CLA Akademi | Enerji Gazetesi

(Turkish) Yorum: Enerji Santrallerinin İflas Nedeni Olan YEKDEM!

Kategori : BIOMASS & BIOGAS ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS, SOLAR ENERGY NEWS, HYDROELECTRIC POWER PLANT NEWS, GEOTHERMAL ENERGY NEWS, WIND ENERGY & RES NEWS - Tarih : 05 September 2016


Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

YEKDEM; yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleme mekanizmasının açılımıdır. Hukuki altyapısı, kanun ve yönetmelikle düzenlenmiştir. Ancak yasal alt yapısının uygun olması, adil bir düzenleme olduğunu göstermez. Nedir bu YEKDEM? Nereden çıktı? 5346 sayılı “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi amaçlı kullanımına ilişkin kanun” (YEK Kanunu) 18.05.2005 ve 25819 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu kanunla Rüzgar, Güneş, Jeotermal, Biokütle ve Hidrolik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin önü açılmıştır. Burada amaalternatif-enerji-yenilenebilir-enerji1-500x500_cç; fosil kaynaklı olup, çevreyi kirleten enerji kaynaklarının kullanımını azaltmak olmanın yanında, enerjide dışa bağımlı olan Türkiyenin, petrol ve doğalgaz ithalatının azaltılmasıdır.

İşte YEKDEM bütün bu yatırımların desteklenmesi teşvik edilmesi adına, enerji şirketlerinden alınan bedeldir. Üstelik bu bedel sabit değildir. Yukarıda belirttiğim yenilenebilir enerji kaynakları miktarı arttıkça, bedel ödemek pahalı hale gelmektedir. Başka bir ifade ile yenilenebilir enerji kaynağına yapılan her yatırım, YEKDEM dışında kalan her tesisisin sonunu hazırlıyor demektir. Yenilenebilir kaynaklı üretim tesislerinin kullanımının artırılması, ülkemizin enerji politikaları adına doğru bir karardır. Bu nedenle teşvik edilmesi gerekir. Buna kimsenin itirazı yoktur.

Ancak bu bedel başka işletmelerin sektörden çekilmesine, portföylerini boşaltmasına neden oluyor, arkasından iflas geliyorsa burada bir yanlışlık vardır. YEK kanunu sonrasında, artan döviz kuru ile birlikte Yenilenebilir Kaynaklı Enerji Üretim tesisleri hızla çoğalmıştır. Örneğin 2016 yılında YEKDEM mekanizmasına dahil olarak bu teşvik fiyatlarından yararlanan santral kapasitesi (yaklaşık 15.000 MW), 2015 yılındaki kapasitenin (yaklaşık 5.000 MW) 3 katıdır.

Dünyada durum nasıl diye bakarsak; bu tür teşviklerin birçok ülke tarafından uygulandığı bilinmektedir. Türkiye gibi enerji bağımlısı olan Avrupa ülkelerinde de yenilenebilir enerji kaynakları desteklenmektedir. Bu noktada Avrupa içerisindeki yenilenebilir kaynaklı enerji üretimine en çok desteği veren Almanya dikkat çekmektedir. Enerji tüketimi oldukça yüksek olan ülkede, toplam üretilen elektrik enerjisinin yüzde 32,5 kadarı yenilenebilir kaynaklardan sağlanıyor olup, bu orana ulaşabilmek için teşvikler uygulanmıştır. Sorun Yenilenebilir Enerji kaynaklarının teşvik edilmesinde değil uygulanma şeklindedir. YEKDEM uygulaması, sektör için ciddi olumsuzlukları yanında getirmiştir.

