Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 09 Nisan 2021
Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu yıl ‘Değişimin Yeni Paradigmaları’ temasıyla sekizincisi gerçekleştirilen YEŞİL İŞ 2021 Zirvesi’nin ikinci gününde dünyadan ve Türkiye’den önde gelen konuşmacılar, sürdürülebilir finansman ve iklim fonları sürdürülebilir iş modellerini hızlandırırken ve pandeminin de etkisiyle artan dijitalleşmenin dünyanın sürdürülebilir geleceğini şekillendirdiğine dikkat çekti. Otomotiv, tarım, gıda, hızlı tüketim, yerel yönetimler gibi farklı alanlardan katılan isimler, sürdürülebilir dönüşümde tüketici alışkanlıklarındaki değişimin de büyük payı olduğunu vurguladı.
Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından ‘Değişimin Yeni Paradigmaları’ temasıyla sekizincisi gerçekleştirilen 8. YEŞİL İŞ 2021 Zirvesi dün yapılan çevrimiçi oturumlarla tamamlandı. Zirvenin ikinci gününde açılış konuşmasını yapan Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı ve Fatma Şahin, yeşil ekonominin en önemli öncelikleri olduğunu belirterek, “Sevdiğim bir söz var: İklim biziz, biz değişmeliyiz, iklim değişmeyecek. Biz kendi yaşamlarımızı, önceliklerimizi, zihnimizi değiştirmek zorundayız. Bu tercih değil, bir zorunluluk” dedi. Pandeminin dijitalleşmenin ve akıllı şehrin önemini vurguladığını ifade eden Şahin, Gaziantep’te 3 ay önce Bilişim A.Ş. ve Enerji A.Ş. adında iki şirket kurduklarını söyledi.
İşin geleceğinde sırada ne var?
Fast Future CEO’su Rohit Talwar, sürdürülebilir bir insan yaşamı için sürdürülebilirliği ölçeklendirmenin büyük önem taşıdığını söyleyerek, “Sürdürülebilirliğin ölçeklendirilmesi; teknolojinin, dijitalleşmenin insan hayatını kolaylaştıran, kalitesini artıran ve sürdürülebilir kılan şekilde bilinçle hayatımıza entegre olması demektir. İş dünyasının insan hayatının kalitesini ve sürdürülebilirliğini artırmaya yönelik bu bakış açısını, teknoloji kullanımını inovasyon ile birleştirerek stratejik yönetim modeline alması geleceği belirleyecektir. Dijital Demokrasi ve Gücün Yeniden Dağıtımı, yapay zeka, büyük veri, tahmine dayalı analitik, anında dil çevirisi, 5G, mobil blok zinciri, IoT, bulut, 3D / 4D baskı, genetik bilgi işlem, kuantum hesaplama, insan geliştirme, kapsamlı etkileşim gibi yakınsak üstel teknolojilere dikkat etmeye başlamamızı gerektiriyor” dedi.
Nestle, gıda atıklarının bağışla değerlendiriyor
Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Zeynep Sungu da ‘Artan Gıda Geleceğimizdir’ başlıklı oturumda, “BM’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden 17 tanesini kendimize pusula olarak edindik, bu hedeflerden 36 adet ilke çıkarttık ve bu ilkelerle iklim değişikliğine karşı bir mücadele başlattık. 190 ülkedeki, 400 fabrikamızda karbon ayak izlerimizi 2050 yılına kadar sıfıra düşürmeye söz verdik. Önceliğimiz, su kaynaklarının korunması, çevrenin korunması ve iklim değişikliğiyle mücadele. Nestle artık gıda atıklarının % 90’ını bağışla değerlendiriyor.” dedi.
Akademi Çevre kodlama sınıfları kuruyor
‘Döngüsel ekonomi ve iş modelleri: Daha çok sat, daha az üret’ başlıklı oturumda konuşan Akademi Çevre ,Çevre ve Atık Yönetimi Direktörü Cem Ferda Tunçer 16 yıldır entegre döngüsel ekonominin kalbindeyiz. İnsan kaynağımız, alt yapımız, yüksek teknoloji kullanım tercihlerimizle atık yönetimi konusunda döngüsel ekonomiye katkıda bulunuyoruz” dedi. Elektronik atıkları tesislerimizde ayrıştırarak elde edilen değerli malzemelerin satışından gelen gelirle Türkiye’nin teknolojiye erişimi kısıtlı olan bölgelerinde hizmet veren kodlama sınıfları kuruyoruz.”
