Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 22 November 2012
Greeendex anketi dört yıldır tüketicilerin yeşil eğilimlerini ölçüyor. National Geographic dergisi ve Kanada merkezli GlobeScan araştırma şirketi tarafından yürütülen araştırma, gerçekten ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. En yeşil tüketiciler Brezilya’da; Amerikalılar berbat durumda; Çinliler kömür yakmalarına rağmen hiç fena değiller; uygar Kanadalılar ise nal topluyor desek inanır mısınız? Araştırmanın bir diğer önemli sonucu da, yeşil tüketicilerin girdikleri bu yeni yolda tek başına yürümek istememeleri. Zaten kim yalnızlığı sever ki!
Küçük bir soruyla başlayalım: Küresel bazdaki tüketim alışkanlıklarını gözünüzde şöyle bir canlandırın. Sizce en yeşil tüketiciler hangi ülkelerdedir? ABD’de mi, Çin’de mi? Brezilya’da mı, Kanada’da mı? Hindistan’da mı, Almanya’da mı? Bazılarınızın gözü özelikle güneşe yönelik yeni yatırımlarından ötürü Almanya’ya kaymış olabilir. Veya Vancouver dünyanın en yaşanılası şehirlerinden biri seçildiği için aklınıza Kanada da gelmiş olabilir. Çin’i hemen en alt sıralara attınız değil mi? O zaman size National Geographic ve Kanada merkezli Globescan şirketlerinin yaptığı Greendex araştırmasına göre, en yeşil tüketiciler Hindistan, Çin ve Brezilya’da dersek, ne buyurursunuz? Peki, Kanada’nın 17 ülkelik bir listede 16. sırada olduğunu söylesek?
Sizler ufaktan tek kaşınızı kaldırmadan önce hemen belirtelim. Greendex, küresel bazda tüketicilerin yeşil eğilimlerini ölçen en önemli araştırmalardan biri olarak anılıyor. Dört yıl önce 14 ülkede başlayan ve en son 2010’da 17 ülkede yapılan Greendex araştırması kapsamında, her bölgede 1000’er kişinin katıldığı anketler yapıldı. Hemen söyleyelim, bu araştırmaya henüz Türkiye dahil edilmiş değil. Bunun sebebi veri eksikliği midir, yoksa Türk tüketicisinin yeşille bağının zayıf olduğunun düşünülmesi midir bilemiyoruz. Ama dört yıllık sürecin sonuçlarına baktığımızda, sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları konusunda hâlâ gidilecek çok yol olduğu açık bir şekilde görülüyor. Şimdi isterseniz, anket sonuçlarına daha yakından bir göz atalım. Dört sene içinde tüketicilerin yeşil puanları karşılaştırıldığında, 17 ülkenin sadece beşinde pozitif bir seyirden söz edebiliyoruz. Hatta 9 ülkenin tüketici eğilimlerinde negatif bir eğilim bile söz konusu. Ancak 2012 yılı anketinin en dikkat çeken yanı, yüksek puanların, enteresan bir şekilde, sırasıyla Hindistan, Brezilya ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerden gelmiş olması. Tahmin edebileceğiniz gibi en düşük puanlar da gelişmiş ülkelerden, en başta da ABD ve Kanada’dan…
Bu noktada özellikle gelişmiş ülkelerin ekolojik ayakizlerinin epey büyük olduğunu
dikkate almak gerekiyor. Özellikle Hindistan, Brezilya ve Arjantin gibi gelişmekte olan ülkeler, ekonomik krizleri atlatıp yeni yeni büyümeye başladıkları için, daha küçük ayakizlerine sahipler. Greendex araştırmasının yapılmaya başlandığı 2008 yılından beri, ABD, Kanada, Japonya ve Fransa gibi gelişmiş ülkelerin tüketicileri ise, sürdürülebilirliği hâlâ en az özümsemiş bireyler olarak duruyorlar. Bu yüzden hem genel listede, hem de alt başlıklardaki derecelendirmelerde gelişmiş ülkelerin puanları epey düşük.
Sorunu Yaşayanlar Daha Duyarlı
Greendex araştırmasında yüksek puanlar alabilmek için duyarlılığınızın da biraz yüksek olması gerekiyor tabii ki. Çevresel sorunlar hakkında en fazla endişe duyan ülkeler, günlük yaşamlarında da doğayı tahrip eden eylemlerden kaçınmaya çalışıyor. Örneğin, Meksika Brezilya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin vatandaşları, iklim değişikliği, hava-su kirliliği ve biyoçeşitliliğin azalması gibi sorunların insan sağlığı üzerindeki etkileri gibi konularda endişe taşıyor. ABD, Fransa, İngiltere gibi ülkelerin öncelikli gündem maddeleri ise enerji fiyatları, ekonominin durumu ve yakıt temini olarak sıralanıyor.
