Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 08 March 2016
Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.
Yeni evinize taşındınız ya da iş kurdunuz ve elektrik abonesi oldunuz. Bir süre sonra adresinizi her ay ziyaret edecek elektrik faturanızı nasıl daha iyi tanıyabilirsiniz? Evimize iş yerimize gelen elektrik faturaları çok sayıda kanun ve yönetmelikten meydana gelmektedir. Biliyoruz elektrik konusunda herkes çok bilinçli ama ben az sayıda ve bilgiye aç meraklılar için elektrik faturaları hakkında bir yazı yazmak istedim.
Yasal Uyarı: Bu bölümden sonraki yazılar bilgilendirme içerir. Zayıf bünyelerde ciddi yan etkiler oluşturabili
r. Cehaletin bir mutluluk olduğunu unutmayın! Öğrendikleriniz sebebiyle elektrik konusu sizi çok daha fazla rahatsız edebilir.
Fatura kıymetli ve resmi bir evraktır. Eğer indirimli elektrik alan bir serbest tüketici değilseniz tarafınıza gönderilen faturalar için EPDK tarafından belirlenen standartlar bulunmaktadır. Serbest tüketicilerde bu mevzuata tabii olmasına rağmen EPDK’nın serbest tüketicileri uzakta tutan tutumu sebebi ile mevcut haklardan yararlanamayabilirsiniz. Kâğıt üzerindeki hükümler aksini söylese de ben uygulamada serbest tüketicileri mağdur edilebilir elektrik aboneleri olarak görüyor ve fatura konusundaki hususları aşağıda size açıklamak istiyorum.
Öncelikle faturanın size ne şekilde geleceğini bilmelisiniz. Görevli tedarik şirketi (Eski adı TEDAŞ) tarafından düzenlenen ödeme bildirimi, son ödeme tarihinden en az 10 gün önce tüketiciye gönderilmelidir. Ancak uygulamada durum böyle olmayabilir. Faturanız gelmediği halde ödenmemiş borç yüzünden kesme ihbarnamesi bırakılabilir, hatta ihtarname bırakmadan elektriğiniz kesilebilir. Ancak bu durum şikâyet konusu olursa siz haksız çıkarsınız. Elektrik şirketleri fatura konusunda çok hassastırlar(!) Faturayı bırakanlar seçilmiş kişilerden olduğu için asla hata olmaz. Bu güne kadar ” Biz ne yazık ki faturayı bırakmamışız” diyen bir elektrik şirketi yetkilisi ile tanışmadım. Bu sebeple bu kadar kesin ifadeler kullanabiliyorum. Dolayısı ile biz tüketiciler tedarikçilerin beyanını kabul etmek zorundayız(!)
Faturaya dönecek olursak konuyu örneklendirelim; İstanbul’un Avrupa yakasında oturuyorsanız CLK Boğaziçi Perakende Elektrik Satış A.Ş. tarafından bu fatura gönderilirken İstanbul’un Anadolu yakasında oturanlara ise Enerjisa’ya ait AESAŞ şirketi bu gönderimi yapar. Eğer İzmir’deyseniz Gediz Perakende Elektrik Satış A.Ş faturanızı gönderir. Antalya’da iseniz CLK Akdeniz faturanızı gönderiyor olmalıdır. Bu şirketler devlet tarafından lisans vererek görevlendirilmiştir. 21 bölgede 21 adet görevli tedarik şirketi bulunmaktadır. Her şirketin kapsadığı il ve iller bulunmaktadır. Aslında tüketici olarak bizim faturayı elektronik olarak alma hakkımız bulunuyor. Elektrik faturalarınızı takip edemiyorsanız size tanınan bu hakkı elektrik şirketlerinden talep edin. (Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği/ Ödeme Bildirimi / Madde 12/2) Talebiniz yerine getirilmiyorsa EPDK sayfasındaki bilgi edinme kısmında bulunan şikâyet kısmından bu durumu EPDK’ya iletin. Sanmayın ertesi gün özel harekât polisleri ile elektrik şirketine operasyon yapılacak. Ancak artan şikayetler kurum ve kuruluşlar üzerinde baskı oluşturacaktır. Ayrıca talep edilmeyen hakların zaman içerisinde kaybolacağını tahmin edebilirsiniz.
