Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, PETROL ve AKARYAKIT SEKTÖRÜ - Tarih : 11 Kasım 2014
Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır arasında gerçekleştirilen Kahire zirvesinde, üç ülke arasında Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlarının belirlenmesi müzakerelerinin hızlanmasına ilişkin varılan anlaşmanın ardından arka planda enerji konusuyla komşu ülke ilişkilerinde yeni bir döneme girildiği belirtildi.
Rum basını, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah El Sisi’nin Mısır’ın başkenti Kahire’de dün gerçekleştirdiği zirveye geniş yer verdi.
Rum basını, üç ülkenin zirve sonucunda imzaladığı ve benimsediği ortak açıklamada “Kahire Deklarasyonu”ndan bahsetti.
Gazeteler ayrıca zirvenin, Ankara’ya ve Ankara’nın enerji planlamalarına yönelik mesajlarla tamamlandığını, Kahire Deklarasyonu’nda, her şeyden önce Kıbrıs sorununa ilişkin ifadelerin de yer aldığını ayrıca Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki faaliyetlerini de sonlandırması çağrısında bulunduğunu yazdı.
Gerek Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis, gerek Yunanistan Başbakanı Samaras gerekse Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin, üçlü görüşmeyi, üç ülke halklarının refahını ve bölgede istikrarı hedefleyen üç ülke arasındaki işbirliğinin başlangıcını teşkil ettiğine vurgu yaptığını yazan gazete, üçlü görüşmeden ortaya çıkan en önemli unsurun, üç ülke arasındaki Münhasır Ekonomik Bölge’nin belirlenmesine ilişkin müzakerelerin hızlandırılması kararının çıkması olduğunu belirtti.
KAHİRE DEKLARASYONU
Habere göre Kahire Deklarasyonu’nda “Üç ülke, deniz hukukuna ilişkin BM anlaşmasının genel geçerliliğini vurgulamaktadır ve henüz yapılmayan, deniz bölgelerimizin belirlenmesi için müzakereleri en hızlı bir şekilde ileriye götürme kararı almıştır.” ifadesi yer alıyor.
Ayrıca deklarasyonda, Güney Kıbrıs’ın egemenlik haklarına saygı duyulması gerekliliğinin yanı sıra Türkiye’ye, “Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki sismik araştırmaları sonlandırması ve gelecekte de benzer faaliyetlerden kaçınması” çağrısı yapıldı.
Öte yandan Kahire Deklarasyonu’nda Kıbrıs sorununun, uluslararası hukuk temelinde adil ve kalıcı çözümünden de bahsedildi.
Doğu Akdeniz’de hidrokarbon keşfinin, bölgesel işbirliği açısından katalizör görevi gördüğünün belirtildiği deklarasyonda ayrıca Mısır halkının demokrasi ve refaha ilişkin mücadelesine destek verilmesi kararlılığı da vurgulandı.
ANASTASİADİS: DOĞU AKDENİZ’DEKİ TEHDİTLER GÖĞÜSLENECEK
Üçlü görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Anastasiadis, üç ülke işbirliğinin dört ayağa dayandığını belirtti.
İlk ayağın, ortak ilgi alanına giren konular ve öncelikler temelinde siyasi işbirliği olduğunu belirten Anastasiadis, ikinci ayağın bu ülkelere ve halklarına yönelik, enerji gibi alanlarda faaliyetlerin özlü bir şekilde güçlendirilmesi aracılığıyla inisiyatifler üstlenmek; üçüncü olarak terör, dini ayırımcılık ve yabancı düşmanlığı gibi Doğu Akdeniz bölgesini tehdit eden tehlikelerin ortak göğüslenmesi; sonuncusunun ise bu işbirliğinin hassas olan bu bölgede yapıcı ve avantajlı bir işbirliği prototipi haline gelmesi olduğunu ifade etti.
Anastasiadis açıklamasında ayrıca, bu vizyonu paylaşan bölge ülkelerini işbirliğine de çağırdı.
Kahire Deklarasyonu’nu özellikle “önemli, tarihi ve kapsamlı bir belge” olarak nitelendiren Anastasiadis, belgenin ayrıca gerek işbirliği alanları gerekse ele aldıkları tüm konulara ilişkin önceliklere ilişkin yol gösterici olduğunu ifade etti.
Arap dünyasında büyük etkiye sahip bir ülke olarak Mısır’da istikrara gereksinim duyulduğunu söyleyen Anastasiadis, Kıbrıs sorununun çözümünün de bölgedeki istikrara katkı yapacağını belirtti.
DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ>>>
Kaynak: Enerji Enstitüsü