Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 16 Eylül 2015
Akdeniz ve Türkiye başta olmak üzere Avustralya, Brezilya ve ABD’de yaşanacak kuraklığın tarımda da ciddi sıkıntılar getireceği ifade edildi.
Aralık ayında Paris’te düzenlenecek Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) öncesinde Boğaziçi Üniversitesi’nde tartışmaya açılan 5. İklim Değişikliği Değerlendirme Raporu toplantısında konuşan İklim Bilimi Profesörü Prof. Lucka Kajfez Bogataj, önlerindeki en kötü senaryoya göre özellikle Akdeniz ve Türkiye başta olmak üzere Avustralya, Brezilya ve ABD’de yağışlarda ciddi azalma görüleceğini, yaşanacak kuraklığın beraberinde tarımda da ciddi dönüşümler ve sıkıntılar getireceğini söyledi.
Bogataj, rapor ışığında iklim değişikliğinin neden olacağı küresel etkileri değerlendirerek, İklim değişikliğine neden olan sera gazlarının yüzde 90’ının insanların enerji kaynağı olarak kullandıkları fosil yakıtlar nedeniyle salındığına dikkat çekti.
SICAKLIK 2 DERECEDE TUTULMAYA ÇALIŞILIYOR
Yerkürenin son yüzyıl içerisinde 1 derece ısındığına ve önümüzdeki 10 yılda da benzer bir artışın devam edeceğine dikkat çeken Bogataj, “Siyasetçiler bir araya gelerek iklim sıcaklığındaki artışın 2 derecede tutulması için çalışılmasını kararlaştırdılar. Bence 2 derece bile çok ciddi bir artış ama en azından en kötü senaryo değil. 2 derece artışla neler olacak? Özellikle Kuzey ülkelerinde ciddi bir ısınma olacak, Güneyde ısınmanın etkisi bu kadar hissedilmeyecek. Bu iyi senaryo, kötü senaryoda ise 10-15 dereceye kadar sıcaklık artışı görülüyor.” dedi.
İYİ SENARYO VE KÖTÜ SENARYO
Her şeyin sıcaklığa değil su seviyesine de bağlı olduğunu hatırlatan Bogataj, en iyi ve en kötü senaryoları şöyle açıkladı:
“En iyi senaryoda yağış paterninin az değişmesini öngörüyoruz. En kötü senaryoya göre özellikle Akdeniz ve Türkiye başta olmak üzere Avustralya, Brezilya ve ABD’de yağışlarda ciddi azalma görülecek, yaşanacak kuraklık beraberinde tarımda da ciddi dönüşümler ve sıkıntılar getirecek.
Akdeniz’de 1 metreye yakın bir artış bekleniyor. Bu ciddi bir artıştır. İstanbul civarında 50 santimlik bir artış bile çok ciddi sorunlara neden olur. Bütün limanlar ve rakımı düşük alanlar sular altında kalabilir. Su seviyesi yükseldiğinde su kalitesi de kötüye gidecektir.”
Kaynak: Bültenler