Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 09 Mart 2013
Dün sanayi üretim endeksi açıklandı. Bir önceki ay, yüzde 1,5 düşen sanayi endeksindeki gelişmeler merakla bekleniyordu. Beklentiler ise yüzde 1,5 artış yönündeydi. Ama beklentilerden daha iyi bir performans gösteren sanayi üretim endeksi, 2013 Ocak ayında yüzde 2.3 arttı.
Daha iyi temsil ediyor
Ana sanayi gruplarını ayrıntılı incelediğimizde ilginç noktalar ortaya çıkıyor. Takvim etkilerinden arındırılmış serilere odaklanmak her zaman daha anlamlı sonuçlar verirken, ekonomideki gelişmeleri ve büyümeyi daha iyi temsil ediyor.
Bu tabloda görüldüğü üzere, yıllık bazda en büyük düşüş eksi yüzde 4 ile enerji sektöründe gerçekleşmiş. Bu konuya tekrar değineceğim ama tablodaki diğer önemli noktalara da dikkat çekmek istiyorum.
Büyümeyi etkileyecek
Toplam sanayi üretimi geçen yıldan bu yana sadece yüzde 1.9 büyüyebilmiş.
Bu rakam, 2012 yılı genelinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyüme oranının da çok düşük olacağının sinyalini veriyor. 2012 yılı hedefi yüzde 4′tü.
Henüz hizmetler ve tarım sektörlerindeki büyümeye ilişkin ayrıntılı bilgiye sahip olmadığımız için, eğer sanayi üretimindeki trend, benzer şekilde tarım ve hizmetler sektöründe de mevcutsa, GSYIH büyüme oranının 2012 yılının tamamında yüzde 2.5′ten fazla olamayacağını söyleyebiliriz.
Halbuki 2012 yılı büyüme rakamı yüzde 4 olarak hedeflenmişti.
Nisanda şaka yapacak
Dün de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün bu büyüme konusunda ne kadar sıkıntılı olduklarını açıkladı. Zafer Çağlayan kadar açık olmasa da, Merkez Bankası’nın izlediği politikaları benimsemediğini açıkça ortaya koydu. Zannedersem, 1 Nisan 2013 günü büyüme oranı önemli bir şaka yapacak ve özellikle de Merkez Bankası üzerindeki baskıların önemli ölçüde artmasına neden olacak.
Enerji yatırımı çok
Gelelim enerji sektörüne… Üretim düşmüş, demek ki talep düşmüş. Biliyoruz ki, şu an enerji sektörüne girmeyen büyük grup neredeyse kalmadı. Her yerde yoğun bir enerji yatırımı var. Önünüze gelen herkesin elinde bir proje veya lisans var. Kapı kapı dolaşarak elindeki lisansları satmak isteyenler çok sayıda. Bankalar ve yabancı finansal kuruluşlar Türkiye’deki enerji sektörüne deli paralar veriyorlar. Bu sektör, kredinin oluk oluk aktığı sektörlerin başında geliyor.
Bu gidişatı hiç beğenmiyorum. “Eğer bir sektöre deli gibi para akıyorsa, bankalar kredi veriyorsa demek ki bir iş var. Koca banka herhalde bütün riskleri düşünmüştür” şeklinde düşünce yapısı hakim. Fakat bankaların nasıl büyük yanlışlıklar yaptıklarını en son küresel krizde gördük. Bu sektörden çok kötü kokular alıyorum. Benden söylemesi…
Kaynak: Enerji Enstitüsü