Kategori : NATURAL GAS ENERGY NEWS, ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS, HYDROELECTRIC POWER PLANT NEWS, GEOTHERMAL ENERGY NEWS, COAL NEWS, WIND ENERGY & RES NEWS - Tarih : 22 May 2022
Enerji Günlüğü ve Kearney’in hazırladığı MW100 – Türkiye’nin En Büyük 100 Elektrik Üreticisi Araştırması, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal, kömür ve doğalgaz santrallerinde Türkiye’nin en büyük enerji şirketlerini belirledi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 31.12.2021 tarihli verileri baz alınarak hazırlanan MW100 Araştırması, farklı bölgelerde ve farklı şirketler çatısı altında üretim yapan enerji oyuncularının konsolide kurulu güçlerine göre Türkiye’nin en büyük elektrik üreticilerini belirledi.
MW100 şirketlerinin kurulu güçlerinin kaynak bazında dağılımı incelendiğinde doğalgaz ile hidroelektriğin son yıllarda olduğu gibi önde olduğu görülüyor. Bu iki kaynaktan hidroelektrikte 27.510 MWe, doğalgazda ise 23.030 MWe kurulu üretim kapasitesi bulunuyor. Hidroelektrik ve doğal gazı, 19.537 MWe’lik kurulu güçle kömür izliyor. MW100 şirketlerinin yerli kömürde 11.022 MWe, ithal kömürde ise 8.516 MWe’lik kurulu kapasiteleri bulunuyor. Son yıllarda büyük yatırım yapılan ve hızla büyüyen yenilenebilir enerji kaynağı rüzgâr ise 8.895 MWe’lik kurulu kapasite ile kömürün arkasında yer alıyor.
Hidroelektriğin en büyüğü EÜAŞ
Hidroelektrik santrallerinde Türkiye’nin en büyük kurulu gücü, bir kamu kuruluşu olan Elektrik Üretim Anonim Şirketi’ne (EÜAŞ) ait. Aynı zamanda toplam kurulu güce göre de Türkiye’nin en büyük elektrik üreticisi olan EÜAŞ, hidroelektrikte 13 bin 892 MWe’lik kurulu güce sahip.
EÜAŞ’ın ardından bin 444 MWe’lik kurulu gücüyle, özel sektörün en büyüğü olan Cengiz Enerji yer alıyor. Enerjisa ise bin 353 MWe’lik kurulu gücüyle hidroelektrikte Türkiye’nin 3’üncü en büyük üreticisi olarak öne çıkıyor.
Rüzgarın zirvesinde Polat Enerji var
MW100 Araştırması’na göre son yıllarda büyük atak yapan rüzgar enerjisinde ise Türkiye’nin en büyüğü 633 MWe’lik kurulu gücüyle, Polat Enerji. 2’inci sırada 624 MWe’lik kurulu gücüyle Borusan ENBW Enerji, 3’üncü sırada ise 543 MWe’lik rüzgâr kurulu gücüyle Güriş Holding yer alıyor.
Kömürün en büyüğü Eren Enerji
Kömürde Türkiye’nin en büyük elektrik üreticisi, 2 bin 790 MWe’lik kurulu gücüyle Eren Enerji. Eren Enerji’nin hemen ardında, kömürde 2 bin 530 MWe’lik kurulu gücüyle Çelikler Holding yer alıyor. Tüm kategorilerin lideri kamu şirketi EÜAŞ ise kömürde 2.424 MWe’lik kurulu gücüyle 3’üncü sırada yer alıyor.
Jeotermalin zirvesinde Zorlu Enerji var
Yenilenebilir enerjinin bir başka alanı olan jeotermalde ise kurulu güçlere Türkiye’nin en büyüğü, Zorlu Enerji. Denizli ve Manisa’da jeotermal santralleri bulunan Zorlu Enerji’nin kurulu gücü 305 MWe’ye ulaşıyor.
Jeotermalde 260 MWe’lik kurulu gücü bulunan Güriş Holding 3’üncü sırada yer alıyor. Çelikler Holding ise 213 MWe’lık kurulu gücüyle 3’üncü sırada.
Doğalgaz’da kamu – ENKA rekabeti
Türkiye’nin elektrik üretiminde en büyük payı alan doğalgaz santrallerinde zirvede yine EÜAŞ yer alıyor. EÜAŞ’ın 4 bin 735 MWe kurulu gücü bulunuyor. Bütün kategorilerde EÜAŞ’ın ardından 2’inci sırada yer alan ENKA, doğal gazda da 3 bin 969 MWe’lik kurulu gücüyle 3’üncü sırada bulunuyor. ENKA’yı doğal gazda 1.583 MWe kurulu gücü bulunan Enerjisa izliyor.
Okutur: ‘Büyükler yenilenebilirde pozisyonlarını güçlendiriyor’
Yenilenebilir enerjinin Türkiye’nin elektrik üretimindeki payının hızla arttığına dikkat çeken Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, ”2021’de yeni kapasite artışının yüzde 89’u yenilenebilir enerji kaynaklarıyla gerçekleşti. Böylece yenilenebilir kaynakların toplam kapasitedeki payı yüzde 52’ye ulaşırken, toplam enerji üretimindeki payı ise yüzde 34 olarak gerçekleşti” dedi.
Okutur, MW100 listesinin üst sıralarında geçmişten bugüne yer alan grupların 2021 yılında gerçekleştirdikleri rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarıyla yenilenebilir enerjideki pozisyonlarını güçlendirdiklerini de vurgu yaptı.
Kara: ‘Artık rüzgar ve güneşin de sözü geçiyor’
Enerji Günlüğü Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Kara ise Elektrik üretiminde kaynak dağılımında yenilenebilir kaynakların payındaki artışın devam ettiğini kaydederek, “Geçmişte hidroelektrik santralleri ile öne çıkan yenilenebilir kaynaklar kısmında artık rüzgâr ve güneşin de sözü geçiyor. Özellikle güneş enerjisi, küçük ölçekli ama yaygın yatırımlarla görünürlüğünü giderek daha fazla artırıyor. Rüzgâr alanında birim başına yapılan elektrik üretimine katkısının daha yüksek olmasını sağlıyor” değerlendirmesini yaptı.