CLA Akademi | Enerji Gazetesi

Paris İklim Anlaşması Gayrimenkul Sektörünü Nasıl Etkileyecek?

Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 15 Kasım 2021


Türkiye’nin 5 yıl önce imzaladığı ama bazı çekinceleri nedeniyle taraf olmadığı Paris Anlaşması, 10 Kasım 2021 tarihinde TBMM’de onaylayarak yürürlüğe girdi. Sürecin hızlanması ile birlikte; iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en aza indirgenmesi konusunda alınması gereken tedbirler daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Dünya çapında toplam karbon salımının yaklaşık % 30’luk kısmını binaların oluşturması ise dikkatleri inşaat ve gayrimenkul sektöründe yaşanması gereken dönüşüme çevirdi.

Gayrimenkuller ile alakalı her aşamada bu bilincin git gide artmakta olduğunu belirten Denge Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu, “Gayrimenkul geliştirme, mimari tasarım, projelendirme, inşaat ve gayrimenkul yönetimi gibi konularda sürdürülebilirlik kavramı önemli yer tutuyor. Gelişmiş ülkelerin birçoğunda 2030’lu yıllardan itibaren yapı stokunun yeşil dönüşümünün tamamlanması hedeflenirken, şirketler de sürdürülebilirlik politikaları çerçevesinde bu sertifikalar ve sertifika sonucu ortaya çıkan klasifikasyonları önemli bir noktaya koymaya başladı.

Bu durumun sonucu olarak da sürdürülebilirlik kavramı gayrimenkullere gösterilen talebin yanı sıra gerek değerinde gerekse kira bedellerinde belirleyiciliği olan önemli bir parametre haline geldi.” dedi. Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı yürürlüğe sokmasını çok olumlu bulduklarını belirten Budakoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın isminin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştirilmesinin de bu yönde ciddi adımlar atılacağına işaret ettiğini söyledi.

İş dünyasında kalıcı olmak isteyenlerin ESG’ye kısa sürede uyum sağlamalı

Bugün kurumsal yatırımcılar artık sadece şirketlerin ulaştığı finansal sonuçlar ile ilgilenmiyor, sürdürülebilir, çevreye duyarlı ve sorumlu yatırımlara referans vererek topluma fayda sağlamalarını bekliyor. İş dünyasında kalıcı olmak isteyenlerin Kısaca ESG (Enviromental, Social, Governance) olarak adlandırılan bu yeni anlayışa çok da uzun olmayan bir süreç içerisinde mutlaka uyum sağlamaları gerekiyor. ESG, bir yatırımın performansı üzerinde önemli etkileri bulunabilecek çevresel, sosyal ve yönetişimsel uygulamaları ifade ediyor. Gayrimenkul yatırımları ve portföylerin değeri de bu gelişmelerden payını almaya başlamış durumda. Son dönemde dünya genelinde gayrimenkul sektörünün iklim değişikliği içerisindeki payının azaltılmasına yönelik adımlar atıldı.

Finans sistemi çevre dostu binaları düşük faiz oranı ve teşviklerle ödüllendiriyor

Yeni dönemde yapıların maksimum seviyede enerji verimliliğine sahip olması ve enerji üretimine katkıda bulunması hedefleniyor. Binaların kendi ihtiyacını karşılayabilmesi, hatta tükettiğinden fazla üreterek arta kalan kısmının satıldığı uygulamalar göze çarpıyor. Diğer bir adım olarak ise binaların çevre dostu inşaat malzemeleri ile inşa edilmesi. Geri dönüşümle elde edilmiş inşaat malzemelerinin kullanımının da git gide yaygınlaşıyor. Yeşil bina uygulamaları ve binalardaki biyolojik çeşitliliğin arttırılması da yaygın kabul gören uygulamalar arasında yer alıyor. Finans sistemi içerisinde faiz oranları üzerinde uygulanan teşviklerde çevre dostu binaların ödüllendirildiği, bu şartları sağlamayan binaların ise dezavantajlı hale geldiği bir döneme giriliyor.

Kaynak: Emlak Dergisi


Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :

Green Pi Enerji

EcoGreen | Biyokütle - Biyogaz - Güneş Enerjisi Santralleri



   GÜNCEL ENERJİ KÖŞE YAZILARI

   TÜM ENERJİ KÖŞE YAZARLARI VE YAZILARI>>

DİL SEÇİMİ:

  • Turkish
  • English

ENERJİ HABERLERİ KATEGORİSİ

SİTE İÇİ ENERJİ ARAMALARI

Enerji Sektörü İş İlanları & Kariyer

Enerji Kütüphanesi



WhatsApp chat