Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, NÜKLEER ENERJİ - Tarih : 22 Mart 2013
Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin Japonya, Çin ve Güney Kore ile Sinop’ta nükleer enerji santrali inşaatı konusunu görüştüğünü söyledi.Geçtiğimiz yıl sonunda Rusya ve Türkiye enerji bakanları Aleksandr Novak ve Taner Yıldız arasında yapılan görüşmelerde Rus tarafı Sinop’un yakınında bulunacak olan nükleer enerji santrali inşaatına katılmaya hazır olduğunu açıklamıştı.
O dönemde Türk bakan Ankara’nın öncelikle şu anda mevcut olan Kanada, Japonya, Güney Kore ve Çin tekliflerini ele alacağı cevabını vermiş idi. Bakan şöyle konuşmuştu: “Herşeyden önce verilmiş olan dört teklifi değerlendireceğiz ve bundan sonra açıklama yapacağız. Yıl sonunda kadar görüşmelerin tamamlanacağına eminim.” Ancak gördüğümüz gibi görüşmeler tamamlanmadı, Kanada ihaleye katılmaktan vazgeçti. Neden? Bu soruyu politika uzmanı Stanislav Tarasov’a yönelttik.
Bazı verilere göre bu görüşmelerdeki zorluklar Türkiye’nin yeni partnerlerinin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali inşaatı projesinin görüşülmesi için teklif ettiği şartları teklif edememelerinden kaynaklanıyor. Dünya gazetesi sayfalarında Mersin’de bulunan Enformasyon Merkezi Başkanı Faruk Uzel’in görüşlerine yer veriyor. Uzel’in sözlerine göre Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali Türk tarafı için belli avantajlar sağlıyor: Rus tarafından sağlanan 20 milyar dolara yakın büyük yatırım, Türkiye devlet bütçesinden masraf yapılmayacak olması, Türk öğrencilerin nükleer mühendislik alanında Rusya’da eğitim almaları bunlar arasında. Türkiye’de esasen nükleer enerji adında yeni bir ekonomi sektörü kurulmaktadır.
Rusların bir atasözü vardır: İştah yemek yerken açılır. Şimdi ‘Nükleer enerji santraline ihtiyaç var mı? sorusu artık Türkiye’de aktüelleiğini kaybetti. Marshall Fonu tarafından düzenlenen Brüksel forumunda konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (Paris, Fransa) baş ekonomisti Fatih Birol yaptığı açıklamada: “Türkiye’de ne kadar çok nükleer enerji santrali inşa edilirse o kadar iyidir.” dedi.
Bunun çok nedeni var. Her şeyden önce Türkiye’nin gelişmekte olan ekonomisi ucuz enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Birol Türkiye’nin mevcut çalışmalardaki açığının çoğunlukla enerji kaynakları ithalinden kaynaklandığını söyledi.
Bunun üzerine önünümüzdeki günlerde tahmin edilen petrol, doğal gaz ve kömür fiyatlarının artışı dış ticaret dengesinde olumsuz yansımalara neden olacaktır. Ajansın baş ekonomisti etkili tedbir olarak nükleer enerjiyi ülkenin ağırlıklı sektörü haline mutlaka getirmek gerekir görüşünü savunuyor. Birol’un görüşüne göre ancak bu şekilde gelecekte enerji bağımsızlığı sağlanabilir.
Şimdilik Devlet Şirketi Rosatom’a bağlı ZAO Atomstroyeksport Türkiye şubesi ve Türk ÖZDOĞU Inşaat ve Ticaret Ltd. Şti. Arasında Akkuyu Nükleer Santrali inşaat-montaj işleri ile ilgili ilk kontrat imzalandı. Akkuyu NGS A.Ş. Genel Müdürü Aleksandr Superfin’in bildirdiği üzere Türk Akkuyu Nükleer Enerji santrali inşaatı 2014 yılının ilk aylarında başlayacak. Mayıs ayında nükleer enerji santrali ile ilgili ekoloji raporu açıklanacak. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nde elektrik üretimine ise 2020 yılından sonra başlanacak. Nükleer Enerji Santrali’nin üretim kapasitesi 4,8 GWt.
Kaynak: Enerji Enstitüsü