Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 11 February 2014
Türkiye İklim Değişikliği Stratejisi 2010-2020, belirtilen alanlarda kısa, orta ve uzun vade için hedefler belirlemektedir. Kısa vade 1-2 yıl içinde gerçekleşmesi veya başlaması öngörülen, orta vade ise 10 yıla uzanan vadedeki amaçları belirtmektedir.
Belgenin 2010 döneminden itibaren geçerli olduğu düşünüldüğünde, kısa dönemli bazı stratejilerin gerçekleşmesi beklenmektedir.
Tablo 1, 1990 yılından 2011 yılına kadar geçen dönemde salınan sera gazlarını, gazların cinsine göre vermektedir 1. En güncel veri 2011 yılına ait veridir. 2012 yılı verisinin neden olmadığına ilişkin herhangi bir açıklama bulunmamaktadır.
Strateji belgesinin yürürlüğe girdiği 2010 yılından sonraki salımlar incelendiğinde, N2O’nun aynı kaldığı, diğer gaz salımlarının arttığı dikkat çekmektedir. Yani, “Türkiye İklim Değişikliği Stratejisi 2010-2020”nin sera gazı emisyonları açısından, ilgili dönemde herhangi bir etkisi olmadığı ortaya çıkmaktadır. Tablo 2, bu emisyonu sektörlere göre vermektedir.
Toplam sera gazı emisyonu 1990’dan 2011 yılına kadar sürekli bir artış göstermektedir. 1990 yılında toplam salınan sera gazı miktarı 100 milyon ton iken, bu miktar 2011 yılında yüzde 124’lük bir artışla 422 milyon ton olarak gerçekleşmektedir.
Sektörlere göre en çok sera gazı emisyonu enerji sektöründe görülmektedir. Bu sektördeki toplam artış oranı yaklaşık yüzde 127’dir. Tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonları artmamakta, bilakis azalmaktadır (30 milyon tondan, 29 milyon tona). Oransal olarak en büyük artış yüzde 273 ile atık sektöründe, ikinci olarak buna yakın bir oranda, yüzde 264 ile endüstriyel işlemlerde yaşanmaktadır.
Yazan: Ethem Yenigün / METSİMS Sürdürülebilirlik Koordinatörü
Haberin Devamı İçin TIKLAYIN>>
Kaynak: Yeşil Ekonomi