Greendex araştırması konut giderleri, ulaşım, gıda ve genel ürünler (goods) alt başlıkları altında toplanmış. İlk alt başlık olan konut harcamalarında, en büyük kalemlerden biri ise evsel ısıtma uygulamaları. Bu konuda sürdürülebilirlik açısından en yüksek puanı Hindistan, Brezilya, Çin ve Meksika tüketicileri alıyor. Küresel olarak en baskın enerji kaynağı ise doğalgaz. Öte yandan Çin’de ankete katılan tüketicilerin yüzde 40’ı hâlâ kömür kullandığını söylüyor. Gelişmiş ülkeler arasında sayılmadığı için şimdilik listelerde üst sıralardaki yerini koruyabilen Çin, gelişmiş ülkeler sınıfına geçtiğinde de kömür ısrarını sürdürürse, birdenbire kendini ABD ve Kanada gibi ülkelerle yanyana bulabilir. Konut giderleri arasındaki en önemli kalemlerden biri de havalandırma, ısıtma ve soğutma üniteleri. Meali, evinizde klima kullanıyorsanız yeşil puanınız epey bir düşebiliyor. Özellikle Japonya, Güney Kore, Çin ve ABD gibi ülkelerde klima kullanımı oldukça yaygın. Ortalama sıcaklığın yüksek olduğu İspanya’yı saymazsak, Avrupa’da ise klimalara çok fazla itibar edilmiyor.
Konut giderleri arasında yeşil puanı en yüksek ülkelerden biri de Brezilya. Greendex’in konut giderleri listesinde ikinci sırada olan Brezilya, biyoyakıta yönelik yatırımları sayesinde, üst sıralara yükselebiliyor. Son dönemde yaptıkları yeşil elektrik yatırımlarıyla Greendex’te en hızlı yükseliş sağlayan ülkeler ise Güney Kore ve Almanya.
Binalarda enerji verimliliğine yönelik yapılan tadilatlar ve enerji tasarrufu sağlayan ürünlerin kullanımının giderek daha fazla tercih edilmesi de, tüketicilerin yeşil puanlarını artıran diğer faktörler haline gelmeye başladı. 17 ülkenin 15’inde anketi cevaplayan bireylerin önemli bir bölümü, binalarında enerji tasarrufuna yönelik tadilat yapmış görünüyor. Avustralya, Almanya ve Hindistan’da en dikkat çekici trendlerden biri de enerji tasarrufu yapabilen LCD televizyon tüketiminin artması. Bu bilgi, söz konusu ülkelerin puanlarının artmasında en büyük etkenlerden biri olarak sayılıyor.
Greendex anketine katılan vatandaşlar için en çetrefilli konulardan biri de ulaşım. Ulaşım konusundaki tercihler değerlendirilirken dikkate alınan iki temel veri, özel araba ve toplu ulaşım. Zira özellikle gelişmiş ülkelerde bir türlü gemlenemeyen bir özel araba ve kamyon çılgınlığı devam ediyor. Sürdürülebilir ulaşımın en temel göstergelerinden biri sayılan toplu ulaşım kullanım oranları ise çok sayıdaki ülkede epey düşük. Brezilya, Çin, Güney Kore, Meksika ve Rusya gibi ülkelerde toplu ulaşım kullanımı artıyor ama Fransa, Kanada, Avustralya ve ABD gibi ülkelerde giderek düşüyor. Öte yandan Hindistan, Meksika, Rusya gibi ülkelerde insanlar, nihayet işyerlerine yakın evlere taşınmaya başlamışlar. Ulaşımda en yeşil ülke seçilen ülke ise Çin. Özellikle bisiklet kullanımının yaygınlığıyla ve iş yerlerine yakın mesafede yaşamayı seçen vatandaşlarıyla Çin, üst sıralara tırmanmayı hak ediyor.
Şişe Suyu Almanlara Yaramıyor
Gelelim gıdaya. Bu konuda puanlar dokuz ülkede yükselmiş, sekiz ülkede ise düşmüş. Hindistan’ın puanlarında nispi bir düşme görülse de, gene de en az et tüketen ülkelerden biri olduğu için birinciliğini koruyor. Zira Arjantin, Brezilya, Meksika gibi ülkelerin vatandaşları haftada en az bir kere et tükettiğini açıklıyorlar. Bu yüzden gıda konusunda en düşük puan alan ülkeler arasında da ABD, Japonya ve Meksika yer alıyor. Japonya’nın alt basamaklara yerleşmesinin temel sebeplerinden biri de yoğun deniz ürünleri tüketimi.
