Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, OIL & FUEL SECTOR NEWS - Tarih : 05 January 2016
Değeri artan veya azalan her emtia ve yatırım aracı, fiyat değişimi nedeniyle ortaya kazanan ve kaybedenler çıkarır. Kaybeden ve kazananların kimler olduğunu anlamak, değer kayıplarının nedenlerini görmemize yardımcı olur.
Peki, petrol fiyatlarının düşüşünden kim kazandı, kim kaybetti?
– Tüketici kazandı. Üretici Kaybetti.
– Petrol ihraç eden ülkeler kaybetti. Petrol ithal edenler kazandı.
– ABD, Avrupa Birliği Ülkeleri, Çin ve Japonya kazandı. Rusya ve OPEC kaybetti (Rusya OPEC üyesi değildir).
– Sabit kur uygulayan petrol üreticileri (başta Suudi Arabistan) kaybetti. Dalgalı kur uygulayan petrol üreten ülkeler (Rusya, Meksika gibi) daha az kaybetti.
– Daha az karbon salınımı yapan yeni teknolojiler şimdilik kaybetti.
– Motor gücü yüksek araba satıcıları kazanmış, elektrikli ve düşük hacimli motora sahip araba üreticileri şimdilik kaybetmiş gözüküyor.
– Deflasyon kazandı.
– Vadeli işlem piyasasında kısa pozisyon alanlar kazandı. Uzun pozisyon alanlar kaybetti.
– Türkiye, düşük petrol fiyatları nedeniyle cari açığını azaltacak olması nedeniyle ilk bakışta kazanan tarafta görünüyor. Petrol üreten ülkelere yaptığı ihracatın bu pazarlarındaki satın alma gücündeki azalma nedeniyle gerilemesi neticesinde kaybedecekleri de var. Ancak petrol fiyatlarındaki gerilemeden kazanımları daha çok olur.
Fiyat hareketleri sonrasında kaybeden ve kazananları ortaya çıkaran petrol fiyatlarını temelde 2 faktör belirler:
1- Siyaset:Rusya’nın içe dönük politikadan vazgeçerek, dışa dönük politikaya geçmesi. Bu çerçevede Avrupa’ya verdiği gazda kesintiye gitme tehdidi ile birlikte kendi sınırları dışında Ukrayna, Suriye gibi ülkelerde askeri ve siyasal varlığını arttırması nedeniyle, batının petrol fiyatlarını düşürerek Rusya’yı cezalandırma politikası. Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere petrol ve doğal gaz gelirleri Rusya’nın vergi gelirlerinin %50.2’isini oluşturuyor.
2- Ekonomi (arz ve talep): Ekonomik anlamda konuya arz/talep açısından bakarsak;
Arz tarafında:
1- İran üzerindeki yaptırımların kaldırılmasıyla beraber, bugün olmasa bile önümüzdeki dönemde küresel petrol arzının artacağına dahil beklenti
2- Dünyanın en büyük petrol ithalatçılarından Amerika’nın kaya gazı üretimi nedeniyle petrol ithal eder ülke durumundan, petrol ihraç eder ülke konumuna geçecek/geçmiş olması
3- OPEC’in arz kısıtlamasına gitmemesi
Talep tarafında:
1- Yavaşlayan küresel büyüme, özellikle Çin’den gelen talepteki azalma ile birlikte sadece petrolde değil, hemen hemen tüm ham madde fiyatlarındaki gerileme
2- Temiz ve yenilenebilir alternatif enerji kaynaklarına geçiş
3- İlerleyen teknoloji nedeniyle enerji tüketiminde sağlanan verimlilik. Hem konut hem de sanayide enerji verimliliği, daha düşük tüketimli araç satışlarının artması..
Petrol fiyatlarındaki düşüş, kolaycı bir yaklaşımla yukarıdaki faktörlere bağlanarak açıklanabilir. Veya petrol fiyatlarının neden düştüğü sorusunun cevabı başka sorularda da aranabilir. Mesela, konu eğer arz/talep ise; Türkiye’de son 8 yıldır konut stoğunda ve arzında talebin üzerinde büyüme olmasına rağmen konut fiyatları neden petrol fiyatları gibi düşmüyor, aksine yükseliyor? Petrol fiyatları 1990-2014 döneminde 40 dolardan 130 neden dolara yükseldi?…
Siyaset ile ekonominin arz ve talep yasasına dayanarak petrol fiyatının neden düştüğüne bir cevap üretilme imkanı varsa da, bazı soruların tek ve sabit bir yanıtı olmuyor.
“Tarih tekerrürden ibarettir” teziyle son fiyat düşüşünü anlamak için dönemler itibariyle petrol fiyatlarındaki değişime bakıldığında son 50 yılda, yaşadığımız son fiyat düşüşü hariç, 4 ana dönem/trend dikkat çekiyor.
