Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, NÜKLEER ENERJİ - Tarih : 09 Mayıs 2017
2011 Tōhoku depremi ve tsunamisi sonrası, 11 Mart 2011 tarihinde Fukuşima Nükleer Santralinden atmosfere radyoaktif sızıntılar gerçekleşmişti. Fukuşima Nükleer Santrali sızıntıları, Çernobil felaketinden 
sonra en büyük ikinci nükleer sızıntı olarak tanımlanmaktadır.
Norveç Hava Araştırmaları Enstitüsü tarafından yönetilen araştırma verilerine göre, Fukuşima’da erimeyle çıkan radyasyonun yüzde 80’inden fazlası okyanuslarda veya buzullarda yok olmuş olsa da, geri kalan radyasyondan, gezegendeki her insan yaklaşık 0.1 milisievert oranında etkilenmiştir (radyasyon ölçüm biriminin binde biri). Bu oran tüm dünya nüfusunun “bir defa röntgen” çektirmiş olmasına denk gelmektedir. Bu radyasyon miktarının insanlar üzerinde çok fazla bir etkisi yok, sadece bir BT taraması bile vücudumuzu 15 milisievert radyasyona maruz bırakabilmektedir.
Yaşanan felaket ile ortaya çıkan radyasyonun tüm dünyayı etkilemiş olması, son derece düşündürücü bir tablodur…
Haberin Devamı İçin TIKLAYINIZ>>>
Kaynak: Enerji Enstitüsü
