Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS, SOLAR ENERGY NEWS, WIND ENERGY & RES NEWS - Tarih : 25 December 2012
Almanya’da yenilenebilir enerji devriminin faturası özel hanelere ödetiliyor. Yeşil enerji üretiminde Almanya plan hedeflerini çoktan aştı.
Enerji dönüşümü için düğmeye basılana kadar yüksek gerilim hatlarından fazla söz edilmezdi. Artan rüzgâr enerjisi payının Almanya’nın kuzeyinden güneyine nakledilebilmesi için 1834 kilometre uzunluğunda havai hat çekilmesi gerekiyor. Bu yılın sonuna kadar ‘elektrik otoyolunun’ sadece 250 kilometrelik kısmı tamamlanmış olacak. Başbakan Angela Merkel ise yeni hattın Schwerin ile Hamburg arasındaki ilk etabının açılışını yaparken iyimserliğini koruyordu.
Enerji dönüşümünü başarma gayretlerinin boşa gitmediğini belirten Almanya Başbakanı Angela Merkel, açılışını yaptığı kuzey hattının elektrik şebekesine güç katacağını ve elektriği kuzeydoğu Almanya’dan tüketimin fazla olduğu merkezlere nakledeceğini ilan ediyordu.
Önümüzdeki yıl sanayi işletmelerinin elektrik faturasının daha da kabaracağını belirten Driftmann’a göre, sanayiye indirimli tarife uygulanması bu durumu değiştirmeyecek. Odalar Birliği başkanı şirketinin yenilenebilir enerji yasası payının 300 binden 450 bin Euro’ya çıkacağını ve bir işletmeci olarak bu farkı nasıl kapatacağını düşünmek zorunda olduğunu, söylüyor.
Sanayi İşletmelerine Ayrıcalık
Elektriğin megavat saatinin dünya fiyatı ortalaması 23 Euro. Almanya’da ise 45. Danimarka dışında elektriğin en pahalı olduğu Avrupa ülkesi, Almanya. Odalar Birliği Başkanı Driftmann işletmelerin stratejik enerji yönetimiyle elektrik maliyetini kontrol altına almak için attıkları adımları şöyle özetliyor: “Duruma göre elektrik şirketini değiştiriyor, uzun vadeli kontratlar yapıyor, kendi elektrik santrallerimizi kuruyor ve tabii enerji tasarrufuna ağırlık veriyoruz.”
Ama fiyat arttıkça sanayi işletmelerinin manevra alanı daralıyor. Enerji dönüşümü aynı zamanda elektrik güvenliği açısından da eleştiriliyor. Almanya yılda 15 dakikalık elektrik kesintisiyle dünyanın, tedarik güvenliğinin en yüksek olduğu ülkesi. Güneş açmadığı ve rüzgâr esmediği zaman bu standardı korumak mümkün olacak mı? Çimento fabrikatörü Dirk Spenner oldukça kuşkulu ve kaygılı. Alman işadamı branşlarındaki elektrik bağımlılığına şu örneği veriyor: “Elektrik sarfiyatını azaltacak durumda değiliz. Sadece kapasite düşürüp, zararı sınırlayabiliriz. Bizim branşımız yüksek ısıyla çalışıyor. Fırınları kapattıktan sonra yeniden aynı ısı derecesine ulaşmak 72 saatimizi alıyor.”
AB Komisyonu Devrede
Çimentoculuk, yenilenebilir enerjiye geçişin finanse edildiği ek fiyat payından muaf tutulan bir branş. Kendi ürettiği elektriği şebekeye verenlere ödenen pay 2013’te 23 milyar Euro’ya çıkacak. Abone bu payı elektriğin kilovat saatine 5,28 Cent daha fazla ödeyerek finanse edecek. Fabrikatör Spenner, fiyatların hızla tırmanması karşısında, enerji yoğun işletmelere tanınan muafiyetin tehlikeye girebileceğini söylüyor. Dirk Spenner, özel hanelerin elektrik faturasının artmasından kendilerine uygulanan muafiyetin sorumlu olmadığını iddia ediyor ve ucuzlatılmış tarife kalktığı takdirde şirketinin geleceğinin tehlikeye girebileceğini sözlerine ekliyor.
Avrupa Birliği Komisyonu’nun enerjiden sorumlu üyesi Günther Öttinger elektrik fiyatına üst sınır getirilmesinin kaçınılmaz olduğunu, fiyatın yüzde 48’inin maliyetten, kalan %52’lik bölümünün ise siyasi tercihlerden kaynaklandığını söylüyor. Enerji dönüşümün hız kesmesini de isteyen Komisyon üyesi, güneş ve rüzgâr kapasitesindeki büyümenin frenlenip şebekenin genişletilmesine ve enerji depolanmasına ağırlık verilmesi gerektiğini savunuyor.
Birlik Komisyonu ilkbahara kadar, yeşil enerjiyi teşvik amacıyla uygulanan milli programların uyumlaştırılmasıyla ilgili yeni bir yönetmelik hazırlayacak. Yenilenebilir enerji üretimine uygulanan garantili teşviklerin akıbetini bu yönetmelik tayin edecek.
Kaynak: Enerji Enstitüsü