Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 17 December 2012
Bugün 65 ülkeye ihracat yapan, yurtiçi ve yurtdışında 200 mağazası bulunan Doğtaş, mobilya sektöründeki 41. yılını kutlayacağı 2013 için enerji alanında da önüne iddialı hedefler koydu. TS EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi’ni uyguladıklarını söyleyen Doğtaş Genel Müdürü İsmail Doğan, yıllık yaklaşık 600 TEB olan enerji tüketimlerini 2013’te yüzde 8 azaltmayı hedeflediklerini açıklıyor.
Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında yer alan, mobilya ihracatında ve cirosuyla sektöründe ilk 3’e giren Doğtaş, bugün kalite ve tasarım anlayışıyla ‘yaşam tarzlarını belirleyen’ ve dünya markası olma yolunda hızlı adımlarla ilerleyen güçlü bir marka konumunda. Müşterilerine tam 40 yıldır “Sizinle yaşıyoruz” mesajıyla ulaşan Doğtaş, sanayinin Türkiye’nin toplam enerji tüketimindeki payını düşürmek için elini taşın altına koyan şirketler arasında da ilk sırada yer alıyor.
“Enerji verimliliğimiz artırmak için projelerimizi belirledik ve aksiyon planlarımızı oluşturduk” diyen Doğtaş Genel Müdürü İsmail Doğan ile enerjiye yönelik hem gündemlerindeki projeleri hem de gelecek dönem hedeflerini konuştuk.
Öncelikle Doğtaş’ın Türkiye mobilya sektöründe bugün geldiği noktayı sizden dinleyebilir miyiz?
Babamız Hacı Ali Doğan’ın 1972’de Doğan Mobilya’yı kurmasının üzerinden 15 yıl geçtikten sonra 1987 yılında, 6 erkek kardeş, Biga’da Doğtaş A.Ş.’yi kurarak kurumsallaşmak ve büyümek adına geleceğe doğru önemli bir adım atmış olduk. 90’lı yıllarda Avrupa’dan teknoloji transferi yaparak, perakende ağını genişlettik. Türkiye genelinde bayilikler vererek etki alanımızı büyüttük ve ilk ihracatımızı gerçekleştirdik. 2000’li yıllarda üretim kapasitesini daha da büyüttük. Yeni teknoloji yatırımlarının yanı sıra Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi’yle markamızı güçlendirdik. “Yatak, Kanepe ve Baza Fabrikası” yatırımı ile fabrika kapalı alanımızı 70 bin metrekareye çıkardık. Aldığımız birçok uluslararası belge ve sertifikayla kalite ve tasarımlarımızı tescilledik.
2008 yılı Temmuz ayında devlet tarafından yoğun bir inceleme ve değerlendirme yapılarak dünya markası olmaya aday firmalara verilen Turquality destek programına dahil olduk. Böylelikle yurtdışında da marka yatırımlarımıza hız verdik. 2010’da Türk Standartları Enstitüsü tarafından mobilya sektöründe ilk defa verilen “TS ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi Belgesi” almaya hak kazandık ve bu belgeye sahip iki kuruluştan biri olduk. 2011 yılı Nisan ayında başlattığımız “Her Tasarım Tek Bir Çizgiyle Başlar” projesi Doğtaş’ın sektörde farklılaşan marka algısını daha da güçlendirdi.
40. yıldönümümüzü kutladığımız 2012’ye geldiğimizde kalite ve tasarım anlayışıyla ‘yaşam tarzlarını belirleyen’ ve dünya markası olma yolunda hızlı adımlarla ilerleyen güçlü bir marka konumunda olduğumuzu söyleyebilirim.
Mobilya sektörünün sanayinin enerji tüketiminde nasıl bir rolü olduğunu söyleyebiliriz?
