Birleşmiş Milletler’in yayımladığı yeni bir rapor, hükümetler tarafından iklim değişikliğine dair atılan adımlar hakkında bilgi verirken hükümetlerin iklim eylemlerini hızlandırmalarını sağlayabilecek bilgi birikimi ve deneyimi de yansıtmaktadır.
BM İklim Zirvesi’nde veri olarak kullanması için hazırlanan “İklim Eylemi ve Destek Eğilimleri” raporu BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) başlangıcından bu yana geçtiğimiz 25 yıl içinde gerçekleşen ilerlemelere dikkat çekiyor. Raporun, hükümetlerin Ulusal Katkı Beyanları (NDCs) olarak da bilinen ulusal iklim eylem planlarını 2020’ye kadar hazırlanmalarına yardımcı olabileceği de söyleniyor.
Rapor, kısa bir dengelenme döneminden sonra, küresel seragazı emisyonlarının artmaya devam ettiği yönünde uyarıda bulunuyor. Bazı alanlardaki ilerlemelere rağmen hükümetlerin, Paris Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmaları için gereken ulusal iklim eylem planlarının yetersiz olduğu söyleniyor.
İklim değişikliğinin etkilerinin ve yarattığı tehlikelerin arttığına dair bildirimde bulunan birçok ülkede acilen harekete geçilmesi duygusu da giderek büyüyor.
Yeni BM raporu; bu etkileri ve ülkelerin seragazı emisyonlarının azaltımında aldığı ölçümleri ve bu çerçevede iklim değişikliğine karşı dayanıklılığı artırmak amacıyla kullandıkları önlemleri özetliyor.
Rapor, ülkelerin iklim eylemlerini planlama, finanse etme, uygulama, izleme ve değerlendirme için kurumsal düzenlemeleri hızlandırdığını ve emisyonları azaltma ve iklim değişikliğine uyum sağlama eylemleri portföyünün genişlediğini de gösteriyor.
Ancak, BM’in en üst düzey iklim yetkilisi Patricia Espinosa’nın da belirttiği gibi, etkili eylemler için zemin hazırlanırken ve iklim eylemi için kullanılabilecek araçlar büyürken, uluslararası topluluğun hızlanması için, özellikle 23 Eylül’de New York’ta gerçekleşecek olan İklim Zirvesi ve Şili’de gerçekleşecek olan COP25 zirvesinde, temel fırsatları tam olarak kullanılması gerekiyor.
Espinosa, “İklim Zirvesi, dünya çapındaki hükümet ve iş dünyası liderlerini konuşmaktan daha fazlasını yapmaya; seragazı emisyonlarının azaltımına nasıl katkı sağlayacaklarını ve iklim değişikliğinin etkilerine nasıl uyum sağlayacaklarını belirtmeye ve ısınmayı 1.5 derecenin altında güvenle tutmaya çağırıyor” dedi.
Daha iddialı bir iklim eylemi adına hız kazanmak için bu yılki diğer önemli etkinlikler arasında, 2-6 Eylül’de Bangkok’taki Asya Pasifik İklim Haftası ve 02 – 13 Aralık’ta Şili’de gerçekleşecek olan COP25 BM İklim Değişikliği Konferansı yer alıyor.
Kaynak: İklim Haber