Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 08 Temmuz 2019
Teknoloji odaklı düşünce merkezi STM ThinkTech tarafından düzenlenen ve çok sayıda sektör oyuncusunu bir araya getiren panellerinin 4’üncüsü “Enerji Güvenliği, Fırsatlar ve Tehditler” konu başlığıyla Ankara’da düzenlendi. Panel STM Genel Müdürü Murat İkinci’nin açılış konuşmasıyla başladı. Moderatörlüğünü gazeteci-yazar Hakan Çelik’in üslendiği panele, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Prof. Dr. Gülnur Aybet ve ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Tanrısever konuşmacı olarak katıldı. Etkinliğin ana sunumunu ise Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol yaptı.
Teknoloji odaklı düşünce merkezi STM ThinkTech tarafından düzenlenen “Enerji Güvenliği, Fırsatlar ve Tehditler” panelinde açılış konuşmasını yapan STM ThinkTech Genel Müdürü Murat İkinci, “STM ThinkTech ile 30 yıla yaklaşan birikim ve tecrübemizi, teknoloji tabanlı öngörülere çevirerek bölgesel ve küresel çapta güvenlik stratejileri geliştirmek üzere çalışıyoruz. Teknoloji alanında yaptığımız yatırımlar ise savunma sanayimizi, yerli ve milli ürünlerle güçlendirmek adına önem taşıyor. Ulusal güvenlik kapsamında baktığımızda, enerji konusundaki kritik alt yapılar; korunması ve olası tehditlere karşı önlem alınması gereken stratejik sistemler arasında yer alıyor. Bilişim ağlarına bağlı sistemlerin karşı karşıya olduğu tehditler, veri kaybı ve veri kayıplarından doğabilecek ciddi riskler oluşturuyor. Bu kapsamda enerji güvenliğini sağlama konusunda bütünleşik bir yaklaşım benimsenmesinin büyük bir önem taşıdığını düşünüyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz panel ile enerji güvenliğini farklı boyutlarıyla ele alarak gelecek stratejilerin belirlenmesine ve birlikte çözümler üretilmesine katkı sunmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Panelde Türkiye’nin enerji güvenliğinin sağlanması konusunda kararlılığını vurgulayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, “Önceliğimiz ve temel amacımız enerjinin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu şekilde tüketicilere sunulmasıdır. Bu anlamda geliştirdiğimiz politikalar uzun vadeli, bütüncül ve kapsamlı bir bakış açısının ürünüdür. Yerli ve yenilenebilir kaynakların azami seviyede ekonomimize kazandırılması, enerji verimliliği konusunda adeta seferberlik ilan edilmesi, kara ve denizlerimizde petrol ve gaz aramaları, enerji sektöründe yerli imalatın geliştirilmesi ve AR-GE destekleri ile yatırımlar devam ediyor. Bunun yanında Türkiye, enerjinin bölgesel kalkınma ve refaha katkı sağlayan ve yaşanan çatışmalara çözüm üreten yönüyle ele alınması gerektiğine de samimiyetle inanmaktadır” dedi.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ise, “Jeopolitik konumunun getirdiği sorumlulukların bilinciyle hareket eden Türkiye, enerji konusunda bölgede en önemli aktörler arasında yer alıyor. Bugün, hiç kuşkusuz, enerji güvenliğiyle ilgili faaliyetlerimizi artırmamız ve enerji akışını tehdit eden unsurlara karşı önlemler almamız gerekiyor. 2023 hedefleri doğrultusunda, enerji arz güvenliğinin güçlendirilmesi, yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanımı ve öngörülebilir piyasa koşullarının tesis edilmesini içeren bir strateji benimseyen ülkemiz, alt yapı ve veri güvenliği konusunda da ciddi adımlar atacaktır. STM’nin bu alandaki çalışmaları ve ThinkTech’in faaliyetleri de ülke güvenliği için önemli bir katkı teşkil ediyor.”dedi.
Panele ana konuşmacı olarak katılan Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol, teknoloji odaklı düşünce merkezi STM ThinkTech tarafından düzenlenen “Enerji Güvenliği: Fırsatlar ve Tehditler” panelinde yaptığı konuşmada, bugün dünyada hiçbir ülkenin izole bir enerji adası olmadığını ve karşılıklı etkileşim içinde bulunduğunu söyledi.
Birol, özellikle yenilenebilir enerjinin tüm dünyada çok hızlı büyüdüğüne işaret ederek, “Yenilenebilir enerji devriminin başladığı yer Avrupa. Ama şu andaki lider Çin. Avrupa’da başlamasının nedeni ise yenilenebilir enerjinin iklim değişikliğine karşı ciddi bir koz olması. Bu konuda ciddi sübvansiyonlar var. Bu sübvansiyonlar sayesinde yenilenebilir enerjinin kullanımı artınca, maliyetler de düştü. Şu anda birçok yenilenebilir enerji kaynağı devlet sübvansiyonuna gerek olmadan diğer kaynaklar ile yarışabilir hale geldi. Özellikle de rüzgar ve güneş. Yenilenebilirde biz Türkiye’de önemli adımlar attık. Son 5 yıl içerisinde yenilenebilir enerji kurulu güç artırımında Avrupa’da Türkiye üçüncü sırada. Bu muazzam bir şey. Almanya ve İngiltere’nin hemen arkasındaki Türkiye, başından beri bu konuya çok fazla ilgi gösteren İspanya, Fransa ve diğerlerinin de önünde. Bu çok güzel bir başarı ama potansiyelimiz son derece yüksek.”dedi.
Doğalgaz için 2018’in altın bir yıl olduğunu belirten Birol, Çin’in bu sektöre ivme kazandıran gelişmesinin özellikle şehirlerdeki hava kirliliğini azaltmayı hedeflemesinden kaynaklandığını aktardı.
Birol, nükleer enerji alanında ise yarın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile İstanbul’da nükleer enerjiye ilişkin bir basın toplantısı yapacaklarını ifade ederek, “Fukuşima kazası ile birlikte nükleer enerjide dünya üretiminde düşüş görmeye başladık. Ama geçen yıl itibarıyla ilk defa 2018 yılında, dünyadaki nükleer enerji üretimi Fukuşima seviyesine tekrar geldi. Burada yine başı Çin, Rusya ve Hindistan gibi ülkelerin açtığı santraller çekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
En öncelikli konunun enerji verimliliği olduğunu da aktaran Birol, “Daha sürdürülebilir bir enerji sistemini çevre açısından, enerji güvenliği açısından sağlamak için dünyadaki enerji verimliliğinin her yıl yüzde 3 oranında iyileştirilmesi, gelişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama rakamlara baktığımızda maalesef dünyadaki enerji verimliliğindeki iyileşme beklentilerin son derece altında.” diye konuştu.