Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, GÜNEŞ ENERJİSİ, HES & HİDROELEKTRİK SANTRALİ, RÜZGAR ENERJİSİ & RES - Tarih : 12 Haziran 2013
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK)’nun 26. Toplantısı’nda alınan kararları açıkladı.
Bakan Ergün’ün açıklaması şöyle:
“2010 yılında gerçekleştirilen BTYK toplantısında alınan karar doğrultusunda dünkü BTYK toplantısında öncelikli alan olarak ‘enerji’ alanını ele aldık. Bu konu, hem büyümeyle yakın ilişkisi hem de ekonomik ve stratejik boyutu ile çok önemli bir alandır. Dünyadaki küresel güç oyunlarının çok büyük oranda enerji kaynakları üzerinden dönüyor olması, elbette bir tesadüf değildir.
2012 yılı sonu itibariyle cari açığımızın yüzde 71’i enerji ithalatından kaynaklanıyor. Dolayısıyla, cari açığımızı azaltma hedefimiz, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak adımlarla doğrudan bağlantılı hale geliyor. Bu adımlar da, temelde enerji alanında yapılacak Ar-Ge ve yeniliğe dayanıyor. Türkiye’nin son 10 yılda çok istikrarlı bir büyüme trendine girdiğini ve bu sürecin devam edeceğini biliyoruz. 2023 yılına dair hedeflerimizi, Türkiye’nin yeni ihtiyaçlarını düşündüğümüzde, enerji talebinin de çok hızlı bir şekilde artacağını öngörmek işten bile değildir.
2023 YILINDA ENERJİ HARCAMALARI 106 MİLYAR DOLAR OLACAK
OECD verileri, önümüzdeki süreçte, enerji ihtiyacımızın Çin, Hindistan ve ABD gibi ülkelerden bile hızlı artacağına işaret ediyor.
Enerji ihtiyacımızı karşılamak için 2012 yılında 60 milyar dolar gibi önemli bir meblağ harcamış durumdayız. Ancak bu rakamın 2023 yılında 106 milyar dolar seviyesine çıkması bekleniyor. Bu paranın çoğunu ülkemizde mevcut olmayan fakat enerji ihtiyacımızın büyük bir kısmını sağlayan kaynakların teminine harcıyoruz. Bugün enerji ihtiyacımızın büyük çoğunluğunu ithal ediyoruz. Bu nedenle, enerji ihtiyaçlarımızı karşılama noktasında alternatif yöntem arayışları ön plana çıkmalıdır.
ELEKTRİK ÜRETİMİNDE YÜZDE 30 YENİLENEBİLİR ENERJİ HEDEFİ
2023 yılında elektrik üretimi içerisinde yenilenebilir enerji payının en az yüzde 30 olmasını hedefliyoruz. Üniversitelerin,
sanayinin, kamu kurumlarının enerji alanına, enerjinin alt dallarındaki ar-ge konularına odaklanmaları, ülkemiz için gerçekten de çok hayati bir önem taşıyor. Dünkü BTYK toplantımızda artan bu enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik 3 ana öneri gelişti. Bunlar yerli enerji kaynaklarının kullanımını artırmak, bu kaynaklara yönelik yerli üretim teknolojilerine odaklanmak ve enerji verimliliğini artırmak.
ENERJİDE 7 ÖNEMLİ KARAR
Yerli enerji kaynaklarını kullanmak ve bu teknolojilere yönelik üretimi geliştirmek adına, geçtiğimiz aylarda TÜBİTAK ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında önemli bir protokol imzalamıştık. Bu protokol kapsamında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü bünyesinde çok kritik projeler başlattık. Dünkü toplantımızda bu projelere özel vurgu yapan 7 önemli yeni karar aldık.
YERLİ TERMİK SANTRAL
İlk kararımız, Yerli Termik Santral Tasarım ve İmalat Kabiliyetinin Geliştirilmesidir. Bugün Türkiye’de kurulu 24 termik santralin tamamı, yabancılar tarafından kurulup geliştirilmiştir. Ortalama bir santralin kuruluş maliyetinin 1.7 milyar dolara yakın
olduğunu düşünürsek, bu konuda uygulayacağımız MİLTES (Milli Termik Santral) projesinin önemi daha iyi anlaşılacaktır. 2023 yılına kadar termik santral yapımında ülkemizde yaklaşık 36 milyar dolarlık bir yatırım potansiyeli öngörüyoruz
YERLİ HİDROELEKTRİK SANTRALİ
İkinci olarak, kısa adı MİLHES olan Hidroelektrik Enerjisi Teknolojilerinin Geliştirilmesi yönünde yeni bir karar aldık. Bu
projeyle de ağır türbin, jeneratör ve SCADA sistemleri gibi bu santrallerde kullanılan ve dışa bağımlı olduğumuz teknolojileri,
ülkemizde geliştirmeyi hedefliyoruz. 2023’e kadar hidroelektrik enerjisi alanında Türkiye’deki yatırım potansiyelinin 18 milyar dolar olmasını öngörüyoruz.
