2014 Ukrayna – Rusya Krizi: Enerji Piyasalarına Etkileri…

Brookings Institute

Ukrayna ile Rusya arasında meydana gelen ve henüz çözüm aşamasına gelmeyen olaylar için birçok politik teklif bulunmaktadır. Bunlardan Şubat – Nisan 2014 tarihleri arasındaki teklifler ve bunların açıklamaları aşağıda yer almaktadır.

1. ABD LNG’sinin Avrupa’nın Kurtuluşu İçin Gönderilmesi

Temel varsayım ABD’nin bol miktarda bulunan LNG’sinin Rusya doğal gaz bağımlılığına karşı AB’nin elinin güçlenmesi için AB’ye gönderilmesidir. AB yasalarına göre ABD’den sınırsız hacimde ihracat için ihraç edilen ürünün gittiği ülkenin serbest ticaret ülkesi ( FTA ) olması gerekmektedir. FTA anlaşması olmaya ülkeler ise LNG temin edebilmeleri için uzun ve maliyetli izin alma süreçlerini göze alarak Enerji Departmanına ( DOE ) başvurmaları gerekmektedir.

İlk defa LNG ihracatının lisans prosedürlerinin gerçekleştirilme süreçleri de dikkate alındığında 2015 yılında olması beklenmektedir. 6 diğer şirket ise DOE’dan ihracat için izin almış durumda bulunmaktadır. Federal Enerji Düzenleyici Komisyonunun ( FERC ) işlemlerinin halledilmesi ( Lisans işleminin toplam maliyetinin 100 milyon dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir.) halinde bile santrallerin yapılması için milyarlarca dolara daha ihtiyaç bulunmaktadır.

Diğer bir engel ise taşıma masraflarının dahil edilmesi durumunda dahi Japon ithalat fiyatlarının Henry Hub fiyatlarından 14 dolar daha pahalı olması LNG ihracatının bölge ülkelerine yönlenmesine neden olacaktır. Piyasaya arzın artmasının beklendiği önümüzdeki yıllarda ise AB piyasalarında koordinasyon eksiklikleri, altyapı kısıtlamaları ve dağınık bir yapılanma olması bölgenin tercih edilmesini etkileyecek faktörlerdir. Kuzeybatı Avrupa haricinde spot tabanlı fiyat oluşumunun olmaması ve fiyatlara müdahale edilmesi de işin diğer bir dezavantajlı durumunu teşkil etmektedir.

Avrupa piyasalarında ABD LNG’sinin bahsinin fazlaca geçmesinin bir nedeni ise iç enerji politikalarında var olan yetersizliklere karşı dikkat dağıtma çabaları da olabilmektedir.

2. Genel bir Avrupa Gaz Satın Alma Yapısının Oluşturulması

Avrupa sarın alma ve operasyon gücünün belirli bir merkeze alınması teklifi de gündemde yer almaktadır. Ancak liberalleşmenin hedeflendiği günümüz koşullarında bu teklifin taban bulma olasılığı zor bulunmaktadır. Ayrıca bu noktada atılacak adımlar 30 yıllık Avrupa enerji piyasası reformlarının bitmesi anlamına gelecektir.

3. Rus Petrol Sektörünün Yaptırımların Hedefi Olması

Ukrayna krizinin devam etmesi üzerine Brüksel ve Washington Rusya’nın enerji sektörüne yaptırım yapılması fikrini ortaya atmasına neden olmuştur.

Küresel petrol piyasası günlük 90 milyon varil tüketim ve 55 milyon varil Dünya genelinde ticareti ile bir bütün haline gelmiş durumdadır. Bu bütünleşme durumunda piyasanın en büyük üreticilerinden bir tanesinin petrol satışının kesilmesinin Dünya piyasalarında etki etmeyeceğinin söylenmesi imkansız bir durum arz etmektedir.

Rusya’ya yaptırım uygulanmasının savunucuları İran’ın da büyük bir petrol üreticisi olduğu durumunu dile getirmektedirler. Ancak İran 2012 petrol ambargosundan önce yaklaşık 20 yıldır belirli yaptırımlar ile karşı karşıya gelmiş ve bunun sonucunda gerekli teknolojik ilerlemeleri gerçekleştirememiştir.

Yukarıda bahsedilen konular incelendiğinde çözüm bulunması için geniş çaplı çalışmaların yapılması ve bunun neticesinde bir takım sonuçların bulunması gerektiği anlaşılmaktadır.

http://www.brookings.edu/research/articles/2014/07/01-ukraine-crisis-energy-goldthau-boersma

Bu yazı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü Dünya Enerji Görünümü raporunda yer almıştır.

Kaynak: Enerji Enstitüsü

rusya ukrayna doğalgaz krizirusya ukrayna gaz kriziRusya-Ukrayna krizi
Yorumlar (0)
Yorum Ekle