Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın Genel Kurul’daki görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını cevapladı.
Soma’da herkesi üzen bir kaza yaşandı
Soma’da 2 bin 831 işçinin işten çıkarılmasının sebeplerinin konuşulması, ardından da tazminat sorununun tartışılması gerektiğine işaret eden Yıldız, şöyle devam etti:
“Hatırlarsanız orada bir çok demeçler verildi ve o maden ocaklarının bu şekliyle çalışmaması gerektiğine, kapatılması lazım geldiğine dair demeçler verildi. İş sağlığı ve iş güvenliğine, belli şartlara uymayan ocakların kapatılması lazım. Biz de böyle yaptık. Gerek kazanın olduğu Eynez de gerekse Atabacası ile alakalı konularda yapılan denetimler, teftişler orada işçi kardeşlerimizin farklı bir riske daha girmesini önlemek üzerineydi. Şimdi o arkadaşlarımızın gerek yeni istihdam alanlarıyla alakalı gerekse ‘psikolojik olarak kendimi hazır hissetmiyorum’ diyenlerin bir kısmı memleketlerine döndüler, bir kısmı Soma’da kaldılar ve bir kısmı da yeni iş alanları buldular. Elimizdeki mevzuat, onun ancak özel sektör bünyesinde çalıştırılanların özel sektör tarafından ödenmesiyle alakalı konuyu amir kılıyor. Nasıl bir yol izlenebilir? TKİ’nin şu anda şirketten şirket adına ödeyip, bir kanuni düzenlemeyle beraber, ondan sonra onu şirkete rücu ettirmesi, şirketten almasına yönelik bir düzenleme yapılabilir. Bu Genel Kurul’un onayına kalmış bir konudur.”
Soma’da mağdurlara konut yapılmasıyla ilgili taahhütlerinden vazgeçmelerinin de söz konusu olmadığını vurgulayan Yıldız, “48, 50 milyon TL’lik yapılan 77 milyonumuzun bağışları da yerlerine bu manada yine kanun çerçevesinde ulaştırılmıştır” dedi.
“Bekleyen Ruhsat Sayısı Bin 224″
Maden ruhsatlarına ilişkin izinlerle ilgili soruları da yanıtlayan Yıldız, “Şu ana kadar Başbakanlıkta bekleyen izin sayısını sordu arkadaşlarımız, bin 224 civarında ruhsattan bahsediyoruz” ifadesini kullandı.
Bazı milletvekillerinin maden ruhsatlarının kime ait olduğuna ilişkin soruları üzerine buna ilişkin listelerin soruyu soran milletvekillerine elektronik posta olarak gönderildiğini belirten Yıldız, ” Bunu da aslında ben İnternet’ten normalde yayımlamalarını istedim arkadaşların çünkü bunun gizlisi saklısı yok. Ticari bir sır varsa ancak onun gizlisi saklısı olur ama bunun gizlisi saklısı olmadığı için rahatlıkla yapılabilir” diye konuştu.
Soma kazasıyla ilgili soruşturma izinlerine ilişkin de Yıldız, şunları söyledi:
“Bizim yaptığımız soruşturmalarda, soruşturma izin talebi yazısında, maden kazası sebebiyle 5 Eylül 2014 tarihli bilirkişi raporu çerçevesinde ilgililerin bu aşamada sorumluluklarının görülmesi veya görülmemesi üzerine yapılan bilirkişi raporu sonrasında, Soma Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamenin Akhisar Ağır Ceza mahkemesi’nce reddedilmiş olması ve daha ileri ki aşamalarda sağlıklı tespitlerin yapılarak Bakanlığımıza müracaat edilmesi halinde tekrar soruşturma izniyle alakalı konular gündeme gelecektir. Şimdi, burada, özen ve itina gösterdiğimiz iki temel prensip var. Eğer gerçekten orada sorumluluğunu hissettiğimiz görevli arkadaşlar varsa, bunlarla alakalı soruşturma izni verdiğimiz konular vardır, bunun birçok örnekleri var, ama gerçekten o konuda suistimali olduğuna inanmadığımız arkadaşlara da soruşturma izni vermediğimiz konular var. Bunların her birisini kendi içerisindeki denetimlerle beraber gerçekleştiriyoruz.”
MTA’nın 1979 yılındaki fay haritalarının geçen yıl güncellendiğini hatırlatan Yıldız, “Türkiye’de toplam 25 bin yeni, diri faydan bahsediyoruz, bunlar 12 bin küsur civarındaydı, o yüzden bunlar güncellendi” dedi.
Türkiye’de Nükleer Santral inşaatı yapacak firmaların kendi güncel haritalarını oluşturduklarını da aktaran Yıldız, “Gerek Rusya’nın Akkuyu’da yapacağı gerekse Sinop’ta yapılacakta, yeni fay haritalarıyla alakalı bütün işlemleri şirket yapıyor. Biz burada yoktur desek bile, o ‘Hayır, olma ihtimali vardır çünkü buraya para gömecek olan, riski alacak olan benim’ diyor ve bunların her birini yapıyor. Bizden daha fazla riske girmeyecek olan onlardır” değerlendirmesinde bulundu.
Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleşmesiyle beraber faturaların okunması konusunda bir kısım ikazları olduğunu belirten Yıldız, geç tahsilatın firmalar açısından sorun olacağının altını çizdi. Yıldız, şöyle devam etti:
“Burada ekonomik kayba uğrayacak olan zam gelmediği için, elektrik fiyatlarına zam gelmediği için şirketin kendisidir. Bir kere dönemselliğe riayet etmelerini istedik, döneminde faturalarını çıkartmalarını istedik. Bununla alakalı şu veya bu gerekçeyle eğer geç okunmuşsa bundan ekonomik kayba uğrayacak olan vatandaşın kendisi değil şirketin kendisi olacaktır.”
Kendisine elektrik ve doğalgaza zam olup olmadığı sorusunu sıklıkla sorulduğunun altını çizen Yıldız, “Ben bununla alakalı artık açıklama yapmıyorum, ancak televizyon programlarında veya basın toplantılarında soru sorulması halinde açıklama yapıyorum, şu anda da soru sorulduğu için cevap vereceğim. Şu anda, bu ay itibarıyla elektrik ve doğal gaz fiyatlarında yeni bir düzenlemeye gitmediğimizi söylüyorum, buradan. TBMM’de bir kez daha bunu belirtiyorum. Yetkinin otomatik fiyatlama mekanizmasıyla veya kendi kuralları içerisinde olduğunu da bir kez daha belirtmek istiyorum” diye konuştu.
“Ulusal Tarifeye Devam Ediyoruz”
Elektrik fiyatlarında ulusal tarifenin uygulandığını vurgulayan Yıldız, “Bölgesel tarifeye geçiyor olmamız halinde elektrik fiyatları Şırnak’ta 45 kuruşken Kocaeli’nde de 20 kuruş olacaktır. Bunun şu anda doğru olmadığını ve ulusal tarifeye de normal devam ettiğimizi söylemem lazım” ifadesini kullandı.
Tasarının birinci bölümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından Meclis Başkanvekili Sadık Yakut, birleşime ara verdi. Yakut, aranın ardından komisyon ve hükümetin yerini almaması üzerine birleşimi yarın saat 14.00’de toplanmak üzere kapattı.
Kaynak: Enerji Enstitüsü