Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 24 Şubat 2021
7’inci Sürdürülebilir Finans Forumu, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) tarafından ‘’Yeşil Dönüşüm ve Türkiye’ye Etkileri’’ başlığı ile çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Forum bu yıl, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Aybala Şimşek’in moderatörlüğünde, Garanti BBVA, Şekerbank, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) ile Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) sponsorluğunda gerçekleştirildi.
EBRD iş birliği ile Türkiye’nin Düşük Karbonlu ve Döngüsel Ekonomi Odaklı Dönüşümü Çağrısı’nın da yapıldığı forumda, düşük karbonlu ve döngüsel bir ekonomik toparlanma için iş dünyası 6 maddelik çağrıya katılmaya davet edildi.
Mehmet Ali Akben: “Türk bankacılık sektörü öncü tavrını sürdürülebilirlik alanında da sergiliyor”
Forumun açılış konuşmasını yapan BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben şöyle konuştu: “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne giden süreçte küresel düzeyde artık bir ‘aksiyon 10 yılı’ olmasını beklediğimiz 2020’li yılların Türk finans sektörü için tüm dünyaya örnek teşkil edecek iyi uygulamalarla dolu, heyecan verici bir dönem olacağına inancım tamdır. BDDK olarak, piyasa mekanizması içerisinde risklerin etkin yönetimine dayalı ihtiyati bakış açımızdan taviz vermeksizin, elimizden geldiği ölçüde bu süreçte kolaylaştırıcı ve yönlendirici olmaya hazırız. Türk bankacılık sektörü pek çok alandaki öncü ve yenilikçi tavrını ‘sürdürülebilirlik’ alanında da sergiliyor. Bankacılık sektörünün sürdürülebilir finans alanında inisiyatifi ele aldığını, gerek risk yönetimi gerekse kaynak tahsisi anlamında pek çok iyi uygulama örneğinin olduğunu görüyoruz. Özellikle 2010’lu yılların başlarından günümüze pek çok bankamız, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik alanında strateji ve politikalar geliştirmiş, kurumsal kapasite oluşturmuş ve periyodik raporlamaya başlamış bulunuyor.”
Ebru Dildar Edin: “Finans sektörünün dönüştürücü bir gücü var”
Forumda konuşan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin ise “Salgın sonrası dönemde toparlanmak, daha dayanıklı bir ekonomi inşa etmek ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamak için döngüsel ekonomiyi yol gösterici model olarak benimseme çabalarında Türkiye’deki tüm sektörleri desteklemeye kararlıyız” dedi.
Yeşil dönüşüm için gerekli olan finansal açığın kapanabilmesi için finans sektörünün dönüştürücü gücüne dikkat çeken Edin, şunları ekledi: “Bu yıl Davos’ta yayınlanan Circularity Gap Report 2021’e göre, küresel ısınmayı 2°C’nin altında tutmak ve iklim değişikliğinin getireceği yıkıcı etkileri azaltmak için dünyanın döngüsellik oranının %17’ye yükselmesi gerekiyor. SKD Türkiye ve EBRD iş birliğinde yaptığımız çağrı, salgın sonrası sürdürülebilir ve yeşil bir toparlanma için döngüsel ekonominin benimsenmesi ve Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformunda sunulan araçların daha etkin kullanılmasına yönelik bir aksiyon daveti.”
Edin: “Pandemiyle birlikte ekonomik planlar yeşil iyileşme üzerine kurgulanıyor”
Pandemi dönemiyle birlikte, birçok hükümetin, kamu ve özel sektörle iş birliği kurarak ekonomik kalkınma planlarını “Yeşil İyileşme” üzerine kurgulamaya başladığını da hatırlatan Edin, şöyle devam etti:
“Avrupa ‘’Yeşil Mutabakatı’’ yol haritası olarak belirleyerek 2050 yılında ilk karbon nötr kıta olacağını açıkladı. Bu hedefine ulaşması için, yenilenebilir enerji kullanımını her yıl 2020 yılının 2 katı olacak şekilde artırması gerekiyor.
Dönüşüm ve değişim şirketler için iyi imaj yaratmanın ötesinde finansal bir yaşam mücadelesi için gerekli hale geldi. İklim krizini stratejilerine dahil eden ve risklere karşı uzun vadeli direnç oluşturan şirketler rekabette bir adım önde olacaklar. İstikrarlı bir yeşil dönüşüm için daha güçlü iklim politikalarına ve aksiyonlara ihtiyaç var. Bugün yaptığımız çağrı, bu anlamda şirketlere rehberlik ediyor olması açısından da çok önemli.”
Arvid Tuerkner: “Artık sorumluluk almanın, harekete geçmenin ve daha iyisini yapmanın zamanı geldi”
EBRD Türkiye Genel Müdürü Arvid Tuerkner, forumdaki konuşmasında şunları söyledi:
“EBRD, yeni Yeşil Ekonomiye Geçiş yaklaşımını uygulayarak, döngüsel dönüşüme hazır olan işletmelere liderlik ederek onlara örnek olmayı taahhüt etmektedir. Şirketler, KOBİ’ler, finans kuruluşları ile kamu kurumlarının, yalnızca düşük karbonlu, döngüsel bir modelin uygulanmasıyla sağlanabilecek ekonomik canlanmaya imkan veren seçimler yapmaları için çok kritik bir zamandayız.
Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu olarak bütün Türk iş dünyasını ve karar vericileri döngüsel dönüşüme davet ederek, Türkiye’nin Düşük Karbonlu ve Döngüsel Ekonomi Odaklı Dönüşümü Çağrısı’nın lansmanını SKD Türkiye ile birlikte yapmaktan gurur duyuyoruz. Artık bu konuda sorumluluk almanın, harekete geçmenin ve eskiye göre daha iyisini yapmanın zamanı geldi.”
Aybala Şimşek: “İklim krizinin bir aşısı yok”
Konuşmaların ardından SKD Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Aybala Şimşek’in moderasyonunda “Yeşil Dönüşüm ve Türkiye’nin Yeşil Dönüşümden Alacağı Payın Artırılması” paneli gerçekleştirildi.
Aybala Şimşek konuşmasının başında Bill Gates’in geçtiğimiz hafta iklim krizi konusunda yaptığı açıklamadan alıntı yaparak “COVID-19 krizini çözmek iklim krizini çözmekle kıyaslandığında daha kolay. COVID-19 krizi için bir aşı var, ancak iklim krizi için bir aşı yok. Çünkü pandemi sürecinde iklim krizi ile ilgili sorunlar daha görünür oldu ve dünyanın hemen her ülkesinde sosyal eşitsizlikler daha çok su yüzüne çıktı” dedi.
Panele Vigeo Eiris Sürdürülebilir Finans İş Geliştirme Müdürü Benjamin Cliquet, T.C. Ticaret Bakanlığı, Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü, Tek Pazar, Rekabet ve Teknik Mevzuat Daire Başkanı Mehmet Ergünal, T.C. Dışişleri Bakanlığı, AB Başkanlığı, Ekonomik, Mali ve Sosyal Politikalar Daire Başkanı Nihal Samsun Karabacak, EBRD Enerji Verimliliği ve İklim Değişikliği Başkan Yrd. Gianpiero Nacci, ve ABN Amro Bank, Sürdürülebilirlik Danışmanı Jan Raes katıldı.
Panelde şu ortak görüşlere yer verildi:
“Döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirliğin sosyal ve çevresel tüm başlıkları, alternatif borçlanma araçları açısından yeni kaynaklara ulaşmak için Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesinde çok kritik bir potansiyel sunuyor. Türkiye’de bu kaynaklardan faydalanmaya yönelik birçok proje hayata geçirilmeye başlandı. Ülkemizde yeşil ekonomi alanında yürütülen çalışmalar, hem reel sektör hem de finans sektörü açısından bu alandaki geliştirilecek yeni sürdürülebilir borçlanma araçlarına da güçlü bir baz teşkil ediyor.
AB’nin yeni büyüme stratejisi olarak açıkladığı Yeşil Mutabakat’a uyum süreci ve tüm dünyanın gündeminde olan yeşil dönüşüm, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde bu fırsatlardan faydalanması ve alternatif kaynaklara ulaşması açısından önemli bir fırsat sunuyor.
Yeşil Mutabakat süreci, kapsayıcı bir şekilde ele alınması gereken bir seferberlik olmalı. Bütün sektörlerin uyumunun yanı sıra, fırsat eşitliği de çok kritik. Türkiye’nin potansiyeli büyüyen iç pazarın yanı sıra, küresel ticaret merkezi konumu ve insan kaynağıyla bağlantılı. OECD tarafından yayınlanan rapora göre, sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin uygulanması halinde Türkiye’de %1.4 oranında istihdam artışı mümkün.
Sivil Toplum Kuruluşları ve kamunun dönüşümü konusundaki iş birliği, iş dünyası için bir kaldıraç etkisi yaratacaktır. Rekabetçi bir ekonomi için, geleceğin yeşil, dijital ve kapsayıcı olması gerekiyor.”
Türkiye’nin Düşük Karbonlu ve Döngüsel Ekonomi Odaklı Dönüşümü Çağrısı Tüm iş dünyasının katılmaya davet edildiği çağrının 6 maddesi şöyle sıralandı:
1- Sıfır atık ilkelerine ve döngüsel ekonomi stratejilerine bağlı kalmak,
2- Mevcut ölçümler araçları ile döngüsellik düzeylerine ilişkin farkındalığı arttırmak,
3- Ülke çapındaki döngüsel dönüşüme öncülük etmek,
4- Bilgi paylaşımı yeni iş birliklerinin güçlendirilmesi için Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu’nun bir parçası olmak,
5- Yenilikçi finansal ürünlerle döngüsel ekonomiye geçişi desteklemek,
AB döngüsel ekonomi sınıflandırmasını destekleyerek geniş çapta uygulanmasını sağlamak.