Kategori : DOĞALGAZ ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 19 Eylül 2014
AB’nin ABD öncülüğünde aldığı yaptırım kararları sonrasında Rusya’dan gelen ilk tepki, bir yıllık Gıda Ambargosu şeklinde oluşmuştu. Enerji silahını hemen çekmeyerek zekice hareket eden Rusya, AB ülkelerinin yaz aylarını yaşamakta olduğunu görerek hareket etti. Kış ayları kendini hissettirmeye başladığında enerji silahını çekeceği tahmin edilen Rusya, AB’nin doğalgazda bağımlı olduğu iki kilit ülke olan Norveç ve Cezayir ile ilişkilerini kuvvetlendirmektedir. Hâlihazırda AB doğalgazda ihtiyacının %24’ünü Rusya’dan, %17’sini Norveç’ten , %10’unu Cezayir’den sağlamaktadır.
Bu bilgi göz önünde bulundurulduğunda, Rusya’nın doğalgaz arama ve dağıtım faaliyetleri için Cezayir Hükümeti’nin açtığı ihaleye Gazprom ve Lukoil gibi iki büyük enerji oyuncusuyla iştirak edeceği haberlere yansımıştır. (Cezayir Hükümeti’nin bu iki grubu özellikle ihaleye davet etmesi gözden kaçırılmamalıdır)
AB üyesi olmasa da Rusya’ya yapılan yaptırımları destekleyeceğini ifade eden ve Dünya’nın en büyük 2. Doğalgaz İhracatçısı konumundaki Norveç, Rusya’nın uyguladığı Gıda ambargosu listesinde yerini aldı. Ancak çok yönü işbirliği içerisinde bulunan enerji sektörü bu kararlardan etkilenmedi. Norveç enerji şirketleri bu alanda Rusya ile yapılan işbirliklerini sürdüreceklerini açıkladılar.
Son dönemde her iki ülkede de enerji arzını hedef alan bir takım risk unsurları ortaya çıktı. Cezayir, Mali, Libya gibi ülkelerde ISID örgütünün hedefinde olduğu istihbarat birimlerinde dillendirilen bir konu oldu. Tam bu noktada ISID’ in en fazla sesini duyurabileceği ülkenin Cezayir olması öngörülebilir. AB için vazgeçilmez bir ülke olan Cezayir’in, doğalgazdaki jeopolitik konumunun daha fazla önem kazandığı ve arz güvenliğinin sağlanması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Öyle ki AB’nin lokomotif ülkesi Almanya, Cezayir’de 10 milyar €’ya mal olacağı belirtilen silah satış anlaşmasıyla birlikte Cezayir Ordusu’na eğitim verecek olması ve tank fabrikaları kuracak olması konunun ne denli önem kazandığını gösterebilmektedir.
Norveç’te ise son dönemde sanal saldırılar yoluyla ülkede yer alan enerji şirketleri taciz edilmektedir. Bu unsur, Cezayir’de ve çevre ülkelerde yaşanması muhtemel terör olaylarından biraz daha farklıdır. Siber saldırı yoluyla enerji arzında yaşanacak olası kesintiler telafi edilemeyecek sorunları beraberinde getirebilir. Özellikle son dönemde, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne maddi ve askeri teçhizat desteğinde bulunan Norveç de ISID’ in için bir hedef konumuna getirilmiş olması AB için ciddi bir enerji güvenliği problemi oluşturmaktadır.
AB’de yaşanan ekonomik krizin etkileri sürerken, yaşanan Gıda Ambargosu, Rusya’nın Ekim Ayı ve sonrasında enerji silahını çekme riski, diğer iki büyük doğalgaz tedarikçisinin enerji arzına yönelik terör ve tehdit unsurlarının oluşması diplomatik krizlere, siyasi parçalanmalara ve dağılmalara sebep olabilir. Yılın son çeyreğinde, enerji arzında yaşanabilecek gerilimlerin AB’nin geleceğini derinden etkilemesi muhtemeldir. Türkiye gibi ülkelerin ise gerek enerji bağımlılığının gerek ihracatta AB üyesi ülkelerin payının yüksek oluşu, benzer sıkıntıları dolaylı ya da direk yaşamamıza sebep olabilir.
Yazan: Yağmur GÜNEŞ
Kaynak: Enerji Enstitüsü