Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, GÜNEŞ ENERJİSİ - Tarih : 11 Aralık 2017
Türkiye’nin Lider Güneş Paneli Üreticisi CW Enerji Genel Müdürü Volkan Yılmaz, ATSO ve GÜNDER işbirliğinde düzenlenen Yenilenebilir Enerji Kaynakları eğitiminde katılımcılara, güneş enerjisi sistem tasarımı, arazi seçimi ve projelendirme konularını anlattı.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından “ATSO AKADEMİ” çatısı altında ve Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu-Türkiye Bölüm Derneği (GÜNDER) işbirliğinde “Yenilenebilir Enerji Kaynakları Eğitimi” gerçekleştirildi. Eğitimde CW Enerji Genel Müdürü Volkan Yılmaz, “Güneş enerjisi sistem tasarımı- arazi seçimi ve projelendirme” konularında katılımcılara bilgi aktardı.
Eğitim öncesi açılış konuşması yapan ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer, enerjinin çağın en önemli tüketim maddelerinden biri ve vazgeçilmez bir uygarlık aracı olduğunun belirtti. İnsan yaşamının sürebilmesi için enerji tüketilmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Özer, “Tüketmek zorunda olduğumuz enerjinin bugün büyük bir çoğunluğu fosil yakıtlardan, geri kalanı ise nükleer ve yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmaktadır. Fosil yakıt kullanımının çevre ve insan sağlığına verdiği tüm dünya üzerindeki zararları, önlem alınmazsa bu zararların telafisi için gelecekte yaşayacak insanların ödeyeceği bedel çok büyük boyutlara erişecektir. Enerji üretiminde fosil kaynak kullanımının devam edebilme olanağının kalmadığı, kabul edilmesi gereken bir gerçektir. Bu durumda sanayinin gelişmeye başlaması ile kullanımı giderek artan, kalkınma ve sanayileşme yolunda verdiği zararlar önceleri göz ardı edilen bu enerji kaynaklarının yerine çevremizin kendi doğal ürünü olan yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasının arttırılması gerçeği her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Türkiye coğrafi konumu ve jeolojik yapısından ötürü bütün yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma noktasında uygun bir bölgede yer almaktadır. Yenilenebilir enerji alanındaki teknolojik ilerlemelerin bir an önce ele alınması ve buna uygun adımlar atılması gerekliliği yadsınamaz bir gerçektir” dedi.
GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu, güneşten yaklaşık 40 yıldır sıcak su temini için faydalandığını belirterek, “Ama teknolojinin gelişimi ile birlikte elektrik üretiminde çok önemli fırsatlar var. Bu fırsatlardan yine de en fazla yararlanan şehirlerden bir tanesi Antalya. Çünkü Antalya bu açıdan çok verimli. Rüzgar radyasyonu çok yüksek. Tabi Antalya dediğimiz zaman şehir merkezini düşünmeyin. Toroslar’, yüksek kesimleri konuşuyoruz. Tabi çok önemli bir şansta var burada Türkiye’nin Fotovoltaik (PV) panel üreten en büyük fabrikası burada, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren CW Enerji. Arkadaşlar bu işin hem pazarına hem de tekniğine çok hakimler. Onlarda bize panel nasıl seçilir, panel üretiminde nelere dikkat edilmelidir, anlatacaklar ve hem üretim tesislerini, üretimin aşamalarını göreceğiz hem de kurulu bir tesise giderek burada konuştuklarımızın uygulamalı olarak göreceğiz. Sorularınızı yanıtlamaya çalışacağız. Tabi Antalya Ticaret Odası’nın bize vermiş olduğu bu fırsat için öncelikle kendilerine teşekkür ediyorum. Biz bu konuda her zaman açığız. Güneşle ilgili bilgi isteyen, güneşe ilgisi olan her kurumun-kuruluşun yanındayız” şeklinde konuştu.