– Temmuz 1973 – Nisan 1980:7 yıllık yükseliş dönemi (19 USD’den 116 USD’ye)
– Nisan 1980 – Ocak 1999:19,5 yıllık düşüş dönemi (116 USD’den 16 USD’ye)
– Ocak 1999 – Temmuz 2008:9,5 yıllık yükseliş dönemi (16 USD’den 145 USD’ye)
– Temmuz 2008 – Eylül 2008:Petrol fiyatları tarihi zirvesini Nymex petrolü için 145 USD ile Temmuz 2008’de yapmış, 15/09/2008 Lehman Brothers krizi sonrasında ise 46 USD ile Aralık 2008’de dip yapmıştır.
Petrol fiyatında 5 aylık bir dönemde, 145 USD’den 46 USD’ye sert bir düşüş hareketi yaşanmasının nedeni nedir? Dünyada ne petrol talebi, ne de petrol üretimi siyaset veya arz/talebe bağlı olarak 5 ay kadar kısa bir sürede bu kadar büyük bir fiyat değişimini tek başına izah edemez.
Ve son olarak cevabı aradığımız, petrol fiyatının Haziran 2014’deki 105 dolarlık seviyesinden, 1,5 yıl içerisinde bugünkü 37 USD’ye gerilemesinin nedenleri.
Yazının başlığındaki soruya tekrar dönersek; “petrol fiyatları neden düşüyor?”
Petrolde 3 fiyat mevcuttur: Spot fiyat, vadeli fiyat ve OTC (tezgah üstü) fiyat.
Spot fiyat (anlık ödeme ve teslim için geçerli fiyat, borsa fiyatı) her gün takip ettiğimiz, düşüşünü sorguladığımız fiyat. Vadeli fiyat, ileri bir tarihte oluşacak fiyat ki, bu fiyat ‘genellikle’ spot fiyatın faizle ileriye doğru götürülmesiyle belirlenir. OTC fiyatı organize olmayan, örgütlenmemiş piyasalarda oluşan fiyat.
Sonuç olarak, petrol fiyatlarının gerilemesinde arz/talep ile siyaset dışında, aşağıdaki 3 önemli faktörün rol oynadığını düşünüyorum.
1- Libya, Kuzey Irak ve Suriye gibi ülkelerde yaşanan iç savaş nedeniyle, bu bölgelerdeki petrol üretiminin kontrolsüz kalması. Kayıt dışı kalan petrolün bu bölgelerdeki savaşların finansmanı için piyasa fiyatına bakılmaksızın, spot fiyatların oldukça altında satışı. OTC piyasada sürekli gerileyen fiyatın ve artan satışların spot fiyatı aşağıya çekmesi sonucu, petrol fiyatlarının döngüsel bir düşüş trendine girmesi
2- Vadeli işlemler tarafında ayı piyasasına giren petrolün spekülatörler tarafından açığa satılması (shortlanması). Normal koşullar altında vadeli fiyat, spot fiyattan türer. Ancak petrolde son dönemde farklı bir eğilim söz konusu. Spot fiyatın vadeli fiyattan türemesi. Ve bunun sonucunda düşen vadeli fiyatların spot fiyatı daha da açığa çekmesi (Tıpkı 2008 yılı Lehman Brothers krizi sonrası yaşanan sert düşüşün nedeninin vadeli işlemler tarafındaki satış dalgasından kaynaklanması gibi).
3- Teknik analiz tarafından bir bakışla; hiçbir varlık sürekli bir şekilde uzun süre aynı ve tek bir trendde yükselmez. Petrol fiyatındaki düşüş bir anlamda çok sert bir teknik düzeltmedir.
Lehman Brothers ve sonrasındaki 2008 yılı küresel krizinin en önemli nedenlerinden biri türev piyasaların büyüklüğünün dünyanın GSMH’sının 11 katına ulaşmış olmasıydı. Kriz sonrasında alınan önlemlerle, iki yıl süreyle kontrol altına alınan ve gerileyen türev işlemler pazarı, ne yazık ki FED’in sıfır faiz politikasının da etkisiyle, 2014 yılının sonunda küresel GSMH’nın 20 katı büyüklüğe ulaştı. Bir anlamda bugün 2008 yılından daha riskli bir seviyedeyiz. Vadeli işlem piyasalarındaki büyüklüklerin dayanak varlıkların onlarca yıllık işlem hacimlerine ulaşmış olması hem fiyat dalgalanmalarının büyüklüklerini, hem de riskleri arttırıyor.
Fiyat gerilemesine neden olan yukarıdaki faktörlerin önümüzdeki dönemde de varlığını koruyacağını göz önünde bulundurarak, petrolde 60 USD’nin üzerindeki fiyatların önümüzdeki 3 yıllık sürede yeninden görülmesinin zor olduğunu düşünüyorum. OECD ülkeleri arasında Türkiye’nin de eğer doğru politikalar uygulayabilirse; %6.2’lik ‘petrol ürünleri ithalatı/GSMH’ oranıyla dünyada ilk sırada yer almasının, düşen petrol fiyatlarını da avantaja çevirme yönünde ilk sıralarda olacağını göstermesi açısından, önemli bir şansa sahip olacağını söylemek yanlış olmaz.
Son dönemde fiyatı düşenin sadece petrol fiyatları değil; kahveden, canlı hayvan fiyatlarına kadar hemen hemen tüm emtia fiyatları olduğunu belirtmekte de ayrıca fayda var.
Doruk Özcan