Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS, SOLAR ENERGY NEWS, COAL NEWS, WIND ENERGY & RES NEWS - Tarih : 16 January 2020
Değerlendirmesini yaptığımız 100’lerce enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projesinin, karbon salımı üzerine etkilerini hesaplarken güncelliğinden şüphe ettiğimiz emisyon faktörleri kullanmak durumunda kalıyorduk. Bu şüpheyi gidermek için Türkiye’nin 2019 yılı elektrik üretim verilerini toplayıp, özellikle termik santrallerin verimlilikleri ve kapasite faktörlerini de dikkate alarak, Türkiye’nin 2019 yılı için elektrik üretimindeki karbon emisyon katsayısını 0,437 kgCO2eq/kWh olarak hesapladım. Dolayısıyla 2019 yılı için gerçekleşen 301 TWh elektrik üretimi göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin 2019 yılı elektrik üretimi için atmosfere 132 milyon ton CO2eq emisyon salımı gerçekleştirdiği sonucu çıkıyor.
2019 yılı için sürdürülebilirlik raporları ve ilgili projelerin emisyon hesaplarında 0,437 kgCO2eq/kWh katsayısını kullanacağım. Geliştirmeyi planladığım yeni bir model ile Türkiye’nin özellikle 2020 yılı ve sonrası için elektrik üretimindeki emisyon katsayısının ne olacağını, öngörüler doğrultusunda çok geçmeden hesaplayacağım. Bu sayede özellikle 20-25 yıl üzerinden fizibilitelendirilen yenilenebilir enerji projelerinin karbon salımlarının azaltılmasındaki payı, daha güncel ve geleceğe dönük veriler üzerinden değerlendirilmiş olacaktır.
Türkiye olarak elektrik için toplamda 132 milyon ton CO2eq üretip, çevreyi kirletmişiz. Hesaplanan emisyon katsayısına göre sadece 1 kWh elektrik için neredeyse 1/2 kg CO2 üretmiş olduğumuz sonucu çıkıyor. Dolayısıyla elektrik tüketimlerini düşürebildiğimiz veya güneş, rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklardan üretebildiğimiz her 1 kWh için, 1/2 kg değerine yakın karbon salımını düşürmüş olacağız.
2020 yılında bu konudaki emisyonlarımızı azaltmaya yönelik;
– Enerji yönetimiyle beraber yapacağımız tasarruf faaliyetleri,
– Enerji verimliliği yatırımlarıyla aynı veya daha fazla işi daha az elektrik kullanarak gerçekleştirmek,
– Yenilenebilir enerji kullanımını arttırmak ve özellikle öz tüketim modelini yaygınlaştırmak,
– Kullanmaya devam etmek durumunda olduğumuz, ısıl güç ile çalışan elektrik santrallerinin verimliliklerini iyileştirmek ve mevcut kapasitelerini daha verimli işletmelerini sağlayacak piyasa modelleri oluşturmak gerekliliklerimizdir.
Toplam kurulu gücü 3.077 MW olan ve geçtiğimiz günlerde tamamen kapatılan 5 termik santral özelinde de bir yorum yapmak gereklidir. Bu santraller ortalama %40 kapasite faktörü ile 2019 yılında 11 TWh elektrik üretmişler. Toplam elektrik üretimindeki payları %3.7 olan, emisyon değerleri göreceli daha yüksek bu santrallerin kapatılmaları çevreye olumlu etki edecektir. Fakat toplam üretimdeki paylarının düşüklüğü ve onların yerine yine diğer ısıl güç santrallerinin kısmi de olsa görev alacak olması dolayısıyla, bu olumlu etki toplam emisyonlar içinde çok sınırlı kalacaktır.
*Salih TÜRKAY – YTÜ / Y. Mühendis – Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji Uzmanı – salihturkay@hotmail.com
*İşbu yazı ve verilen değerler, paylaşılıp kullanılabileceği gibi sadece yazar kişinin kendi/kişisel görüşleri olup, 3’üncü tarafları bağlamamaktadır.