Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 26 Kasım 2015
Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger, G20′deki gelişmelere bakıldığında Aralık ayında gerçekleşecek olan Paris İklim Değişikliği Zirvesinin pek fazla umut vaat etmediğini söyledi.
Bunun en temel nedeninin enerji jeopolitikalarındaki gerginlik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ediger, “Böyle bir dönemde iklim değişikliğinin gündemin ilk sıralarını işgal etmesi çok mümkün değil” dedi.
Ülkelerin enerji güvenliğine duyduğu ihtiyaç konusunda Maslow piramidine gönderme yapan Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger, “G20 gelişmelerine bakılırsa Aralık ayında gerçekleşecek olan olan Paris İklim Değişikliği zirvesi pek fazla umut vaat etmiyor. Bunun temel nedeni ise enerji jeopolitikalarının çok fazla gergin olması. Enerji çağlarında önemli bir geçiş yaşıyoruz ve böyle bir dönemde iklim değişikliğinin gündemin ilk sıralarını işgal etmesi çok mümkün görünmüyor. Maslow piramidinden beri insanlığın ihtiyaçlarını biliyoruz. Enerji güvenliği bu piramidin en altında, temel ihtiyaçlar bölümünde yer alıyor. Bunun ön plana çıktığı, kaynak savaşlarının artan şiddetle devam ettiği, kaynaklar konusunda büyük güçlerin yoğun mücadeleye girdiği bir dönemde, piramidin üstlerinde yer alan iklim değişikliğinin çok fazla gündemde olacağını söylemek pek mümkün olmaz. Bana göre Türkiye gibi hızlı kalkınma döneminde bulunan gelişmekte olan ülkelerin öncelikli konusu daha çok sürdürülebilir kalkınmanın devam etmesi olmalıdır” açıklamalarında bulundu.
Bütün dünyanın karşı çıkmasına rağmen son yıllarda kömür kullanımında büyük bir artış görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Ediger, bu artışın temel nedeninin Çin’in enerjiye olan ihtiyacı olduğunu söyledi. “Türkiye açısından en önemli konu sürdürülebilir kalkınma sisteminin oluşturuşması” diyen Ediger, “Bütün dünyanın karşı çıkmasına rağmen son yıllarda Batı ülkeleri de dahil olmak üzere tüm dünyada kömür kullanımında büyük bir artış söz konusu. Bu da bize mecbur kalındığı zaman ülkelerin kendi enerji ihtiyaçlarını karşılama hedefinin ön plana çıktığını ve iklim değişikliği dahil diğer ögelerin ikinci plana itilebildiğini gösteriyor. Türkiye açısından bakarsak küresel iklim değişikliğinden ziyade bizim sürdürülebilir kalkınma sistemini oturtmamız lazım. Bunun için de enerjiyi mümkün olduğu kadar verimli kullanmamız, dışa bağımlılığı azaltmamız ve böylece gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını çözme imkan ve kabiliyetlerine zarar vermeden uzun vadeli vizyonla çözümler bulmaya çalışmamız lazım. Türkiye’nin 1 numaralı öncelikli konusu sürdürülebilir kalkınmanın devam etmesidir. Bunun için de enerjinin arama, üretim, nakil ve tüketim gibi hemen her aşamasında verimlilik ve etkinliği artıran, doğa ve çevreninin korunmasını mümkün kılan tedbirler alınmalıdır” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: İHA