Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 10 January 2020
Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY’nin (Ernst & Young) Yenilenebilir Enerji Ülke Çekiciliği Endeksi’ne göre; yenilenebilir enerji üretimine yatırım iklim değişikliğiyle mücadelede çözümün bir parçası, ancak küresel olarak sıfır emisyon hedefine ulaşılması için ulaşım ve ısınmada elektrik enerjisinin kullanılması, hidrojen enerjisi ve akıllı şebeke altyapısı öne çıkan yatırım alanlarını oluşturuyor.
Dünyanın lider danışmanlık ve denetim şirketlerinden EY, 54’inci Yenilenebilir Enerji Ülke Çekiciliği Endeksi (RECAI) sonuçlarını açıkladı. 40 ülkenin yenilenebilir enerji yatırımları bakımından sıralandığı endekste, Çin ve ABD ilk 2 sıradaki yerlerini koruyor. Endeks sonuçlarıyla oluşturulan rapora göre; küresel çapta sıfır emisyon hedeflerine ulaşılması için yenilenebilir enerji üretimine yatırımın yanı sıra ulaşım ve ısınmada elektrik enerjisinin kullanılması, hidrojen enerjisi ve akıllı şebeke altyapısına yönelik yatırım yapılması gerekiyor.
Yenilenebilir enerjiye 2050’ye kadar 18,6 trilyon dolar yatırım yapılmalı
Rapor; dağıtık enerji kaynakları, elektrikli araçlar ve enerji depolama sistemleri gibi yeni teknolojilerin uygulamaya koyulma sürecinin yakın gelecekte hız kazanacağına işaret ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın Sürdürülebilir Kalkınma Senaryosu’nun gerçekleştirilmesi için 2018’de 300 milyar dolar olan yenilebilir enerji yatırımının yıllık ortalama 600 milyar dolar ile iki katına çıkarılması gerektiği öngörülüyor. Bu kapsamda yenilebilir enerji yatırımlarının 2050 yılına kadar küresel olarak 18,6 trilyon dolara ulaşması gerektiği ifade ediliyor.
Çin ve ABD yenilebilir enerjide liderliği koruyor
Çin, 2019’un ilk yarısında ülkedeki yenilenebilir enerji yatırımlarının %39 düşüş göstermesine rağmen, gerçekleştirilen büyük ölçekli yatırımların etkisiyle endekste ilk sıradaki yerini koruyor. Yatırımlardaki gerilemede, yeni rüzgâr ve güneş enerjisi kapasitesi yaratılmasında şebekeye satış tarifesinden ihaleye geçiş yapılmasının etkili olduğu belirtiliyor.
ABD, offshore rüzgar enerjisi hattının piyasayı canlandırması, güneş ve onshore rüzgar enerjisi piyasasının ise vergi sübvansiyonlarından destek bulmasının etkisiyle 2’inci sırada yer almayı sürdürüyor.
Avrupa Birliği’nden ayrılma sürecinin (Brexit) getirdiği belirsizliklerine rağmen endekste 7’inci sıraya yükselen Birleşik Krallık’ta offshore rüzgâr ihaleleri gelecek vaat ediyor. Güneş enerjisi piyasaları hareketlenen İspanya ve Vietnam ve zorlu birkaç yılın ardından endekse yeniden giriş yapan Polonya ise endekste öne çıkan diğer ülkeleri oluşturuyor.
Sıfır emisyona geçişin küresel enerji sektörü için sunduğu fırsatları mercek altına alan rapor, sektörün bu alanda üstesinden gelmesi gereken güçlüklere de dikkat çekiyor. Raporda; sermaye ile kapasitenin eşleştirilmesinde daha inovatif yatırım modellerine açık olunması gerektiğine işaret ediliyor.
Karbonsuz ekonomiye geçiş imkânsız değil
EY Türkiye Enerji Sektör Lideri Erkan Baykuş, rapor ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Ölçek bakımından endüstriyel hale gelen yenilenebilir enerji projelerine etkin sermaye yaratılması için yeni kaynak ve yapılar bulunması ihtiyacı gittikçe artıyor. Yenilebilir enerji projeleri için sermaye ihtiyacı devam ederken, diğer yandan pek çok yeni yatırım modeli de ortaya çıkıyor. Dünya genelinde sıfır karbon ekonomiye geçiş için ekonominin her alanında köklü değişimler yapılmalı. 60’tan fazla ülke sıfır emisyon hedefinin 2050 yılına kadar gerçekleştirilmesine yönelik yasalar üzerinde çalışıyor. Enerji sektörünün hayati bir rol oynadığı bu dönüşüm sektör için çok büyük fırsatlar barındırıyor.”