Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, GÜNEŞ ENERJİSİ, HES & HİDROELEKTRİK SANTRALİ, JEOTERMAL ENERJİ, NÜKLEER ENERJİ, RÜZGAR ENERJİSİ & RES - Tarih : 18 Aralık 2013
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Türkiye’nin enerjideki geleceğinin yenilenebilir enerji ve nükleer santrale bağlı olduğunu söyledi.
Son günlerde çeşitli şehirlerde yapılan elektrik kesintileri ve bunların ekonomiye etkilerini değerlendiren Yorgancılar, dünyada 17. büyük ekonomi olan Türkiye’nin ithalatının dörtte birinin enerji sektöründen kaynaklandığını hatırlattı: “Geleceği şekillendirecek sektörlerin başında gelen enerjideki bu bağımlılığımız, 2023 yılında ilk 10 büyük ekonomi olma hedefimizi de riske sokacak boyuttadır. Güneş enerjisinden rüzgâr enerjisine, jeotermalden maden kaynaklarına kadar zengin bir potansiyele sahip Türkiye’nin enerjide ithalata bağımlı hale gelmiş olmasını kabul etmemiz mümkün değildir.”
Geleceğimiz, nükleer ve yenilenebilir enerjiye bağlı
Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları potansiyelinin hidroelektrikte yüzde 36’sının, rüzgâr enerjisinde yüzde 2,8’inin, jeotermalde ise sadece yüzde 16’sının işletildiğine dikkat çeken EBSO Başkanı Yorgancılar, şunları kaydetti: “Yanıbaşımızda duran kaynaklar kullanılmazken doğalgazı ithal ettiğimiz gibi elektrik üretiminin yüzde 60’ının doğalgazdan karşılanıyor olması, dengelerin bozulması açısından çok kritik bir uygulamadır. Hal böyleyken İzmir gibi jeotermal kaynakları zengin olan, sağlık turizminde ciddî yol alan bir il dahi doğalgazla ısınmaktadır.” Türkiye’de nükleer santral konusuna önyargıyla yaklaşıldığını da dile getiren Ender Yorgancılar, “Gerçekçi olunmalı. Bugün yumurtayı pişirmek için bile elektrikli makine kullanıyorsak, bu kaynakların sonsuz olmadığını da kabul etmek zorundayız.
Şunu da aynı gerçeklikle kabul etmeliyiz ki enerji alanında Türkiye’nin geleceği, nükleer santral ve yenilenebilir enerjiye bağlıdır. Deprem riski taşımayan, çok iyi analiz edilmiş bölgelerimizde, yurtdışında örnekleri mevcut, güvenlik açısından riski minimum santral yapımına mecburuz. Unutmayalım ki komşu ülkelerimizde faaliyette olan nükleer santrallerin riskini yıllardır zaten taşıyoruz. O nedenle de sürdürülebilir bir enerji politikası için uzun vadede yeni nesil nükleer santrallere, kısa vadede de enerji üretim tesislerine verilecek teşviğe acilen ihtiyaç vardır.” diye konuştu.
Kaynak: Enerji Enstitüsü