Madenin özelleştirilmesinden sonra ilk işletmecisi olan Ciner Grubu’nun da madendeki riskleri önceden gördüğü için devrettiği ortaya çıktı. Devrederken de Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) risklere karşı yazılı olarak uyarmış. TBMM Soma Araştırma Komisyonu çalışmalarını, risk yönetimi konusunda Yrd. Doç. Dr. Burçak Erkan, meslek hastalıkları konusunda ise Doç. Dr. Ömer Hınç Yılmaz ve Ciner Grubu temsilcilerini dinleyerek sürdürdü. Burçak Erkan, “Yılda iki defa habersiz denetim yapılsa idi, bu kazada ölü sayısı yarıya inerdi.” iddiasında bulundu.
Ancak komisyonda Soma faciasıyla ilgili en çarpıcı açıklama Ciner Grubu temsilcilerinden geldi. 2006-2007 döneminde Ciner Grubu Karanlık Dere işletme müdürü olarak görev yapan Selim Şenkal, Soma’da yaşanan faciaya proje hatasının sebep olduğunu ileri sürdü ve şu bilgileri verdi: “O dönemde Soma’daki madenin sorumlusu olarak görev yaptım. Soma’da ciddi bir proje hatası vardı. TKİ’ye bildirdik. TKİ’nin Soma’da 200 metre kotuna kadar açık madencilik yapılacağını, +260 metre kotuna kadar da tünel açarak madencilik yapılacağını öngörmüştü. Ortaya bir eğim çıkıyor. Burada yangın durmaz. Yukarıdan sürekli yangın olan alana kömür düşmesine neden olur. Altta tünel madenciliği yapılırken, üstte açık madencilik yapılması da mantık hatasıdır. Biz de ikinci aydan itibaren yangınlarla karşılaşmaya başladık. Önlem olarak kullanmadığımız alanlara azot verdik ve karbonmonoksiti düşürdük. Ciner Grubu devrettikten sonra açık madencilik olarak belirlenen alan da mevcut firmaya verildi. Türkiye’de metan drenajını yapacak firma yok. Soma’dan ayrılmamızın sebeplerinden biri de oydu. Soma projesinde bunlar düşünülmedi.” Basınçlı hava borularının plastik olduğunu savcının dile getirdiğini, yer altındaki bant kayışının 150 metre yandığının yine savcı tarafından söylendiğini anımsatan Şenkal, “Bizde bütün bantlar üstüne kızgın kömür düştüğünde bile söner. Ekipmana standart gelmeli.” dedi.
Komisyon üyesi Bursa Milletvekili Necati Özensoy ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Ciner Grubu’nun madeni devrederken, riskleri bildirip bildirmediğini sordu. Ciner Grubu’nun diğer bir temsilcisi Yakup Kaygusuz, kendilerinin Silopi gibi büyük sahaları aldığı bir dönemde, mevcut firmanın Soma’daki madeni kendilerinden talep ettiğini, TKİ’ye teklifi bildirdiklerini ve riskleri de bildirerek devri yaptıklarını söyledi. Kaygusuz, üretimin yıllık 1,5 milyon tondan 3,5 milyon tona çıkarılması durumunda ise risklerin artacağını, altyapının buna göre hazırlanması gerektiğini söyledi.
DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ>>>
Kaynak: Enerji Enstitüsü