Fatura eve geldi. Şimdi bunu anlamaya çalışalım. EPDK tarafından fatura üzerinde bulunması zorunlu tutulan asgari bilgiler bulunmaktadır. Bunlar hep asgari standartlarda tutulmaya devam edilmiştir. Asgari üzerine çıkılması sanki yasakmış gibi bir anlayış gelişmiştir. Hizmeti çeşitlendirmek, farklılaştırmak şirketlerin arzu ettiği şeyler değildir. Üniversitelerde böyle bir ders okutulmuş ve ben de bu dersi kaçırmış olmalıyım. Çünkü ben olsam böyle yapmazdım. Daha iyisini nasıl yapardım sorusunu sorardım. Elektrik ne de olsa bir kamu hizmetidir.
Faturayı ödeyecek şanslı kişinin öncelikle adı ve soy adı veya unvanının yazılması gerekiyor. Bunun dışında adresi ( çoğu hatalıdır) abone numarası ve abone grubu olmazsa olmaz bilgilerdir. Ancak yine mevzuata göre yeterli değildir. Bazı şirketler tedarikçini değiştirmesin diye bunları bile yazmıyor. Hatta bu iş büyük sanayilerin olduğu OSB faturalarında bile görülmeye başladı.
Peki; faturada başka neler olmalı?
Sayaç numarası yazmalı, ne gerek var demeyin gerekli; sayaç çarpanı, akım ve/veya gerilim trafo oranları yazmalıdır. Bunlar her faturanızda aynı olmalıdır. Bu kısımları herkes bildiği(!) için detaylı anlatmayacağım. Ancak ister fabrika olun ister tüketici olun tüketime esas ilk ve son endeksler ile okuma tarihlerini kontrol etmelisiniz. Sonrasında da bu bilgiyi yorumlamalısınız. Bunu öğrenmediğiniz takdirde elektrik faturasından golleri yemeye devam edersiniz. Bu konuyu da herkes bildiği için(!) detaya girmeyeceğim.Bir diğer önemli bilgi endekslerden ortaya çıkacak olan, tüketilen elektriğin miktarıdır. Miktarı yazıyorsa bizi hesap kitapla ne uğraştırıyorsun diyebilirsiniz. İdeal işleyen bir düzende haklı olabilirsiniz. Ancak bu konuda ne yazık ki hatalar ile karşılaşabiliyoruz. Günümüz teknolojisi makineler bile olsa hata yapabiliyorlar. Dolayısı ile “kontrol itimada mani olmadığı gibi itimat da kontrole mani değildir” diyerek endeksler arası fark ve sayaç çarpanı faktörü dikkate alınarak hesaplamayı yapıp faturayı kıyaslamanız gerekir. Bunu nasıl yapacağını siz zaten biliyorsunuzdur(!)
Tükettiğiniz elektriğin faturalandırılması için tüketilen miktar (kWh) ile her üç ayda bir EPDK tarafından açıklanan ve sizin ait olduğunuz elektrik tarifesindeki birim fiyat ile çarpılması ile bulunan net enerji bedeli yer almalıdır. Tüketim ile birim fiyatların açık şekilde yazılması gerekir. Tatbikî bu kısım en önemli bilgilerin yer aldığı bölümdür. Aslında çok önemli bir bölüm daha vardır. Ancak neden bilinmez bu konuda birçok tüketicinin mağdur olduğu bilinmektedir. Faturanın bir bölümünde (çoğunlukla sağ üst tarafta) Endüktif ve Kapasitif isimli iki sütun bulunmaktadır. Eğer serbest tüketici iseniz bu hiç yazmaz bile; serbest tüketici kimin umurunda ki? Zaten elektriği de ucuza alıyorsunuz; bir de hak talebinde mi bulunacaksınız?
