Ankara ili Beypazarı ilçesi Doğanyurt köyünde yapılması planlanan “Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi” projesine karşı 2 yıldır köy sakinleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından mücadele veriliyor.
Proje alanı zengin biyolojik çeşitliliğe sahip olmasına rağmen proje ÇED’den muaf tutulmuştu. Köylüler ve sivil toplum kurumları bir araya gelerek bu karara karşı dava açtı. Bilirkişi keşfi sonrası dava sonuçlanırken Doğanyurtlular davayı kazandı. Yöre halkı ve sivil toplum kuruluşları alanın
Doğanyurt, Türkiye’deki 4 akbaba türünün aynı anda görülebildiği, geyik, vaşak, ayı ve kurt gibi 28 memeli türünün ve 21 endemik bitkinin yaşam alanı olan ender özelliklere sahip bir köy olarak biliniyor. Yöre halkının mera alanı olarak kullandığı ve doğal kaynak sularının bulunduğu bölgeyi yok edecek maden projesine karşı aralarında Doğanyurtlular Derneği, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanlığı ve Doğa Derneği’nin bulunduğu 25 kişi ve kuruluş tarafından dava açıldı. Geçtiğimiz yıl bilirkişi keşfi yapıldı. Dava sonucunda mahkeme “ÇED Gerekli Değildir” kararını iptal etti ve davayı Doğanyurtlular kazandı.
“Köyümüzde maden istemiyoruz”
Köylüler tarafından mera alanı olarak kullanılan Kalker ocağı proje alanı, neredeyse köyün
“Sit Alanı ilan edilmeli”
Beypazarı’nda 10 yılı aşkın süredir yaban hayatı araştırma ve koruma çalışmalarını sürdüren Doğa Derneği, Doğanyurt’taki maden projesine karşı davacılar arasında yer alıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, maden projesinin
Bölgenin bir ekolojik koridor görevi üstlendiğini ifade eden Kılıç “Türkiye’de üretimin biyolojik çeşitliği koruyarak yapıldığı nadir alanlardan birisi Doğanyurt. Burası binlerce yıllık hayvancılık kültürünün yaşatıldığı bir kadim üretim havzası. Bu havzayı tehdit eden proje için ÇED gerekli değildir kararının iptal edilmesi sevindirici. Bu kararla birlikte geyikler, akbabalar ve yöre halkı kazandı. Bölgenin doğasını geri dönüşü olmayacak şekilde yok edecek bu projenin tamamen iptal edilmesi gerekiyor. Doğanyurt hem biyolojik çeşitlilik hem de doğa tarihi araştırmaları açısından uluslararası öneme sahip bir bölge. Yapılan başvurular sonucunda bu bölgenin sit alanı ilan edilerek koruma statüsü kazanmasını bekliyoruz.” dedi.