Güneş enerjisi sistem tasarımı ile arazi seçimi ve projelendirme konusunda bilgi aktaran CW Enerji Genel Müdürü Volkan Yılmaz ise şunları söyledi: “Güneş Enerjisi Santralleri (GES) yatırımında ilk önce doğru bir arazi, doğru bir çatıyı seçmemiz gerekiyor. Arazi seçiminde dikkat etmemiz gereken ilk kıstas santrali kuracağımız arazinin kuru marjinal tarım arazisi olmasıdır. Güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi tesislerinde, tesisin kurulacağı parselde kadastral yol bulunmalıdır. Türkiye’de en çok yaşanan pro
blemlerden bir tanesi araziyi seçerken doğru kıstaslara dikkat edilmemesidir. Askeri bölge veya askeri koruma bölgesi olmamalıdır. Tesisin kurulmasının imkansız olacağı göl gibi bir su alanı olmamalıdır. Yerleşim alanı olmamalıdır. Otlak/Kışlık-Yazlık (Mera) kullanılmakta olan platolar olmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Kanunları tarafından korunan bir alan olmamalıdır. Havaalanı veya liman gibi bir alan olmamalıdır. Arazinin mutlaka elektrik hattına yakın bir konumda olma zorunluluğu var. Santralin muhakkak ya içinde yada kadastral yol boyunca uzanabileceğimiz bir alt şebekeye bağlı bir TEDAŞ hattı, orta gerilim bir elektrik direği olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Şuanda trafo merkezlerindeki kapasiteler dolu. Sadece TEİAŞ kapasiteleri doldururken örnek veriyorum Antalya bölgesinde Kepez trafo merkezinde 4.3 MW çağrı mektubu verildiyse TEİAŞ bunu 5 MW’a sınırladı. Kırıntı kapasite dediğimiz 1700 KW’lık kapasite kalmış olabilir. Hemen hemen her trafo merkezinde kalmış 300 KW-500 KW – 100 KW’da olsa kırıntı kapasiteler olabilir. Yani arazi yada çatı yatırımı yapmayı düşünen kişilerin muhakkak dağıtım şirketleri ile görüşmesi gerekir.”
“HER NAKİL HATTINA BAĞLANAMAZSINIZ”
Santral sahanıza yakın he enerji nakil hattına her elektrik direğine yapılacak olan tesisin bağlanamayacağının altını çizen Volkan Yılmaz, “Dağıtım şirketi ile müzakere ederek buradaki elektrik direğinin hat iletim kapasitesinin uygun olup olmadığı tespit edilmeli. Yine yaşanan en büyük problemlerden bir tanesi arazide güneş enerjisi elektrik üretim hattı var, normalde iletim kapasitesi de uygun fakat siz farkında olmadan birkaç km ötenizde aynı ulusal şebekeye bağlı başka bir yatırımcı GES, rüzgar santrali için çağrı mektubu almış olabilir. O hattın kapasitesi o esnada dolu gözükebiliyor. Bu da dağıtım şirketinin arşivlerine hemen o dakikada girmeyebiliyor. O yüzden muhakkak arazi seçerken bağlanacağımız elektrik direğinin kapasitesini çok iyi analiz etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“ZEMİN ETÜDÜ YAPILMALI”
GES projesinin yapılacağı arazinin zemin etüdünün çok önemli olduğunun altını çizen Genel Müdür Yılmaz, “Bir jeoloji mühendisi araziye gidip arazinin birkaç yerinden toprak parçası alıp, bunu laboratuvarda test ettirip raporla sunuyor. Bu çok yanlış bir uygulama. Sonuçta siz oraya 25 yıl ekonomik ömrü 40-45 yıl ise performans ömrü olan, yatırım yapıyorsunuz. Burada zeminin sınıfını çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Muhakkak bir jeo teknik çalışma yaptırmanız gerekiyor. Ardından çakma ve çekme dediğimiz testleri yaptırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
GES yatırımı yapılacak arazinin lokasyonunun önemine değinen Yılmaz, “Arazi Kuzeye hafif bir eğim olabilir ama ciddi anlamda Kuzey’e eğimli olmamasına dikkat etmemiz gerekiyor. Çok düz veya hafif Güney’e eğimi olabiliyor ama arazinin tam Güney cephesinde ve arazinin yakınında bir dağ veya bir tepe-tepecik olup örnek veriyorum saat 10’a 10.30’a kadar güneşin tam yükseleceği esnada araziye ciddi anlamda gölge düşürebiliyor. Doğu cephesinde, Batı cephesinde dağ veya tepecik olup güneşin doğuş-batış esnasında arazide ciddi gölge problemleri oluşturabiliyor. Tüm bunları yaparken muhakkak bir bilirkişiden hizmet alıp, arazinin Doğu’sunda, Güney’inde, Batı’sında araziye ciddi anlamda gölge düşürecek bir yapı olmaması, arazinin kendi içerisinde Kuzey’e eğim olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Özellikle rakımın yüksek olduğu yerler tercih sebebimiz oluyor. Rakım yükseldikçe, güneşe yaklaşıldıkça havanın hem serinliği hem de güneşe yakınlığınız arttığı için ciddi anlamda verimlilik artıyor” dedi.
