Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, RÜZGAR ENERJİSİ & RES - Tarih : 20 Ekim 2013
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, “mevzuatta yaşanan zorluklara rağmen yıl sonunda rüzgar enerjisindeki kurulu gücün büyüklüğünün 3 bin megavata ulaşacağını” bildirdi.
Ataseven yaptığı açıklamada, bugünlerde rüzgardaki kurulu gücün 2 bin 700-2 bin 800 megavatlara ulaştığını, bu yıl için “kötü senaryoda” 3 bin megavatlık, “iyimser senaryoda” 3 bin 300 megavatlık kurulu güce ulaşmayı beklediklerini ifade etti. Ataseven, “mevzuatta yaşadıkları zorluklara rağmen yıl sonunda işletmeye alınan rüzgar santrali kurulu güç büyüklüğünün 3 bin megavata ulaşacağını” söyledi.
Mevcut koşullarda 2015 sonunda 5 bin, 2023’te de 10 bin megavatlık rüzgar enerjisi kurulu gücünün yakalanabileceğini belirten Ataseven, bu şekilde rüzgar enerjisi açısından 2023 hedefinin tutturulamayacağını dile getirdi. Ataseven, şöyle konuştu :
“Bunun için mutlaka birtakım kampanya ya da teşvik şeklinde bir mekanizmayı hayata geçirmek lazım. Sadece parasal anlamda teşvikin ötesinde, rüzgar yatırımlarının önünü açacak teşvikler oluşması lazım. Özellikle inşaat süresi izinleri çok uzun, bunları kısaltacak yol ve yöntemleri geliştirmemiz lazım. 1 Kasım 2007 müracaatlarının yüzde 90’ı şu anda Orman ve Su İşleri Bakanlığından inşaat izinleri için bekliyor. 6 yıldır izin, inşaat, lisanslama süreçlerini geçememişiz maalesef. Bunu hızlandıracak mekanizmaların oluşturulması lazım .”
Rüzgar enerjisi sektörünün yeni ve gelişen bir sektör olduğuna işaret eden Ataseven, ancak bu sektörü daha hızlı geliştirecek yol ve yöntemlerin bulunması gerektiğini vurguladı.
Rüzgar enerjisi santrallerinin 2012 sonu itibariyle ürettiği elektriğin parasal büyüklüğünün yaklaşık 500 milyon dolar olduğunu ifade eden Ataseven, Türkiye’nin 2023 hedefindeki 20 bin megavata ulaşması halinde bu rakamın yıllık 4 milyar dolar karşılığı elektrik üretimine karşılık geleceğini anlattı. Ataseven, “Bu halkımız açısından ne demek? Bir hane aylık 100 lira elektrik faturası ödüyorsa, rüzgar santralleri ülkemizde yaygınlaştığı zaman 70-80 lira ödeyecek, vatandaşın cebine bu şekilde, elektrik fiyatlarında ucuzlama olarak yansıyacak demektir” dedi.
Ataseven, Türkiye’nin rüzgar potansiyelinin Avrupa’dan yüzde 25-30 daha fazla olduğunu ve sektörün hızla gelişmesinin ekonomideki birçok başka alanı da olumlu etkileyeceğini söyledi.
Rüzgar enerjisinde yerli ürün teşvikleriyle ilgili sertifikasyon sorununun aşılmasının bu süreçte önemli bir adım olduğunu anlatan Ataseven, bundan sonraki süreçte bu santrallerde yerli ürün kullanımına ilişkin katkıların işlemeye başlayacağını öngördükleri ifade etti. Ataseven, hem rüzgar yatırımlarının hem de rüzgar sanayisinin şahlanacağı zamanda inşaat izni verilmemesi sürecinin kendilerini çok olumsuz etkilediğini belirterek, “Bu süreç gerçekleşmemiş olsaydı, bugün 3 bin 300-3 bin 400 megavatları görüyor olacaktık. Bu tıkanıklık rüzgar sanayinin de geliştirilememesine neden oluyor. Çünkü rüzgar santralleri, rüzgar sektörü gelişecek ki ardından rüzgar sanayisi, yan sanayisi gelişebilsin” diye konuştu.
Kaynak: Energy World