Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 17 August 2015
Ülkemizde genelinde özelleştirmeleri tamamlanmış gibi görünen elektrik enerjisi dağıtımı kapsamında özelleştirmenin yanı sıra hukuksal sorunların adil çözümlenmesi amacıyla yeni hukuksal düzenlemelerin yapılması zorunludur.
Dağıtım hizmetinin uygulamasında elektrik kullanıcısı olan tüketicilerin yaşadığı sorunlar ve çözüm yolları bilinmesine karşın sıklıkla mağduriyet topluma yansıtılmaktadır.
Ben bu yazımda “Kaçak Elektrik Uygulaması” sorununa değinmek istiyorum. Bunu yaparken günümüzün popüler konusu hale gelmiş “Kaçak Bedellerini 10 yıl geriye dönük alabilirsiniz” gibi içi boş; ilgi çeken ama doğru olmayan söylemler kullanmayacağım. Ben dürüst vatandaşa yansıtılan yanlış kaçak kullanım ceza faturalarından bahsedeceğim.
Elektriğin hırsızlanması (çalınması) bizim istemediğimiz bir durum olmakla beraber çalana yapılamayan zulüm ne yazık ki dürüst abonelere yapılmaktadır. Elektriği çalanların adreslerinde can güvenliği korkusu ile gidemeyen elektrik dağıtım şirketleri, işi gücü olup vergi ödeyen, ülke ekonomisine katkı sağlayan dürüst vatandaşımızın üzerine Türk filmlerinin unutulmaz aktörü “Tecavüzcü Coşkun” misali gitmektedir. Eğer elektrik hırsızlanıyorsa daha beterini yapsınlar. Asla, elektriğin kaçak kullanımını destekliyoruz diye bir anlam çıkmasın. Biz mevzuat mağduru edilen masum tüketicinin sorununu dile getirmek istiyoruz.
Elektrik tüketimine ilişkin hukuksal uyuşmazlıklar özel hukuk boyutlu olup, özel hukuk borç ilişkisi niteliğindeki bu uyuşmazlıkların çözümü Adli Yargı yetkisindedir. Ancak özellikle kaçak elektrik ceza uygulamalarında elektrik tesisatına ve sayaca müdahale iddiasına rağmen suç duyurusunda bulunulmadığı görülmektedir. Böyle bir durumda para cezası uygulandığı gibi savcılığa suç duyurusunda bulunulması mevzuat gereğidir. Ancak özellikle benim müdahil olduğum durumlarda suç duyurusunun yapılmadığı görmekteyiz. Acaba bu durum yapılan haksızlığın bilinmesi sebebi ile vicdani rahatsızlık duymaktan mıdır? “Aboneyi zaten fatura ile perişan ettik bir de mahkemelerde sürünmesin” diye ulvi bir düşünceden mi suç duyurusunda bulunulmaz? Ben bilemedim.
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26 maddesinde kaçak elektrik kullanımın hangi kapsamlarda uygulanacağı belirtilmiştir. Diğer maddelerde de ve cezai yaptırımları fatura düzenleme şekilleri anlatılır. Elektrik kullanıcılarının başına ne gelirse bu maddeden gelir. Birde 32. madde vardır ki burada usulsüz kullanımdan bahsedilir. Buradaki cezalar daha mütevazidir. Örneğin mühür bozma suçu bu maddeden yapıldığından kesme bağlama (Yaklaşık 20 TL) bedelinin beş katı iken 26.madde de ise sizin hayal gücünüze kalmıştır.İstediğin kadar geriye git; istediğin katsayıdan çarp, istediğin tüketimden hesapla; kim tutar sizi?
Hatalı tahakkuk, yanlış yorum mu alırsınız; yoksa ortaya karışık mı hazırlayalım?
Saha ekipleri elektrik abonelerini kontrol ederken iş sorumluluğu gereği çok dikkatlidirler. Örneğin sayaçta mühür yoksa, sayaç numarası ile sistemde görünen numara birbirini tutmuyorsa hemen kaçak işlemine başlanır. Kaçak elektrik bulmada bu kadar hassas olan ekipler nedense takip edilecek prosedürleri izlemekte yeterince hassas değildir. Kaçak Elektrik Tutanağı çoğunlukla eksik düzenlenir ya da düzenlenmez. Ceza faturaları ise nasıl veya neye göre hesaplanır anlayabilene aşk olsun. Aslında nasıl hesaplanacağı yazıyor ancak faturada hesaplama şekli değil direkt tutarı yazıyor. Sakın sormayın “bu hesap nasıl yapıldı? “diye canınız sıkılır. Dağıtım şirketi personeline seslenmek istiyorum. Artık lütfen işinizi layığı gibi yapın. Elektrik tedarik ve satış işi özelleşmiş olabilir. Ancak elektrik halen bir kamu hizmeti olup devlet adına özel sektöre yaptırılmaktadır. Halen devlet sizin işvereninizdir. Ayrıca Enerji Tüketicileri Derneği olarak yakın takipteyiz. Medya bu duruma pek ilgi gösterip bize destek vermese de; EPDK, Tedaş, Enerji bakanlığı, TEİAŞ, Gazbir, ETD gibi kuruluşların bize desteği tamdır. Yaptığınız usulsüz, yanlış ve eksik işlemleri er ya da geç önünüze getireceğiz.
Aşağıdaki konularda Kaçak Elektrik işlemi yapılamaz
- Başkasının adına elektrik kullanmak
- Elektrik sayacının dağıtım şirketinin siteminde kayıtlı olmasına rağmen sayaç mührünün olmaması; böyle bir durumda sayaç laboratuvarda kontrol edilir ve sayaca müdahalenin olmaması gerekir. Eğer her şey normalse dağıtım şirketi sayacı mühürler.
- Abone tarafından ilgili bağlantı işleminin tamamlanmasını beklemeden tüketimin doğru tespit edilmesini engellemeyecek şekilde elektriği kullanmaya başlamak
- Güç trafosunu değiştirmesine rağmen dağıtım şirketine 15 gün içerisinde bilgi vermemek
- Kesilen elektriği yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra dağıtım şirketinin izni dışında açması
- Güç artırımına başvurmaması ya da başvuru yapmasına rağmen yükümlülüklerini yerine getirmemesi
- Elektrik aldığı toptan satış şirketi tarafından dağıtım düşürülmesi ve son kaynak tedariği kapsamında elektrik kullanırken perakende satış sözleşmesi imzalamaması
- Elektrik Piyasası Kanunu dayanarak hazırlandığı belirtilen yönetmelikler ve uygulamaların her zaman hukuka uygun oluştuğu söylenemez. Hatta özellikle ceza hükümlerinin yönetmeliklerde yer alması, yasal sınırlar aşılarak tüketici aleyhine düzenlemeler yapılması rastlanılan bir durumdur. Burada EPDK’nın kötü niyetli olduğunu söylemek haksızlık olacaktır. Ancak ifade ve tanımların net olmaması ve uygulamalarda farklılıklara yol açmaktadır. Bu tarz durumlarda da EPDK’nın mağduriyetlerde tüketici lehine pozitif ayrımcılık yapması beklenmektedir. Zira ne yönetmeliğin yazılması aşamasında konuya müdahil olmadığı gibi ne de bu yönetmeliğin görüşe açılmasında da söz hakkı olan tüketicinin, yönetmeliğin uygulanması aşamasında mağdur edilmesi kabul edilemez.
Bülent Çebin
Enerji Tüketicileri Derneği Genel Başkanı
Kaynak: Enerji Enstitüsü