Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, PETROL ve AKARYAKIT SEKTÖRÜ - Tarih : 13 Ağustos 2014
Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) dünya piyasalarına ulaştırmaya çalıştığı petrolü taşıyan son gemi de Erbil ve Bağdat arasındaki anlaşmazlık nedeniyle ABD’li alıcının vazgeçmesi nedeniyle yükünü teslim edemedi.
ABD’nin Irak merkezi hükümetinin onayı olmadan Kuzey Irak petrolünün satışına karşı olan tutumunda, IŞİD ile mücadele nedeniyle değişikliğe gidebileceği yorumları gündemdeyken, Teksas’ın 60 mil açıklarında bekleyen United Kalavrvta’dan sonra Kuzey Irak’tan karayoluyla Türkiye’ye taşınan petrolünün yüklendiği gemi, ABD açıklarında demir atmak zorunda kaldı.
Sincar bölgesindeki Şeyhan’dan çıkarılarak kamyonlarla Hatay’ın Dörtyol limanından 23 Temmuz’da yola çıkan 300 bin varil petrol yüklü geminin 11 Ağustos’ta Paulsboro limanına gelmesi bekleniyordu ancak Atlantik’te demir attı. New Jersey’deki rafineride işlenmek üzere petrolü alan Teksas merkezli petrol ürünleri şirketi Axeon, Paulsboro limanına gelmesi planlanan petrolü, dün web sitesinde yaptığı açıklamayla “tartışmalı olması” gerekçesiyle almaktan vazgeçtiğini duyurdu.
“Boru Hattı Güvenliği Tehlikede”
ABD’nin tavrı hakkında Anadolu Ajansına değerlendirmede bulunan BİLGESAM Irak ve enerji uzmanı Ali Semin, Washington’ın Irak’taki en büyük önceliklerinden birinin enerji kaynaklarının istikrarı olduğunu söyledi.
ABD’nin, IŞİD tehdidiyle Kürtlerin bağımsızlık söyleminden sonra daha temkinli bir siyaset güttüğünü belirten Semin, “Irak bölünmesin diye Kürtlere mani olmaya çalışıyor. Irak’ın bir arada kalmasını sağlayacak en önemli faktör petrol… Zaman zaman ABD’li şirketlerin Kuzey Irak petrolü almasına göz yumuyor, diğer yandan da alımı yapan şirketler sonradan tartışmalı olduğu için petrolü almaktan vazgeçiyor ve gemiler açık denizde bekliyor” diye konuştu.
ABD’nin bu tavrının Kürtlerin kendi petrolünü satmasıyla Bağdat’tan bağımsızlık ilan etme ihtimali olduğunun altını çizen Semin, Irak’ta Maliki sonrası yeni dönemde, Kürtlerin mecliste petrol ve doğalgaz yasa tasarısının geçmesi için uğraşacağını ve ABD’nin tavrının da bu yasadan sonra net olarak şekilleneceğini kaydetti.
Semin, ayrıca IŞİD nedeniyle boru hattının güvenliğinin tehlikeye girdiğini, bu yüzden kamyonlarla petrol ticaretinin ivme kazandığını ileri sürdü.
Londra merkezli Energy Aspects Uzmanı Richard Mallinson da ABD’li şirketlerin Teksas mahkemesi kararından ötürü geri adım attığını belirterek, şunları söyledi:
“Teksas mahkemesi kararından sonra, ABD’li rafinericiler daha önce aldıkları Kuzey Irak petrolü kargolarını bir kere almış bulunduklarını ve bir daha almayacaklarını açıklamak zorunda kaldı. En azından karar temyiz edilinceye kadar ya da Bağdat-Erbil sorunu çözünceye kadar böyle. Şirketler, mahkemelerde sürünmek istemiyor.”
Mallinson, ABD’nin IŞİD tehdidini karşısında Kürtlere artan desteği ve Haydar Al Abadi’nin Irak’ın yeni başbakanı olmasının, Erbil ve Bağdat arasındaki sorunun çözümünün yolunu açabileceği öne sürdü ve “Ancak kısa vadede çözüm olmaz çünkü Irak tamamen IŞİD tehdidine odaklanmış durumda. Kuzey Irak petrolü hikayesi daha çok zigzag çizer” ifadesini kullandı.
Daha önce de Teksas merkezli LyondellBasell şirketi, mayıs ayında Şeyhan’dan karayoluyla yaklaşık 500 bin varil miktarında 2 tanker petrol aldığını açıklamış ancak arkasından Erbil-Bağdat arasındaki sorun çözülünceye kadar bir daha alım yapmayacağını duyurmuştu.
DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ>>>
Kaynak: Enerji Enstitüsü