“TAŞ OCAĞI YAKININDA OLMAMALI”
GES kurulacak alana etki edebilecek mesafede bir taş ocağı, maden ocağı, kırım ocağı olmaması gerektiğini belirten CW Enerji Genel Müdürü Volkan Yılmaz, paneller üzerinde çok ciddi tozlanmaya neden olacağının ve normalde bir GES’de yılda ortalama bir defa temizlenmesi gerekirken böyle bir lokasyonda her hafta temizlenmesi gerekeceğinin, temizlik maliyetinin ise yatırım maliyeti amortismanını ciddi anlamda etkileyeceğinin altın çizdi. GES arazisinin bir heyelan bölgesinde olmaması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, olası bir afet durumunda sigortada problem yaşanılabileceğini ifade etti.
“90 GÜNDE PROJE ONAYA SUNULMALI”
Elektrik dağıtım şirketinden çağrı mektubu aldıktan 90 gün içerisinde projeyi onaya sunma zorunluluğu olduğunu belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
“Başvuru aşamasında dikkat edilmesi gereken hususlar var. Başvuru dosyası bu işi bilen kişiler tarafından hazırlanmalıdır. Orada zamanla yarışıyorsunuz. Dağıtım şirketinden olumlu dönüş olduğunda zaman kaybetmeden hatta çağrı mektubu da almadan çalışmalara başlamalısınız. Proje hazırlatacağınız firmayı ciddi anlamda araştırmalısınız. En büyük problemlerden bir tanesi GES yatırımı yapmaya karar verdiğinizde projenizi onaylatırken genelde daha önceki projelerden kopyala yapıştır mantığı ile yaklaştıkları için ciddi zaman kayıplarına uğrayabiliyorlar. İşin ehli bir firma ile çalıştıktan sonra sadece bir günde arazide keşif yaptıktan sonra iyide bir plan kota çalışması yaptıktan sonra projenizi tek seferde uygulamaya müsait olacak şekilde onatıp daha sonra hem kamu kurumlarına tahlil ettirmek için zaman kaybı yaşamamış olursunuz. Projeyi çizecek olan mühendisin hiç sahaya gitmemiş olması başlıca problemlerden. Özellikle enerji nakil hatlarında çok büyük problemler yaşanıyor. Sektörümüzün milli problemi diyebiliriz. Bir güneş enerjisi santralinin projesini çiziyorsunuz ve enerji nakil hattının güzergahı bulunduğunuz saha ile bağlanacağınız saha arasında 3 km’lik bir enerji nakil hattı olduğunu düşünürseniz muhakkak mesafe uzun bile olsa kadastral yol üzerinden gitmekte fayda var. Çünkü şahısların parselinden geçecek olursanız tabi ki bununda çalışmasını zamandan kayıp yaşamamanız adına daha önceden yaparsanız daha mantıklı bir seçim olabilir. Projenizi tasarlayacak olan mühendisinizin enerji nakil hattı güzargahını ve ilgili izinlerini muhakkak projeyi tasarlarken alması gerekmektedir. Kamu kurumlarından alınacak imar için uygundur görüşleri de çok önemlidir.”
“PANELLERİN AÇISI DOĞRU HESAPLANMALI”
Güneş enerjisi panellerinin araziye doğru bir şekilde yerleştirilmesi gerektiğinin önemine değinen CW Enerji Genel Müdürü Volkan Yılmaz, “Açısını doğru bir şekilde hesap etmek gerekiyor. Paneller arasındaki mesafenin de doğru bir şekilde hesap edilmesi gerekiyor. Bunun için simülasyon programları var. Güneşin o bölgedeki durumuna göre, ön sehpa ile arka sehpa arasındaki uzaklığı iyi bir analiz yaparak belirlemeniz gerekiyor. Burada dikkat edilmesi gereken düz arazide örneğin 4 tane panelin yatay montajı yapılan bir sistemde eğer ki 4 metre sehpalar arasında boşluk bırakacaksak araziniz biraz Kuzey eğilimliyse 4-5 hatta 6 metre mesafe bırakmak zorunda kalabilirsiniz. O yüzden mühendisiniz muhakkak projeyi tasarlarken iyi bir plan kota çalışması yaparak arazide iyi bir gölgeleme yaparak arazideki paneller arasındaki doğudan batıya ve kuzeyden güneye gölge mesafesini çok iyi ayarlaması gerekmektedir. Güneş panellerinde ısı ile değil UV dediğimiz güneşin radyasyonlarıyla elektrik üreten yapılardır. Eğer ki güneş panellerinin üzerinde 60-70 hücre olduğunu düşünürsek üzerinde bir tanesinin üzerine gölge düştüğünde ona bağlı olan diğer panellerinde performansını etkileyecektir. İnverter yerleşimini, sahada panoların yerleşimini belirlemek gerekiyor. AG ve OG kablo güzergahlarını belirlemek gerekiyor” diye konuştu.
