Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS, SOLAR ENERGY NEWS - Tarih : 25 November 2020
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. verilerine göre, Türkiye’de ocak-ekim döneminde 446 yeni güneş enerjisi santrali (GES) devreye alındı. Böylece güneş enerjisi kurulu gücü 6 bin 454 megavat seviyesine ulaşırken, güneşin toplam kapasite içindeki payı % 6,9’a çıktı.
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Başkanı Halil Demirdağ, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin güneş enerjisinde dünyada ilk 10, Avrupa’da da ilk 5’te olduğunu söyledi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu yıl Türkiye’de yeni güneş enerjisi yatırımlarının bir kısmının ertelendiğini belirten Demirdağ, en az 1500 megavat kapasiteye sahip güneş enerjisi santrali kurulabilecekken, 2020’nin 700-800 megavat kurulumla tamamlanacağını dile getirdi.
Demirdağ, ertelenmiş yatırımların 2021’de yeniden gündeme gelmesini beklediklerini, bunun önünü açacak en önemli faktörün finansman kolaylıkları olacağını vurgulayarak, güneş enerjisinin bankacılık sektörü için en güvenilir yatırımlardan biri olduğunu ifade etti.
Avrupa Birliği’nin hayata geçirdiği “Green Deal” girişiminin de bu sürece katkı sağlayacağını belirten Demirdağ, “İhracatçılar artık yurt dışına sevkiyat yaparken AB’nin başlattığı ‘Green Deal’ ile sınırda malın karbon karnesine bakılacak. Karbon karnesi kötü olan ürünlere daha yüksek vergi verilecek. Dolayısıyla sanayicimizin birçoğu doğal olarak bunu yapmak zorunda kalacak.” diye konuştu.
Demirdağ, Türkiye’nin güneş enerjisinde artık ilk sıralara oynaması gerektiğini dile getirerek, “Toplam kapasitenin en az 10 bin megavat daha eklenerek 2023‘te 16 bin megavat seviyelerinde olmasını arzu ediyoruz.” dedi.
“Kurulan her 1000 megavat güneş santrali yılda 110 milyon dolar doğalgaz ithalatını engelliyor. 10 bin megavat kurduğumuzda yılda 1,1 milyar dolar cebimizde kalacak.” ifadelerini kullanan Demirdağ, “Bu santralleri artırmanın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Dünya artık güneşten elektriği neredeyse bedava üretecek teknolojiyi de bulmuş. Artık bu ülkemizin emrinde. Bunu daha iyi kullanıp 2023 hedeflerini büyütmemiz lazım. Eski hedefler pahalı maliyetlerden korkularak çizilmiş hedefler diye bakıyorum ben onlara. Bugünkü maliyetlerle bence güneşe bir hedef verilmemeli, hedef yapılabildiği kadar çok yapılması üzerine olmalı. Kanun ve yönetmeliklerin, düzenlemelerin de bu şekilde değiştirilmesi gerektiğine inanıyorum.”diye konuştu.
Demirdağ, güneşin enerjide en kolay yerlileşen alt sektör olduğuna işaret ederek, güneşin büyümesiyle beraber sadece 5 yılda Türkiye’de güneş için özel bir kablo üretilmeye başladığını, trafosunun üretildiğini, güneşi takip eden sistemlerin yerli üretiminin başladığını, sektör olarak şu anda 100 liraya kurulan bir santralin % 80’ini yerli olarak üretebildiklerini söyledi.
Türkiye’nin şu anda yurt dışında güneş enerjisi santrallerinin mühendislik ve müteahhitliğini yaptığını belirten Demirdağ, “Türkiye yapı müteahhitliği konusunda dünyada üç ülkeden biri ama enerji müteahhitliğinde acaba ilk üçte mi? Biz güneş konusunda neden dünyadaki ilk üç ülkeden biri olmayalım diyoruz. Bunu yapabilecek kabiliyetimiz, yetişmiş personelimiz var.” dedi.
Halil Demirdağ, güneş enerjisi sektörünün istihdam dostu bir sektör olduğunu da sözlerine ekledi.