Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, OIL & FUEL SECTOR NEWS - Tarih : 15 January 2014
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’ni (İMSAD) kabul etti.
Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına taşınacak Irak petrolüyle ilgili yeni güzergah çalışmasının yapıldığına yönelik iddiaları sorması üzerine Bakan Yıldız,”Müzakereler konusunda bu tür konularla çok sık karşılaşırız. Böyle bir sunum vardı. Bu sunum Saddam zamanından arkadaşlar ve tozlu raflardan zaman zaman indirilmektedir. Biz 2010 yılında Bağdat’a gittiğimizde çok güzel bir sunum hazırlamışlardır bize. Bugünkü gazetelerde yazan o sunumdur.
Bu yaklaşık 16-18 yıllık bir proje diye belirtmek istiyorum. Bunun içerisinde birde Akabe vardır. 5 ayrı güzergahtan bahsediliyor. Tabi ki ülkelerin farklı güzergahlardan dünya piyasalarına elde ettikleri petrolü sunma ihtiyacı çok tabiidir ve normaldir ama önemli olan bunun gerçekleşecek olup olmadığıdır. Siz bugünkü Suriye’den mi boru hattı geçireceksiniz. Bir gün işlem o boru hattı. Biz başka projelere saygılıyız. Biz kendi yaptığımız projelerle ilgileniyoruz. İsrail’den de geçirebilirler, Suriye’den de geçirebilirler ama biz istikrarlı bir ülke vaad ediyoruz. 1 Temmuz’dan itibaren Kerkük- Yumurtalık boru hattı şu veya bu gerekçeyle 113 kez petrolün akışı kesilmiştir.
Türkiye’den kaynaklanan sebepler yüzünden değil. Irak sınırları içinde bu gerçekleşmiştir. Önemli olan yaptığınız yatırımın aynı zamanda işleyebiliyor olmasıdır. İşleyemiyorsa o yatırıma tekrar bakmak lazım. Biz Türkiye olarak istikrar vaat ediyoruz. Bu boru hattının işleyeceğini söylüyoruz. Bakü- Tiflis- Ceyhan ham petrol boru hattından tutun ki bütün doğal gaz boru hatlarının Türkiye’deki istikrardan nasibini alacağını söylüyoruz. İstikrarın ölçülemez yanları bunlar o yüzden biz Iraklı kardeşlerimize kendi aralarındaki problemi biran önce çözmelerini tavsiye ediyoruz.
Bunu da temenni ediyoruz ve o çözümü yönettikleri Irak halkına artılar getireceğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Biz anayasaya aykırı iş yapmayız ve Irak’ın bütünlüğü ve egemenliğiyle alakalı herhangi bir konuda farklı düşünmeyiz. O yüzden konuyu bu taraflara çekmenin problemden uzaklaşmak olduğunu bir kez daha söylemek isterim” cevabını verdi.
Kuzey Irak yönetiminin hedefinin ay sonunda ihracatın başlaması ve Şubat’ta da oldukça yüksek bir seviyeye çıkmak olduğunu hatırlatarak, gelinen noktada, Bağdat yönetiminden gelen açıklamalarda göz önüne alınarak, takvimde bir sarkmanın olup olmayacağının sorulması üzerine yıldız, şöyle konuştu:
“Petrol gelirse aktarırız. Olmayan petrolü aktarmayız, aktaramayız. Bu Iraklı kardeşlerimizin iç problemi eğer, Irak’ın Kuzeyinde veya Güneyinde herhangi bir petrol çıkartılıp da dünya piyasalarına sunulacaksa bunun en güvenli zaten iki yoldan bir tanesi var. Bir tanesi Kerkük- Yumurtalık ham petrol boru hattı, diğeri de Basra Körfezi’nden çıkıştır. Şuanda Türkiye böyle bir karmaşa içerisinde Merkezi Irak ile anlaşıyor mu, anlaşamıyor mu gibi soruların içerisinde en fazla petrol aldığı ülke haline gelmiştir Irak. Biz şuanda İran’dan daha gazla petrol ithal ediyoruz Irak’tan yani ilişkilerimizin bu manada kötü olduğunu söyleyebilir misiniz, ciddi bir ticari hacim var aramızda. O yüzden ben Iraklı kardeşlerimizin de bu noktaları gözde kaçırmayacağına inanıyorum. Türkiye her zaman olduğu gibi enerjiyi barışın gerekçesi olarak, olumlu pozitif duruşun gerekçesi olarak kullanmaya devam edecektir.”
Bir gazetecinin, “Henüz tam olarak anlaşma mı yok, Maliki çok sert bir açıklama yaptı dün itibariyle, bu gidişatı siz nasıl görüyorsunuz” sorusuna Bakan Yıldız,”Sayın Maliki bir Başbakan’dır. Başbakan’a aldığımız siyasi terbiye gereği bir Bakan olarak cevap verme durumunda olmadığımı söylemem lazım. Bunun da yakışı kalmayacağını belirtmem lazım ama şunu belirteyim. Bu yapılan işin kimlere yarayıp, kimlere yaramayacağını bence çok iyi tespit edin arkadaşlar. Bu Irak’ın ve Türkiye’nin işine yarar ama her ülke bu bahsettiğim tarzda bu işten yararlanmıyor olabilir. O yüzden bu anlaşmaların, sözleşmelerin gecikiyor olmasında yalnızca Irak ve Türkiye olarak düşünmeyin hele hele şu konjonktürde çok daha farklı gerekçelerin olabileceğini ihtimal dahilinde bulundurun diye bahsetmek isterim” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Enerji Enstitüsü