“MONTAJ YÖNTEMİ DOĞRU ANALİZ EDİLMELİ”
Özellikle arazi GES projelerinde sistem tasarımı ve projelendirmede en önemli hususlardan bir tanesinin güneş paneli taşıyıcı konstrüksiyon sistemlerinin montajı olduğunun altını çizen Volkan Yılmaz, “Genelde 3 yöntemle güneş paneli taşıyıcı konstrüksiyon sistemlerinin montajını yaparsınız. En çok tercih edilen çakma sistemidir. Taşıyıcı konstrüksiyon sistemlerinin toprağa çakarak yapılan bir yöntemdir. Daha ekonomik ve daha kolaydır. Beton delme ve karo delme yöntemi de var. Bunun içinde arazide mutlaka iyi bir zemin etüt raporu iyi bir jeotermik çalışma ve çakma delme testi yaptırmak gerekir. Karo sisteminde toprak belli bir derinlikte genişlikte toprağa delme işlemi uyguluyorsunuz daha sonra güneş paneli taşıyıcı konstrüksiyon sisteminin ayağını o delik içerisinde sabitleyip etrafına sulu beton döküyorsunuz. Maaliyet olarak ikinci uygun sistemdir. Arazi neredeyse tamamen mermer granit olabiliyor. Delme bile yapılamıyor. O noktada beton temel yönetimini tercih ediyoruz. Bu bir ekip işidir. Elektrik Elektronik teknisyeninden sadece bu bilgileri alamazsınız. Bir jeoloji mühendisi bir ziraat mühendisi ve bir elektrik elektronik mühendisinin bir araya gelerek yapmış oldukları etütler sonucu doğru montaj yöntemini seçmek zorundasınız” dedi.
Panel seçimi ve özellikleri hakkında bilgi aktaran, CW Enerji Üretim Teknik Sorumlusu Sedat Aksu, “Panel seçiminde panelin, sertifikalı olması, etiket değerlerinin doğruluğu, kullanılan malzemelerin sertifikalı olması ve kalitelerinin yüksek olması hususlarına dikkat edilmesi gerekiyor. Panel üreticilerinin yaptığı test raporlarının müşterilere verilmesi gerekir. Panelin kullanacağı alana uygun olup olmadığı, panel boyutu ve verimliliği çok önemlidir” diye konuştu.
GES projelerinde kurulum, devreye alma ve kabul, İşletme ve bakım konuları hakkında katılımcılara sunum yapan CW Enerji Proje Genel Müdürü Şaduman Uysal ise şunları söyledi: “Kurulum işlemi için işi iyi bilen bir ekip ile çalışılmalı ve saha muhakkak önceden görülmelidir. Kurulum yapılırken TEDAŞ Genel Müdürlüğünde onaylanan projesine uygun ve şartname ve yönetmeliklere uygun olmasına dikkat edilmelidir. Devreye alma ve kabul işlemi için, tesisin montajının tamamen bitirilmiş olmasına dikkat edilmelidir. İlgili dağıtım şirketine ve TEDAŞ Genel Müdürlüğüne dilekçe ve çeşitli evraklar ile başvuru yapılır. Sonrasında kurulan heyet ile tesis incelenerek kabul işlemi sonuçlanır. İşletme ve bakım için de tesisin her 6 ayda bir periyodik bakımları yapılmalıdır.”
3 gün süren eğitimin son gününde katılımcılar CW Enerji üretim tesislerini ve CW Enerji Döşemealtı 1069,2 KWp gücündeki Güneş Enerjisi Santralini gezerek, almış oldukları eğitimi uygulamalı bir şekilde öğrendiler.