Sürdürülebilir finansman ve iklim fonları iş modellerinin değişimi için büyük önem taşıyor.
Sürdürülebilir finansman konulu oturumlarda Sürdürülebilirliğin (ESG=ÇSY) daha da önem kazandığı ve artık birçok finansmanın koşulu haline geldiği ,EMPEA (Emerging Markets Private Equity Association) verilerine bakıldığında , Private Equity doğrudan yatırımlarında yatırımların içinde payının neredeyse ¼’üne ulaştığı, kalanında ise şirketlerin yatırım sonrası iyileştirilmesi nin hedef alındığı,Global Sürdürülebilirlik Yatırımlarının 2020 yılında 45trilyon ABD Doları ile son 4 yılda ikiye katlanmış olduğu paylaşıldı.
Denizbank Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Burak Koçak da “Denizbank olarak 2002 yılında Tarişbank’ı satın alarak tarım sektörüne odaklandık. Bugün ilçelerin yüzde 90’ında hizmet veriyoruz. Samanı Temmuz’da, Ağustos’ta alamayan bir üretici zamanlamayı kaçırmış demektir. Biz onun bu ihtiyacı esnasında yanında olmaya odaklıyız.”diye konuştu.
Konu ile ilgili oturumlarda Avrupa Birliği regülasyonları başta olmak üzere sürdürülebilirlik alanında regülasyonlar, hem yatırımcıyı hem de şirketi yakından ilgilendirecek konuma geldiği, risk ağırlıklarında bankaları da etkileyerek önümüzdeki dönemde finansman konusunda sürdürülebilirliğin bir zorunluluk olmaya başladığı vurgulandı. Sürdürülebilirlik Bonolarının daha ucuz finansman sağladığı, yatırımcı ilgisinin yüksek olduğu geçen tüm yıl 37 Milyar ABD Doları olan tutara karşılık bu yıl daha şimdiden 23 Milyar ABD Doları bono ihraç edildiği belirtildiği.
Türkiye’de halka açık şirketleri Sürdürülebilirlik konusunda kendi inisiyatifleriyle ve YOİKK, SPK ve BİST’in yönlendirici desteğiyle büyük ilerleme kaydedildiği belirtildi.
Vegan ürünlere talep % 73 arttı
‘İş dünyasının dönüşümü: Business as usual nasıl yıkılıyor?’ başlıklı oturumda konuşan Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, gıda perakendesinin pandemiyle birlikte hızlandığını belirterek, “Dijitalleşme, sağlıklı beslenme, müşterinin müşterisini anlamak önemli bir etmen haline geldi. Son 3 ayda organik gıdaya talepte yüzde 34, vegan ürünlerde yüzde 73 artış oldu. Meyve ve sebzede 15 farklı kategoride 8.500 ürünü yüzde 100 tarladan raflarımıza izlenebilir hale getirdik. Türüng ayrıca, gıda atığı konusunda kendi operasyonlarında, tedarikçi ve iş ortaklarında çalışmalar yaparak, 800 ton kadar atığı geri kazandıklarını ve bunları aş evlerine bağışlayarak 1,8 milyon öğün yemek sağladıklarını kaydetti.
Haluk Kayabaşı: “Zayıf halkayı koruyoruz”
Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı da “Kibar Grubu olarak sürekli değişim ve değişimi yönetme odaklıyız. İlk günden itibaren ‘Sağlık acil’ dedik ve çalışanlarımızın sağlığını önceliğimize aldık. Süreçlerimize paydaşlarımızı da dahil ettik. Zayıf halkayı korumaya özen gösteriyoruz. Krizi kaos olmaktan çıkartıp fırsata dönüştürecek çalışmalar yapıyoruz. 50 yıllık bir grup olarak, sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi tüm iş yapış biçimlerimize entegre ediyoruz. 13 sürdürülebilirlik önceliği belirledik. Toplam elektrik tüketimimizin yüzde 70’i kadar yenilenebilir enerjiden yararlanıyoruz” dedi.