Bağlantı gücünüze göre değişen oranların toplam tüketimi aşması durumunda size reaktif bedel ( halk ağzı ile reaktif ceza) alınmaktadır. Bu bedelin yine tarife ile belirlenen bir birim fiyatı vardır. Mesken faturalarında olmaması gerekirken bazı görevli tedarik şirketlerinin meskenlerden bile reaktif bedel tahsilâtı yaptığına şahit olmuşluğum vardır. Burada elektrik kullanıcısı tarafından anlaşılmayan kısım bu bedelin bir kompanzasyon panosu ile önlenebileceğidir. Özellikle KOBİ statüsünde olan (Yerel marketler, sağlık merkezleri, küçük otel ve pansiyonlar, kuaför, internet kafe gibi yerler) işletmeler bu bedeli farkında olmadan öderler. Reaktif bedelin ilginç olan yanı zaman geçtikçe bedelin artmasıdır. Bu bedel arttıkça fatura da artar. Elektrik faturası artık işletme tarafından kabul edilemeyecek düzeye gelince; canı yanan elektrik kullanıcısı can havli ile hayatı sorgulamaya başlar! Bu fatura neden yüksek? Devlet bize bir yardım etsin! Böyle zam olur mu?
Olmaz herhâlde.
Hayatı eski zamanlardaki gibi basit yaşamaya çalışırsak başımız dertten kurtulmaz. Size tanınan hakları öğrenmelisiniz. Eminim birçok kişi Anayasa’yı bile okumamıştır. Kanunları ve yönetmelikleri bilmek bizim yükümlülüğümüzdür. Bu kadar çok şeyi takip etmek elbette kolay olmayacaktır. Ancak o zaman ya işin uzmanından destek alırsınız ya da ihtiyaç olan bilgiyi araştırarak öğrenirsiniz. Bunu yapmadığınız takdirde zarar görenin siz olacağını garanti edebiliriz. Kompanzasyon panosuna para ödemek istemeyen şirketlerin birkaç kat bedeli reaktif bedel olarak elektrik şirketlerine ödedikleri, elektrik sektörü tarafından bilinen bir durumdur. Hastasınız, tedavi olmak için ihtiyacınız olan ameliyata para ödemek istemiyorsunuz. Ancak sürekli olarak ilaç parası veriyorsunuz gibi düşünün. Her ay ödenen reaktif bedel çoğu zaman yaptırılması gereken kompanzasyon panosunu geçmektedir. Bir ara danışmanlığını yaptığımız perakendeciler derneği üyesi olan yerel marketleri konu hakkında uyararak eğitim düzenlemek istedik. Ne eğitime katılan oldu ne de reaktif bedelin ne olduğunu soran oldu. Ancak her ay ciddi miktarda ceza yenildiğiniz biz elektrik şirketlerinden biliyorduk. Ne yazık ki tedavi olmak istemeyen hastaya doktor fayda edemiyor.Yazı uzadı gitti ancak anlatacaklar halen bitmedi. Yazıların kısa olursa okunurluğu artar diyorlar ancak dilimdeki gevezelik elime de vurmuş anlaşılan. Son kalanlar ise günlük enerji tüketim ortalaması ; okuma dönemi, eski borç ve eğer varsa Kesme- Bağlama bedeli yazmalıdır.
En önemlisi ise faturaların okunaklı olmasıdır. Ödeme bildiriminde yer alan bilgilerin okunaklı olması zorunludur.( Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği/ Ödeme Bildirimi / Madde 12/4) Ancak çok sayıda faturanın bu kapsam dışında olduğunu çoğu elektrik abonesi bilir ancak şikayet etmez. Faturanız kapınıza kadar gelip bir de şikayet mi edeceksiniz? Tövbe, tövbe.
Yazan: Bülent Çebin