Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS, SOLAR ENERGY NEWS, HYDROELECTRIC POWER PLANT NEWS, GEOTHERMAL ENERGY NEWS, WIND ENERGY & RES NEWS - Tarih : 17 February 2013
Enerji Federasyonu Sözcüsü Hakan Öztekin, Türkiye’nin enerji ihtiyacının her geçen yıl biraz daha arttığını söyleyerek, önümüzdeki 40 yıl içerisinde artan enerji gereksiniminin tümünün yenilebilir enerjiden karşılanabileceğini söyledi. 1990 ile 2008 yılları arasındaki 18 yılda enerji tüketiminin yüzde 40 oranında arttığını anlatan Öztekin, Enerji Federasyonu’nun faaliyetleri nakkında bilgi verdi.
Enerji Federasyonu Sözcüsü Hakan Öztekin, Türkiye’de kurulmuş çeşitli kooperatiflerin başkanlarının bir araya geldiği toplantıda konuştu. Günümüz dünyasında enerjiyi üretme ve kullanma biçiminin sürdürülebilir olmadığını söyleyen Öztekin, iklim değişikliklerini örnek gösterdi. Enerji ihtiyacının artmasına rağmen, tüketilen enerjinin yüzde 80’nin petrol ve doğalgaz gibi fosil kaynaklardan olduğunu ve bu bağımlılığın sera gazlarının atmosferde birikerek iklim değişikliklerine neden olduğunu anlatan Öztekin, küresel ısınmanın tehlikelerine dikkat çekti.
KURTULUŞ YENİLENEBİLİR ENERJİ
Konuşmasında WWF tarafından yayınlanan “2050 %100 Yenilenebilir Enerji” raporundan örnekler veren Öztekin, raporun 2050 yılına kadar küresel enerji arzının tamamının yenilenebilir enerjiden karşılanabileceğini ortaya koyduğunu söyledi. Öztekin konuşmasında şunları söyledi:
Teknik, yasal, toplumsal ve ekonomik anlamda gerçekleştirilecek küresel dönüşümlerle önümüzdeki 40 yıl içerisinde artan enerji gereksiniminin tamamının yenilenebilir enerjiden karşılanması mümkündür.
Bunun için yalnız hükümetlerin değil, özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının ve hatta bireylerin üstlenmesi gereken çok önemli roller bulunmaktadır. Tüm Enerji Üretici ve Tüketici Dernekleri Federasyonu istenilen hedefe ulaşmada sivil toplum kuruluşlarının üzerine düşen görevi yerine getirmek için kurulmuş bulunmaktadır.”
TÜRKİYE’YE ENERJİSİ OLACAKLAR
Enerji Federasyonu’nun Türkiye’nin enerji sektöründe; enerji çeşitliliğini de sağlayarak, üretim ve pazarlama aşamalarında, kaliteden taviz vermeden, dünyada güvenilen ve tercih edilen lider ülke olmasına katkı sağlamak amacıyla kurulduğunu söyleyen Öztekin, verimliliğin artırılması için ulusal ve uluslararası projelere destek vereceklerini kaydetti. Türkiye’nin bu konudaki potansiyelinin harekete geçirilmesi için her türlü katkıyı sağlayacaklarını da anlatan Öztekin şunları ifade etti:
“Tüm Enerji Üretici ve Tüketici Dernekleri Federasyonu yenilenebilir enerjiye dayalı elektrik üretim kaynaklarının ve üretim teknolojilerin geliştirilmesi ile verimliliğin artırılması amaçlı ulusal ve uluslararası projelere destek vererek ülkemizin bu konudaki potansiyelinin değerlendirilmesine katkı sağlayacaktır.
Bu amaçla; tüketicilerin bilinçlendirilmesi yönünde çalışmalara öncülük edecek, çevrenin geliştirilmesi ve korunmasını gözeten bir çalışma yöntemi izleyecektir. Enerji üretiminin tabana yayılmasını sağlayarak, herkesin kendi enerjisini üretmesine imkan veren modelleri oluşturmak için projeler geliştirerek, küçük sanayi işletmeleri, fabrikalar, tarımsal işletmeler, çiftçiler, belediyeler, hastaneler, okullar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının kendi enerjilerini üretmelerini ve giderlerini en aza indirmeleri sağlanacaktır. Bu kapsamda geliştirilecek projelerle, tüketici ürettiği enerji ile, bedelsiz elektrik kullandığı gibi ihtiyaç fazlası elektrikten gelir temin edecektir.
Enerji verimliliği; enerjide arz güvenliğinin sağlanması, dışa bağımlılıktan kaynaklanan risklerin azaltılması, enerji maliyetlerinin sürdürülebilir kılınması, iklim değişikliği ile mücadelenin etkinliğinin artırılması ve çevrenin korunması gibi ulusal stratejik hedefleri tamamlayan bir kavramdır. Sürdürülebilir kalkınmanın öneminin gittikçe daha çok anlaşıldığı günümüzde, enerji verimliliğine yönelik çabaların değeri de aynı oranda artmaktadır. Bu çerçevede; enerji üretimi ve iletiminden nihai tüketime kadarki bütün aşamalarda enerji verimliliğinin geliştirilmesi, bilinçsiz kullanımın ve israfın önlenmesi, enerji yoğunluğunun gerek sektörler bazında gerekse makro düzeyde azaltılması ulusal enerji politikamızdır.
Kaynak: Habera