Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 09 November 2018
Düşük enerji tüketimi ile daha yüksek verim: thyssenkrupp klor üretimi için elektroliz teknolojisini geliştiriyor
Tüm kimyasal ürünlerin yaklaşık yüzde 70’i üretim sürecinde klor kullanır. Aynı zamanda, bu önemli baz kimyasalın üretimi kimya endüstrisinde enerji açısından en yoğun süreçlerden biridir. thyssenkrupp, bunu değiştirmek amacıyla güç tüketimini ve dolaylı CO2 emisyonlarını standart üretim süreçlerine kıyasla %25’e kadar düşüren NaCI-ODC elektroliz teknolojisini (ODC = oksijen depolarize katot) sunuyor.
thyssenkrupp mühendisleri artık teknolojiyi daha da geliştirmiş durumda: Elektrolizörün akım yoğunluğunun 4 ila 6 kilo amperden yükseltilmesiyle, verim yüzde 50 oranında arttırıldı. Aynı verim kapasitesine sahip elektrolizörler artık üçte bir oranda daha küçük boyutlarda üretiliyor, bu da toplam sahip olma maliyetinin önemli ölçüde daha düşük olmasını sağlıyor. Tesis operatörleri, daha az tesis ayak izinden, daha düşük bakım maliyetinden ve NaCl-ODC elektroliz işlemiyle gelen genel olarak yüksek verimden kâr ediyorlar.
Türkiye’nin büyüyen ekonomisine paralel olarak, ülkedeki enerji talebi artıyor. Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma planları çerçevesinde, verimliliğin arttırılmasıyla karbon emisyonlarının 2010 yılı seviyelerinin %20 altına indirilmesi planlanmaktadır. Çevreyle ilgili konuların yanı sıra, yüksek düzeyde enerji ithalatı yapan ülkelerden biri olması nedeniyle, üretimde minimum enerjiyle verimliliğin artırılması Türkiye için büyük önem taşımaktadır. thyssenkrupp’un ODC teknolojisi, Türkiye’nin 2023 vizyonunun ekonomik ve enerji hedeflerine doğrudan katkıda bulunmaktadır.
Gelişmiş ODC teknolojisi, klor üretim tesislerinin karbon ayak izini azaltır
thyssenkrupp’un işbirliği ortağı Covestro, Tarragona, İspanya’daki yeni bir klor-alkali tesisi için gelişmiş ODC elektrolizini kullanan ilk kuruluş olacak. Covestro Baş Teknoloji Sorumlusu Dr. Klaus Schäferkonuyla ilgili olarak, “Sürecimize ilişkin teknolojinin seçilmesinde üç faktör hayati rol oynadı: Sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve tesisimizin rekabetçiliğini arttırmak” diyor.
Enerji tüketimi, bir klor alkali üretim tesisinin işletme giderlerinin kabaca üçte birini oluşturuyor. Böylece, gelişmiş NaCl-ODC teknolojisi enerji maliyetlerini önemli ölçüde azaltmaya yardımcı oluyor. Geleneksel tek öğeli tasarım ile karşılaştırıldığında, bu yeni yöntem Tarragona tesisinin CO2 emisyonlarını yıllık yaklaşık 22,000 metrik ton oranında azaltacak. Bu, yaklaşık 15.000 araba tarafından bir yılda üretilen miktara karşılık geliyor. Dünya çapında klor üretimi için standart teknoloji olarak NaCl-ODC elektrolizinin uygulanması, yılda 35 milyon megavat saat enerji tasarrufu potansiyeli anlamına geliyor.
Klor alkali endüstrisi için düşük maliyetli çözüm
Orijinal NaCl-ODC elektrolizi iki temel teknolojiyi birleştirerek geliştirilmiştir: Covestro tarafından geliştirilen oksijen depolarize katotlar, thyssenkrupp Uhde Chlorine Engineers’ın elektroliz hücrelerine (tek öğe teknolojisi) entegre edildi. Oksijeni katoda sokarak, genellikle istenmeyen hidrojen oluşumu bastırılır. Bu reaksiyon yakıt hücresiyle karşılaştırılabilir, ancak burada enerji üretmek yerine elektrik enerjisi tüketimini azaltır. Bu, sahada oksijen mevcut olduğunda en yüksek enerji tasarrufunu sağlar.
thyssenkrupp, 2015’in sonunda Çin’deki BEFAR Group için bu teknolojiye ilişkin ilk büyük ölçekli referansı başarıyla işletmeye aldı. thyssenkrupp Uhde Chlorine Engineers’ın CEO’su Denis Krude şunları söyledi: “Müşterilerimiz; uygulanabilir, geleceğe dönük ve aynı zamanda çevre dostu çözümler sunmamızı bekliyorlar. Enerji tasarrufu sağlayan ODC teknolojimiz, kimyasal endüstrisindeki müşterilerimizin rekabet gücüne önemli katkıda bulunabilir. Çin’deki ilk büyük ölçekli tesis, bu teknolojinin klor üretimini daha çevre dostu ve düşük maliyetli hale getirdiğini gösterdi.”
Enerji fiyatları yükseldikçe ve sürdürülebilirlik hedefleri gittikçe daha da önemli hale geldikçe, NaCl-ODC klor-alkali pazarında gelecekteki rekabet gücü için giderek daha cazip bir seçenek haline geliyor. Tek öğe teknolojisinin genel tasarımına dayalı olduğundan, bu teknolojinin mevcut tesislere entegrasyonu kolaylıkla yapılabilir. Hücre büyüklüğü ve tuzlu su sirkülasyonu yüzde 100 uyumludur. Tesis sahipleri, mevcut alt yapıları ek alana veya yeni bir yapıya ihtiyaç duymadan elektrik tüketimini düşürmek veya üretim kapasitelerini arttırmak için kolayca yükseltebilirler.