Gıda maddesindeki en sevindirici gelişme ise yerel gıda tüketiminin giderek yaygınlaşması. Rusya, Çin, Almanya ve Avustralya giderek daha fazla yerel gıda tüketen ülkeler arasında sayılıyor. Evlerinde yaz kış klima kullanan İspanyollar, deniz ürünleri tüketiminde Japonları bile geçmiş durumdalar. Bu yer değiştirmede en büyük etkenlerden biri de, 2011 yılındaki tsunamiden sonra Japonya’da deniz ürünleri tüketiminin azalmış olması. Gıda tüketimindeki en dikkat çekici maddelerden biri ise şişelenmiş su kullanımı. Şişelenmiş su kullanımı konusunda şampiyon ülkelerin başında Almanya geldiği için, bu veri onların Greendex puanlarını epey aşağı (sıralamada yedinci basamağa kadar düşmüş durumdalar) çekiyor.
Greendex puanlarının en fazla genel tüketim maddeleri kaleminde yükseldiğini söylesek abartmış olmayız herhalde. Bu kalemde 17 ülkeden 12’sinin puanı yükselmiş durumda. Sözgelimi 16 ülkenin katılımcılarının büyük bir çoğunluğu bozulan bir ürünü tamir ettirmeye çalışıyor. 2010 yılından itibaren ABD, Çin ve Hindistan gibi ülkeler giderek daha fazla ikinci el ürünlere yönelmiş durumda. 2012’de Arjantin, Güney Kore ve Rusya da bu eğilime epey bir ayak uydurmuşa benziyor. Ankete katılan ülkelerin çoğu yeniden kullanılabilir ürünleri tercih ediyor. Üç kıtadan yedi farklı ülkede dayanıklı ve yeniden kullanılabilir poşetler kullanılmaya başlanmış durumda. Bu konuda öncü ülkelerin başında ise Fransa geliyor. Öte yandan televizyon, Greendex puanlarını en aşağı çeken değişkenlerden biri. Özellikle ABD’li tüketiciler arasında bir evde dört televizyon bulunduğunu söyleyen katılımcılar var. Gelin de Neil Postman’ın “Televizyon Öldüren Eğlence” kitabını hatırlamayın şimdi…
Ben Yapıyorum; O Niye Yapmıyor?
Yeşil tüketici dediğiniz ne yapar? Enerji tasarrufu yapmaya, yeşil ürün almaya, atıklarını minimize etmeye çalışır. Greendex anketinin katılımcıları da yeşil tüketicileri bu şekilde tanımlıyor. Araştırmaya katılan bireylere yeşil tüketiciyi tanımlayan sıfatlar sorulduğunda ise sırasıyla “sorumlu, duyarlı, akıllı ve sağlıklı” nitelendirmelerini yapıyorlar. Bu yüzden ülkelerde kendini yeşil olarak tanımlayan yurttaş sayısıyla o ülkenin yeşil olma yüzdesi arasında epey bir uçurum olabiliyor. Mesela Meksika’da ankete katılan yurttaşların yüzde 73’ü kendini yeşil olarak tanımlarken, Greendex puanlamasına göre bu ülkedeki yeşil tüketici oranı yüzde 32. Japonya ve Güney Kore’nin bu konuda biraz daha tutarlı olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Japonya’da yeşil olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 39 iken, endekste ortaya çıkan rakam yüzde 36. Güney Kore’de ise kendini yeşil olarak tanımlayanların oranı yüzde 32’yken endekste yer alan oran yüzde 30.
Çalışmada yeşil tüketicilerin karakteristiği anlaşılmaya çalışılırken, en kilit sonuçlardan biri de, katılımcıların kendilerini kalabalıklar içinde çok fazla yalnız hissetmemek istemeleri. Kısacası insanlar kendi gösterdikleri çabayı başkalarından da görmeyi bekliyorlar. Bu arada müşteri her daim haklı olduğu için, tüketici dediğiniz kişi de somut seçenekler görmek istiyor. Bu konuda bize seçenek sunmak da devlet ve şirketlere düşüyor. Özellikle 2010 yılı verileri dikkate alındığında, kimsenin artık yeşil badanaya tahammülü olmadığını da hatırlatmak gerekiyor. Tüketici dediğiniz ne kadar duyarlı olursa olsun, modaya da uymak istiyor. Bu yüzden yatırımcıların bir an önce ürün ve hizmet seçeneklerini çeşitlendirmeleri gerekiyor. Bizden hatırlatması…
Kaynak: EkoIQ