Geçtiğimiz 10 yıl içinde dünyada enerji fiyatları petrol fiyatlarına paralel olarak arttı, ülkemizde ise 1970 yılında %76 olan enerji üretiminin tüketimi karşılama oranı 2000 yılında %35, 2008 yılında ise %24 değerine düştü. Önümüzdeki yıllar için yapılan enerji tahminleri ise, 2020 yılında üretimin tüketimi karşılama oranının %20 seviyelerine kadar düşeceğine işaret ediyor. Bu durum ülkemizin enerji açısından dışa bağımlılığının artmasına neden oluyor. Daha farklı bir açıdan değerlendirmemiz gerekirse her geçen gün enerji ihtiyacımız giderek artıyor. Kaldı ki enerji kaynaklarının çok büyük bir oranı fosil yakıtlardan elde edildiğinden ve sera gazı salınımı artmakta ve bu olay küresel ısınmaya neden olmakta.
Ülkemizde toplam enerji tüketiminin %33’ünün sanayide kullanıldığı düşünüldüğünde, bu sorumluluğu tüm sanayi kuruluşlarının paylaşması gerekmektedir. Doğtaş ailesi olarak bizler konunun öneminin farkındayız.
Doğtaş olarak enerji yönetiminde nasıl bir strateji izliyorsunuz? Şimdiye kadar bu alanda ne gibi adımlar attınız?
Enerjide çok uzun süredir yürüttüğümüz çalışmaları geçen yıl yayınlanan TS EN ISO 50001 standardının gerekleri çerçevesinde yürütmekteyiz. Bu konuyla ilgili olarak kendi personelimizden bir ekip oluşturduk. Bu ekip enerji yönetim sisteminin gerekliliklerini yerine getirmek üzere çalışmalara başladı ve bu çalışmaları hızlandırmak amacıyla uzman bir ekipten hizmet alınmakta. Bu kapsamda enerji boyutlarımızı değerlendirdik ve belirledik. Çok uzun süredir takip ettiğimiz verilere bu konudaki diğer açık alanları da ekleyerek büyük resmi ortaya çıkardık. Enerji verimliliğimiz artırmak için projelerimizi belirledik ve aksiyon planlarımızı oluşturduk.
Her geçen gün üretimimizi artırırken birim üretim başına düşen enerji sarfiyatını azaltmak üzere projeler oluşturuyoruz.
Peki hedefleriniz neler?
Yaklaşık 600 TEB olan yıllık enerji tüketimimizi ilk yıl olan 2013 için %8, ikinci yıl da ve takip eden yıllarda ise oluşturmuş olduğumuz stratejik planlara bağlı olarak düşürmeyi planlıyoruz. Enerji verimliliği konusundaki hedefimiz sadece maliyetlerin düşürülmesine odaklı bir tasarruf anlayışından çıkarak, üretkenliği ve çevreyi gözeten verimlilik kavramı ile birlikte yüksek katma değerli ürünlere yönelen enerji yönetim anlayışını hayata geçirmek. Bu konudaki politikamızI ürettiğimiz mobilyaları mümkün olan en az enerjiyi tüketerek üretmek, bu yolla da müşterilerimizi ve çevreyi korumak, verimliliğimizi üst seviyede tutarak ekonomiye katkı sağlamak şeklinde açıklayabiliriz.
Enerji maliyetlerinizi düşürmek için otomasyon sistemlerine ne oranda başvuruyorsunuz?
Doğtaş olarak üretim hatlarımızda ve yardımcı tesisler bölümümüzde tükettiğimiz enerjimizi en ideal şekilde kullanmak için otomasyondan faydalanılıyor. Hava tüketimini izlemek için kurmuş olduğumuz otomasyon sistemi sayesinde 2012 yılının ilk 6 ayındaki hava kaçak oranımız şuan itibariyle %45 azalmış durumda. Bu otomasyon sistemi sayesinde aynı zamanda enerji tüketimimiz de azaldı.
Eski sistemleri daha verimli hale getirmek için otomasyon çalışmaları sürekli devam ediyor. Yeni yapacağımız yatırımlarda ve revizyon çalışmalarında bu yönde değerlendirme yaparak, kendi işletme giderlerimizi de düşürmeye çalışıyoruz.