RÜZGAR VE GÜNEŞ ENERJİSİNDE YERLİ TEKNOLOJİYE GEÇİŞ
Yerli teknolojilerin geliştirilmesi konusunda aldığımız 3. ve 4. kararlarımız ise rüzgâr ve güneş enerjileriyle ilgilidir. Milli Rüzgar Enerjisi Santrali Teknolojilerinin Geliştirilmesi Projesi (MİLRES) ile önce 500 kW’lık, daha sonra 2,5 MegaWattlık milli santraller kurulacak. 2023’e kadar rüzgâr enerjisi alanında Türkiye’deki yatırım potansiyelinin 26 milyar dolar olmasını
öngörüyoruz.
CEYLANPINAR’DA 10 MEGAWATT GÜCÜNDE GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİ KURULACAK
MİLGES yani Güneş Enerjisi Teknolojilerinin Geliştirilmesi projesiyle ise son yıllarda öne çıkan güneş enerjisi teknolojileri
alanında da milli teknolojilerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. MİLGES kapsamında, Şanlıurfa-Ceylanpınar’da tarıma elverişli olmayan arazi üzerinde yaklaşık 10 MW gücünde bir santral kurulacak. Bu alanda da 2023 yılına kadar 5 milyar dolarlık yatırım öngörülüyor.
5 YILDA YÜZDE 80 ORANINDA YERLİLİK HEDEFİ
Bu konuda özellikle şu hususu vurgulamak istiyorum: Önümüzdeki 5 yıl içinde termik santralde, hidroelektrik, rüzgâr ve güneşte yüzde 80 oranında yerli teknolojiye ulaşmayı hedefliyoruz. Böylece Türkiye’nin 2023’e kadar enerjiye yapacağı yaklaşık 130 milyar dolarlık yatırımın, yüzde 80’i yerli teknolojiler kullanılarak yapılabilecektir
TERMİK SANTRALLERİN ATIK ISILARI KONUTLARI ISITACAK
Toplantımızda aldığımız 5. Karar, termik santral atık ısılarının değerlendirilmesi projesidir. Bu Proje ile termik santrallerde
elektrik enerjisinin yanı sıra ortaya çıkan ısıyı, sıcak su ve ısıtma ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanmak istiyoruz. Bu proje
kapsamında Soma’daki termik santral için yaptığımız pilot uygulama ile şu an 22 binin üzerinde konutun sıcak su ve ısıtma ihtiyacını karşılayabiliyoruz. Bu uygulamayı sadece EÜAŞ’a bağlı 14 Termik Santrale yaygınlaştırırsak, 620 bin konutu ısıtmış ve ülke ekonomisine yılda 1,8 milyar TL katkı sağlamış olacağız.
YERLİ KÖMÜRDEN SIVI YAKIT ÜRETİLECEK
Aldığımız 6. Karar, Kömür Gazlaştırma ve Sıvı Yakıt Üretimi Teknolojilerinin Geliştirilmesiyle ilgilidir. Biyokütle ve Kömür
Karışımlarından Sıvı Yakıt Üretimi Projesi kapsamında düşük kalorili linyit kömüründen sıvı yakıt üretimi hedefliyoruz.
Bu sayede yerli kömürlerden katma değeri en az 2 kat yüksek ürün elde edilebilecek. Bu teknolojiye sahip bir ticari tesiste, günde 30 bin varil sıvı yakıt üretilebilecek. Bu da böyle bir tesisle, sıvı yakıt ihtiyacımızın yüzde 5’ini yerli kaynak ve yerli teknolojiler ile
karşılayabileceğimiz anlamına geliyor. Hali hazırda TÜBİTAK MAM Enerji Enstitümüzde bu teknolojiyi geliştiren bir pilot tesiste başarılı deneme üretimleri yaptığımızı da hatırlatmak isterim.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ İLE 10 YILDA 140 MİLYAR DOLAR TASARRUF
Hızla artan enerji ihtiyacımıza yönelik BTYK’da sunulan son öneri ise enerji verimliliğimizin artırılması üzerineydi. Enerjiyi üretmek elbette önemli ama enerjiyi en verimli şekilde kullanabileceğimiz mekanizmaları oluşturmak da büyük önem taşıyor. Gerekli çalışmalar yapılırsa, 2023 yılına kadar 140 milyar dolar gibi çok önemli tasarruf rakamlarına ulaşmamız mümkün olacaktır.
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun aldığı bu kararlar, enerji sektörümüz açısından çok önemli sonuçlar doğuracaktır. Şurası çok önemli: Artık Türkiye, gelecekte ortaya çıkacak sorunlarına şimdiden çözüm üretmeye çalışan proaktif bir kimlik kazanmıştır. Bu sorunlarınçözüm adresi olarak da bilim ve teknoloji politikalarını, üniversiteleri, bilim insanlarını merkeze yerleştirmiştir. Dünkü toplantımızda alınan bu kararların orta ve uzun vadede çok iyi sonuçlar vereceğine inancımız tamdır.”
Kaynak: Foreks Haber