Hızla değişen teknoloji her şeyi değiştiriyor
Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere ise şunları söyledi: “Hızla değişen teknoloji her şeyi değiştiriyor. İş yapış modellerinin dışında, tüketici profilinde de önemli değişiklikler var. Artık daha seçici bir tüketici var. En önemli kavram, güven. Grubumuz bünyesinde bir sağlık kurulu oluşturduk. Turizm, yeme, içme sektörlerinde en güvenli ortamın oluşması için çalıştık. Ofislerimizi, evden çalışan elemanlarımızı sağlıklı çalışmalarına devam etmeleri için gereken ortamı sağladık. Hibrit çalışma modelleri geliştiriyoruz. Veriyi hemen her sektörümüzde yaratıcı olarak kullanmayı planlıyoruz. Otomotivde müşterilerimize sadece araç satmıyoruz, uçtan uca tüm ihtiyaçlarını karşılayacak hizmetleri proaktif olarak sunuyoruz. Galata Port konusuna hız verdik.”
Otomobil satışlarında hibrit artıyor, dizel geriliyor, eşarj istasyonları kuruluyor.
‘Gelecek vizyonu ile dönüşümü ileriye taşımak’ başlıklı oturumda, Doğan Holding Otomotiv Grubu Genel Müdürü Kaan Dağtekin, otomotiv sektörüne de tüketicideki değişimin yön verdiğini söyleyerek, “Tüketici hızla değişiyor. 2019’da satılan araçların yüzde 55’i dizeldi. Bu yılın ilk iki ayında yüzde 21 oldu. 3-5 yılda beklediğimiz değişiklik 2 ayda gerçekleşti.
Brisa CTO Yardımcısı Murat Hepdurluk da “Dijital dönüşüm, son 5 yıldır odaklandığımız bir konu. Odaklandığımız alanların başında akıllı üretim sistemleri geliyor. Burada IoT destekli ekipmanlar kullanıyoruz. Süreç otomasyonlarını robotlarla yürütüyoruz. Bir sonraki konu, otonom araçlar. Servis ağımız otonom araçlara hizmet verecek durumda ve hazırız. Eşarj konusunda Türkiye’de 16 istasyon kuruyoruz” ifadelerini kullandı.
Schneider Electric Endüstri Genel Müdür Yardımcısı Esin Gül de karar alma mekanizmaları konusunda müşterilerine danışmanlık sunduklarını belirterek şöyle konuştu: “Biz beraber çalıştığımız firmaları, müşterilerimizi, tedarikçilerimizi, partnerlerimizi aynı eksende değerlendiriyoruz. Önce bir durum tespiti yapıyoruz. Sonrasında çözüm önerileri sunuyoruz. Firmalar kendi hedeflerinin uygunluğu çerçevesinde önerilerimizi değerlendirip yatırım planlarını yapıyorlar. Akabinde deneyimler sunuyoruz.”
‘Covid-19 sonrası tasarımsal döngüsel bir ekonomi nasıl oluşturulur’ başlıklı oturuma katılan Centre for Sustainable Design Direktörü Martin Charter da “Görüş açısı her şeydir. Döngüsel ekonomi kavramı henüz tam anlaşılamadı; ancak iklim değişikliği, globalleşme ve teknolojik gelişme trendleri nedeniyle devletler ve kurumlar çözümleri döngüsel ekonomi çerçevesinde aramaya başladı” dedi.
Öncü firmaların destekleriyle gerçekleşti
YEŞİL İŞ 2021 Zirvesi, Stratejik Çözüm Ortağı olan Schneider Electric, Ana Sponsor Shell ve Akademi Çevre, Altın Sponsor Nestle’nin yanı sıra P&G Turkiye, Korozo Group, Denizbank, Metro Türkiye, Tencel, Kibar Holding, MG, Brisa olmak üzere uluslararası ve yerli birçok öne çıkan şirketin destekleriyle gerçekleşti.