Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 12 Kasım 2014
Enerji sektörünün takibe düşen kredileri 2007’de 85 milyon lira iken, 2012 sonunda bu rakam 182,7 milyon liraya, 2013 sonunda 366,8 milyon liraya, bu yılın eylül ayı itibarıyla ise 929 milyon liraya yükseldi. Takibe düşen kredilerdeki artış 2013 sonuna göre yüzde 153, 2012 sonuna göre ise yüzde 408 oldu.
Yatırım için son dönemin gözde yatırım alanları arasında gösterilen enerji sektöründe işler dışarıdan görüldüğü gibi tozpembe değil. Yatırımlarda kullanılan banka kredilerinin geri ödenmesinde yaşanan sıkıntılar ciddi boyutlara ulaştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre sektörün takibe düşen kredileri 2007’de 85 milyon lira sınırındayken, 2012 sonunda bu rakam 182,7 milyon liraya, 2013 sonunda 366,8 milyon liraya, bu yılın eylül ayı itibarıyla ise 929 milyon liraya yükseldi. Enerji sektörünün takibe düşen kredilerindeki artış 2013 sonuna göre yüzde 153 artarken, 2012 sonuna göre yaşanan artış yüzde 408 oldu.
Türkiye ekonomisinin büyüme hedeflerinden şaşması, elektrik tüketiminin de beklentilerin altında kalmasına neden oldu. Hükümet Orta Vadeli Program’da enflasyon ve büyümede önemli değişikliğe gitti. 2014 ve 2015 için büyüme rakamları sırasıyla yüzde 4’ten yüzde 3,3’e ve yüzde 5’ten yüzde 4’e çekti. Bu yılın ikinci çeyreğindeki büyüme rakamı ise yüzde 2,1’de kaldı, hedef ve beklentiler şaştı.
Bankaların enerji sektörüne verdiği nakdi krediler, geçtiğimiz eylül ayı itibarıyla bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 27 arttı. 15 milyar liranın üzerinde bir tutara işaret eden bu artışla birlikte bankaların enerji sektörüne sağladığı kredi tutarı toplamda 73,7 milyar liraya ulaştı. Enerji sektörüne sağlanan kredilerin ve sektörün büyüme hızı bu şekilde gerçekleşirken, verilen kredilerin tahsilinde sıkıntılar BDDK verilerine yansıdı. Bankaların enerji sektörüne ait takipteki alacakları 2013 sonundan 2014 eylül ayına kadar yüzde 153 arttı. 2013’ün son verilerine göre 367 milyon lira olan enerji sektörüne ait takipteki alacakların üzerine bu yılın eylül ayına kadar yaklaşık 563 milyon lira daha eklendi ve rakam 929,4 milyon liraya yükseldi.
Enerji piyasaları uzmanı Abdurrahman Övündür, enerji şirketlerinin öngördükleri yıllık enerji satış miktarları ve cirolarının ciddi anlamda düştüğünü, bunun da enerji şirketlerinin kredi ödemelerini zora soktuğunu kaydetti. Övündür, “İthal edilen doğalgazın yaklaşık yüzde 48’sini elektrik üretiminde kullanıldığımız hesaba katıldığında dolar kurundaki ve doğalgazdaki fiyat artışına paralel elektrik piyasasının beklenen seviyede şeffaflaşamaması nedeniyle, Piyasa Malî Uzlaştırmada da oluşan piyasa takas fiyatlarının düşük seviyede gerçekleşmesi yatırımcıları zor durumda bırakmakta.” dedi. Özellikle son birkaç yıldan bu yana kış aylarında doğalgaz arzındaki sıkıntılar nedeniyle doğalgaz santrallerinin yıllık ciro beklentilerini aşağı çektiğine dikkat çeken Övündür, bu şirketlerin ikili anlaşmalarını sağlayamamalarından dolayı spot piyasadan enerji alımı yapmak zorunda kaldıklarına ve ciddi zarara uğradıklarına dikkat çekti. Övündür piyasada yaşananları şöyle değerlendirdi: “Son iki yılda devreye giren yaklaşık 13.000 MW kapasiteli santrallerle beraber piyasada rekabet arttı. Arzdaki bu artışa rağmen elektrik talebinde aynı oranda büyüme gerçekleşmedi. Son iki yıla baktığımızda talep artışı ortalama yüzde 4’lerde iken, onun karşılığındaki üretim tarafında devreye alınan üretim kapasitelerindeki kapasite artışı yüzde 10’ları buldu. Talebe karşılık arzdaki bu beklenmedik kapasite artışı rekabeti kızıştırınca piyasa fiyatları düştü. İklim değişiklikleriyle birlikte fizibilite raporlarında şişirilmiş üretim değerlerine göre ve beklenmeyen inşaat maliyetleri ile birlikte birçok hidrolik ve rüzgâr santrali yatırımlarının geri ödeme dengesinin projedeki hesaplamaların dışına çıktığı, yatırımcılar tarafından tesisler üretime geçtikten sonra görüldü.
DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ>>>
Kaynak: Enerji Enstitüsü