Çünkü uygulamada teşvik fiyatlı YEKDEM esaslı enerji alımları, Elektrik Piyasasında tedarikçi konumundaki diğer oyunculara finanse ettirilmektedir. Konuyu biraz daha açarsak, Yenilenebilir Kaynaklı Üretim yapan ve YEKDEM e dahil olan tüm santrallerin üretmiş olduğu enerji, santral türü (Rüzgar, HES, Jeotermal, Güneş, vs.) ve yerlilik katkı oranına göre belirlenmiş döviz birim fiyatı üzerinden çarpılması ile hesaplanan toplam tutar, Türkiyedeki diğer tedarikçilere müşteri portföy büyüklüğü oranında pay edilerek ödetilmektedir. Öte yandan YEKDEM e dahil bu santrallerin ürettiği enerjinin gerçek elektrik piyasasında oluşan fiyatlara göre belirlenen değeri ise, yine diğer piyasa tedarikçilerine aynı paylaşma oranı ile ödenmektedir. BOSEN gibi YEKDEM dışında kalan diğer tedarikçiler için sıkıntı burada başlamaktadır. Son yıllardaki ulusal elektrik verilerine bakıldığında, ciddi bir arz fazlası oluşumundan ötürü, elektriğin ham fiyatının düştüğü gözükmektedir. Bahsi geçen elektrik ham fiyatı, elektrik borsasında oluşan PTF (Piyasa Takas Fiyatı) fiyatı olarak alınabilir. Döviz verilerinde ise son yılların verileri incelendiğinde ciddi yükselme gözükecektir. Yukarıda bahsedildiği gibi her sene YEKDEM mekanizmasına dahil olan kapasite de hızla yükselmektedir. Bu rakamsal veriler dikkate alındığında fark edilecektir ki; bu mekanizmanın elektrik piyasasındaki YEKDEM harici diğer tedarikçi firmalara yükleyeceği mali yük her gün artmaktadır. En son 31 Ağustos 2016 tarihinde EPİAŞ sisteminde internet üzerinden yapılan duyuru ile BİS Enerjinin Toptan şirketi (BİSEN Toptan Satış A.Ş.) ve BADES Enerji Elektrik Üretim A.Ş. olmak üzere 2 firma daha piyasadan men edilmiştir. Yine 2016 yılı içerinde gerek teminat tamamlaması yapamayan gerekse fatura ödemelerini yapamayıp, piyasadan men edilerek, portföyü boşaltılan firmalar arasında aşağıdaki firmalar bulunmaktadır.

•Adularya Enerji Elektrik Üretimi A.Ş.
•İlk Elektrik Enerji Üretimi A.Ş.
•Adularya Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.
•Dokuboy Tic. A.Ş.
•Ekim Grup Elektrik Üretimi Ltd. Şti.
•Hayat Kağıt Enerji Sanayi Tic. A.Ş.
•Hidrogüç Enerji Elektrik Üretim A.Ş.
•Naksan Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.
•Saray Halı A.Ş.
•Şahinler Enerji Elektrik Üretimi A.Ş.
YEKDEM mevzuatı bu şekilde uygulanmaya devam ederse önümüzdeki dönemde bu sayıların artacağı aşikârdır. Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, 2016 yılının ilk 7 ay ortalaması olarak her tedarikçi maliyetlerine MW başına 26,96 TL eklemek zorunda kalmıştır. Bu da ham elektrik fiyatının dörtte birine tekabül etmektedir. 2017 yılı için YEKDEM mekanizmasına dahil olacak santral listesi ve kapasitesi henüz EPDK tarafından yayınlanmamıştır. Ancak kapasitenin her hâlükârda 2016 yılından fazla olacağı kesindir. Bu durum 2017 yılında YEKDEM maliyetlerinin MW başına daha da artacağı sonucunu getirir ki, bunun piyasayı olumsuz yönde etkileyeceği kesindir.
Sayın Enerji Bakanlığı yetkilileri; Yazımın başında belirttiğim gibi uygulamanız, iflasları, kapanmaları, asgari şekli ile faaliyet durdurmasını getirmektedir. Enerji şirketlerinin bilançoları sadece YEKDEM zararı vermektedir. Bu haksız rekabettir. Adil değildir. Konuyu YEKDEM dışında kalan şirketlerin rekabet kurumuna götürmesi gerekir. Buna gerek kalmadan bu konuyu düzenlemek gerekmektedir. Aksi takdirde böyle bir zarara dayanmak hiçbir gücün harcı değildir. Sayın Enerji Bakanının buna mutlaka bir çözüm üreteceğine inanıyorum. Çünkü iş hayatından gelen biri olarak bir firmanın işini tasfiye etmesi, üretimi durdurması, işçi çıkarması, son olarak iflas etmesinin ne demek olduğunu her iş adamı kadar bildiğine ve bunun acısını yüreğinde hissettiğine inanıyorum.
Yazan: Ahmet Özenalp
Kaynak: Eko Haber

Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :

Green Pi Enerji

EcoGreen | Biyokütle - Biyogaz - Güneş Enerjisi Santralleri



   GÜNCEL ENERJİ KÖŞE YAZILARI

   TÜM ENERJİ KÖŞE YAZARLARI VE YAZILARI>>

LANGUAGE SELECT:

  • Turkish
  • English

HABER KATEGORİLERİ

ENERGY SEARCH

Enerji Sektörü İş İlanları & Kariyer

Enerji Kütüphanesi



WhatsApp chat