Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 15 Kasım 2017
Yalıtım konusunda kamuoyu ve sektörü bilinçlendirmeyi amaç edinen İZODER, dış cephelerde yayılan yangınların binalardaki mantolamadan kaynaklandığı iddialarına yönelik bir açıklama yaptı. Isı yalıtımı sistemlerinin, güvenli bir uygulama olduğunu belirten İZODER Başkanı Levent Pelesen, “Son dönemde meydana gelen ve dış cephelerde yayılan yangınların, ülkemizde mantolama olarak adlandırılan ısı yalıtımı sistemleri ile bir ilgisi yok. Bilinçsizce yapılan beyanlar, kamuoyunda yanlış bir algı oluşmasına neden oldu. Hâlbuki bırakın yangının büyümesine mantolamanın neden olmasını, söz konusu binalarda mantolama bile olmadığı ortaya çıktı” dedi.
Geçtiğimiz Haziran ayında Londra’da 24 katlı bir apartmanda meydana gelen yangının ardından, önceki gün Manisa’da 7 katlı bir binada yaşanan yangın sonrasında binaların dış cephelerinin yangına dayanıklı olup olmadığı tartışmaları gündeme geldi. Yakın dönemde rezidans, hastane, konutlarda çıkan ve kamuoyunda tartışılan bu yangınlarla ilgili, yalıtım sektörünün çatı örgütü İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği) bir açıklama yaptı.
Olumsuz algı yaratılması yanlış
İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen, “Ülkemizde enerjinin en fazla tüketildiği ve enerji verimliliğinin en fazla sağlanacağı alanlardan bir tanesi de binalardır. Binalarda enerji verimliliğinin sağlanmasında en etkin yol ise ‘Isı Yalıtımı’dır. Bu amaçla dış cephelerde yapılan ‘mantolama’ uygulamaları ülkemizde oldukça yaygınlaştı. Daha çok konut türü binalarda tercih edilen mantolama uygulamalarında ısı yalıtım malzemeleri duvarla arasında boşluk kalmayacak şekilde yapıştırılmakta ve mekanik olarak dübellerle sabitlenerek üzeri sıva katmanları ile kaplanıyor. Buna karşılık cephelerde yapılan başka uygulama çeşitleri de bulunuyor. Son zamanlarda ticari yapılar başta olmak üzere tercih edilen en yaygın uygulamalardan bir tanesi de giydirme cephe uygulamalarıdır. Giydirme cephelerde de ısı yalıtımı dış cepheye uygulanmakta ancak mantolamadan farklı olarak binaya estetik görüntü veren yalıtımla alakası olmayan dış cephe kaplamaları ile duvar arasında havalandırma boşluğu kalacak şekilde cepheye asılmaktadır. Yangın güvenliği açısından bakacak olursak, bu havalandırma etkisi yangınlarda baca etkisi yaparak yangınların cephede hızlıca yayılmasına sebebiyet verebildiği biliniyor. Bu detaylarda yanıcı ürünlerin kullanılmaması gerekiyor” diye konuştu.
Son zamanlarda bazı yangınların kamuoyunun gündeminde olduğunu belirten Levent Pelesen, cephelerde çok hızlı yayıldığı ifade edilen tüm yangınları incelediğimizde bu binalarda bu baca etkisine sebebiyet veren giydirme cephe detaylarının kullanıldığını görüyoruz. Bu binalarda taşyünü gibi yanmayan yalıtım malzemeleri kullanılmış olmasına rağmen son zamanlarda kullanımı yaygınlaşan yanıcı dış cephe kaplamalarının yangınların etkisini artırdığı görülüyor. Ülkemizdeki mevzuat, bu tür havalandırmalı giydirme cephe detaylarında hiçbir malzemenin yanmaması gerektiğini ifade ediyor” dedi.
Bilimsellikten uzak beyanlarla yanlış yönlendirme yapılıyor
Levent Pelesen, yangın sonrası yapılan yorumlarla ilgili de şunları söyledi: “Meydana gelen tüm cephe yangınlarında yapılan uygulamaların nasıl olduğuna dikkat etmeden/önem vermeden hepsini sanki mantolamaymış gibi ele alarak yayınlanan haberler ve bu haberlerde verilen bilimsellikten uzak beyanlar dikkat çekiyor. Tüketici nezdinde olumsuz bir algı yaratılarak yanlış yönlendirme yapılıyor. Tüketicilere, yıllardır bu konuda çalışmalarını bilimsel temelde ve tarafsız bir şekilde, uluslararası standartlara dayanarak sürdüren İZODER gibi kurumların açıklamalarına itibar etmelerini öneriyoruz.”
Mantolama sistemi, ‘Yangın Yönetmeliği’ne uygundur
Taşyünü, EPS, XPS gibi malzemeler ile mantolama yapılmasının mümkün olduğunu ifade eden Levent Pelesen, “Kamuoyuna sunulan bazı bilgilerde ciddi hatalar var. Bunlardan biri de; Mantolama’nın yangın yönetmeliğine aykırı olduğu yönündeki yanlıştır. Mantolama, yangın yönetmeliğine aykırı değil, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak farklı bina türlerinde farklı ürünler ile sunulabilen bir çözümdür” dedi.
Yönetmeliğe göre mantolamada kullanılacak olan ürünlerin binanın yüksekliğine göre belirlendiğini vurgulayan Levent Pelesen, “Yüksekliği 28,5 metrenin üzerinde olan binalarda mantolama yapılacaksa yönetmeliğe uygun olarak taşyünü içeren sistemleri öneriyoruz. Bu yükseklik kabaca 9-10 kata denk geliyor. Yüksekliği 28,5 metrenin altında olan binalarda ise taşyününün yanı sıra EPS veya XPS de kullanmak mümkün. Yönetmeliğe göre EPS ve XPS ile yapılan uygulamalarda pencere kenarlarına üstten en az 30 cm, yanlardan ise en az 15’er cm taşyünü gibi yanmaz malzemeler ile bariyer yapılması gerekli. Ayrıca eğer EPS ve XPS ile mantolama çözümünüzü oluşturduysanız zemin seviyesinden 1,5 metrelik mesafede, üzerinin yanmayan bir malzeme ile kaplanması gereklidir. Yönetmelikte doğrudan mantolama ile ilgili hükümler varken ‘mantolama yönetmeliğe aykırıdır’ iddiasının pek iyi niyetli ve hakkaniyetli bir yaklaşım olduğunu düşünmüyoruz’’ diye konuştu.
Mantolamanın birçok yapıda güvenle kullanıldığını belirten İZODER Başkanı, sözlerini şöyle tamamladı: “Konut ve işyerlerindeki enerji tüketimini önemli ölçüde azaltmanın ve her mevsim konforlu yaşamanın yolu, binalarımıza ısı yalıtımı yaptırmaktan geçiyor. Doğru ürünler ile belgeli ustalar tarafından mevzuatlara uygun olarak yapılan Mantolama uygulamalarının tüketiciler tarafından güvenle tercih edilebilir.’’