Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, RÜZGAR ENERJİSİ & RES - Tarih : 04 Kasım 2015
Enerji Bakanı Ali Rıza Alaboyun’un katılımlarıyla gerçekleşen Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin dördüncüsü JW Marriott Otel’de başladı.
Türkiye Rüzgar Enerjisi
Birliği tarafından düzenlenen “TÜREK 2015” bugün Enerji Bakanı Ali Rıza Alaboyun’un katılımlarıyla JW Marriott Otel’de başladı. Kongrede yatırımlardan finansmana, rüzgar yan sanayisinden, rüzgar hukukuna kadar birçok konu ele alınacak.
Kongrenin ilk hoşgeldiniz konuşmasını kongre başkanı sıfatıyla Doç. Dr. H. Murat Mercan yaptı. Tek başına iktidar sürecinin yatırı
mcıların yüzünü güldürdüğünü belirten Mercan, yeni dönemin herkes için hayırlı olmasını dileyerek, çıkan sonucun rüzgar yatırımlarına olumlu yansıması temennisinde bulundu.
Rüzgar Dışa Bağımlılık Yaratmaz
Açılış konuşmalarının sürprizi bir lise öğrencisinin yaptığı konuşma oldu. Zeynep Nuran Sütçü yaptığı konuşmasıyla tüm protokolün beğenisini kazandı. Doğru enerji kaynaklarını kullanmanın öneminden bahseden Sütçü, dünyanın geleceğini olumlu yönde değiştirebilmenin yenilenebilir enerji kaynaklarından geçtiğini söyledi. Çevreye etkileri düşünülerek elektrik üretimi yapılmasına, enerji verimliliğine önem verilmesine odaklanılması gerektiğini anlatan Sütçü, rüzgarın zamanla fiyatının artma riski olmadığını ve dışa bağımlılık yaratmayacak çevreci bir kaynak olduğunu, bu nedenle kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.
Bölgesinde İstikrar Adası
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut ise geçtiğimiz onüç yıl içinde yakalanan ekonomik başarıların devamını elde etme fırsatını yakaladıklarını belirterek sözlerine başladı. Enerji güvenliğinin sağlanması ve dışa bağımlılığın azaltılması için çaba gösterdiklerini ifade eden Ermut: “Bölgesinde istikrar adası haline gelen ülkemiz, yabancı yatırımcılar için eşsiz firsatlar barındırıyor. Mevzuatlarda iyileştirmeler yapıldı. Özel sektörün piyasa payı %15’lerden % 55’lere çıktı. 2002 yılında 1 milyar dolar olan yatırım yılda 12 milyar dolara kadar arttı. Bunun 1.3 milyar dolarını enerji yatırımları oluşturuyor. Türkiye rüzgar yatırımlarının yanısıra türbin üretiminde de iddiası olacak ülkelerden biri. Bu anlamda bölgesel merkez olma potansiyelini değerlendirmelidir” dedi.
Ekim 2016’da rekor başvuru bekliyoruz
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, onüç yılda yaşanan büyük gelişmelerin siyasi istikrarın bir sonucu olduğunu söyleyerek, yerli ve yabancı yatırımcının güvenli bir liman olarak gördükleri ülkemize ilgi gösterdiklerini belirtti. Son beş aydaki kısmi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla enerji sektörünün yeniden atılıma geçeceğini söyleyen Yılmaz, özel sektörün gösterdiği ilginin kendilerini cesaretlendirdiğini ifade etti. Nisan ayında gördükleri olağanüstü talebi 2016 ekim ayında da rekor düzeyde beklediklerini dile getiren Yılmaz, 1 kasım 2007 öncesi lisans almış projelerden 850 MW’lık güç artışı talebi geldiğini, bunlardan 360 MW’ının işlemlerini tamamladıklarını söyledi.
Çevreyle uyumlu enerji üretimini önemsediklerini belirten Yılmaz; “Çevre eki değerlendirme raporlarını dikkate alarak değerlendirme yapıyoruz. Rüzgar projelerine tepki gösterenleri anlamakta güçlük çekiyoruz. Telefonun şarjı bittiğinde ve 10 dakika elektrik kesintisinde yaşadığımız sorunları göz ardı etmeyelim. Rüzgar oturmuş mevzuat yapısı ile önümüzdeki dönem daha ilgi görecektir. Hatta lisanslandırılacak yeni kapasiteleri de düşünerek türbin üretimi için yatırımcıların dikkatini çekmek istiyorum. “ dedi.
Çevreyle Uyumlu Projelerin Önünü Açacağız.
Enerji kalkınmanın, gelişmişliğin en önemli göstergelerinden biridir diyen Enerji Bakanı Ali Rıza Alaboyun, nüfus artışı, kentleşme, sanayileşme ve küreselleşme sonucu artan ticaret olanaklarının doğal kaynaklara ve enerji ihtiyacına olan talebi arttırdığını ve bu talep nedeniyle enerji yatırımlarının da giderek büyüdüğünü kaydetti.
Fosil yakıt kullanımının azaldığı ve yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtların yerini almaya başladığını söyleyen Alaboyun, süreklilik arz ettiği ve karbondioksit emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olduğu için yenilenebilirin öneminin gittikçe arttığına dikkat çekti. Yerli kaynak olduğu için dışa bağımlılığı azalttığını ve istihdama önemli katkıları olduğunu vurgulayarak “ Çevreyle uyumlu projelerin gerçekleştirileceği bölgelerde yatırımların önünü açacağız. Bu yılın ilk on ayında devreye alınan ve yıl sonuna kadar devreye alınması planlanan elektrik üretim santrallerinin yüzde 62’sinin yenilenebilir olmak üzere toplam %80’i yerli kaynaklardan oluşuyor” dedi.
Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyinin raporuna göre 2014 sonunda dünyadaki RES kurulu gücünün 370 GW olduğunu belirten Alaboyun, Uluslar arası enerji ajansı verilerine göre dünyada üretilen elektriğin % 2.6’sını RES’lerin karşıladığını ve 2050 yılına kadar bu oranın % 18’e çıkacağını söyledi.
Türkiye elektrik kurulu gücünün % 5.7’sini rüzgarın oluşturduğuna dikkat çeken Alaboyun, “Bu yılın ilk on ayı itibariyle elektrik üretiminin %4.3’ü rüzgar enerjisinden karşılandı. Bu paya baktığınız zaman dünya ortalamanın üstünde olduğunu görüyoruz. 2019 ‘da rüzgar kurulu gücümüzün 10.000 MW olması hedeflenmektedir. 2023 yılındaki 20.000 MW’lık hedefe ulaşmak için yaklaşık yılda 1950 MW’lık yani yılda iki milyar dolarlık yatırım olması gerekmektedir. İstikrar bu yatırım ortamının devamı için önemlidir. 1 Kasım seçimlerinden sonra bunu yeniden sağlamanın sevincini yaşıyoruz. Yarınlar için umutluyuz.” Dedi.
Kaynak: Bültenler
