Düşük karbonlu bir geleceğe geçişin nasıl yönetileceği bugünün enerji politikası tartışmalarının merkezinde yer almaktadır. Almanya’dan Çin’e, hükümetler endüstriyel taleplerini çevresel istekleriyle uzlaştırmaya çalışıyorlar. Son 18 ayda olan olaylar, eylem ihtiyacının altını çizdi. Tüm emisyon azaltma hedeflerinin belirlenmesi için, politika yapıcılar sadece enerji geçişinin maliyetleri ve bu geçişin kazananların yanı sıra kaybedenlere de yol açacağı gerçeği hakkında konuşmaya yeni başlıyorlar.
Fosil yakıtlar; kömür, petrol ve gaz olarak onlarca yıldır işçilerin geçim kaynaklarını desteklemektedir. Yeni bir iklim düzeni, bunların sürdürülebilir bir şekilde aşamalı olarak
Avrupa Komisyonu, Yeni başkanı Ursula von der Leyen yönetiminde yüzyılın ortalarında dünyanın ilk karbon nötr ekonomik bloğu olmak istiyor. Avrupa Komisyonu, geçişin maliyetini ilk çözenlerden biridir ve diğer ülkeler ve çok taraflı organlar için tam olarak neyin söz konusu olduğunu ortaya koyuyor. Avrupa Yeşil Anlaşması‘nı desteklemek için bu hafta Brüksel, 10 yıl boyunca 1 ton € ‘luk kamu ve özel yatırım düzenlemeye çalışacağını söyledi.
Bu rakam, etkileyici bir toplam gibi geliyor. Daha yakından incelendiğinde, bunların çoğu yeniden yapılandırılmış AB fonlarını kapsamaktadır. Yarısı bir sonraki AB bütçesinden, ulusal bütçelerden gelen katkılardan 100 milyar €, AB destekli bir yatırım programından dörtte biri ve geri kalanı Avrupa Yatırım Bankası’ndan gelecek.
Komisyon, Avrupa’nın 2030 yılına kadar 1990 seviyelerinden karbon emisyonlarında %40’lık bir azalma hedefine ulaşmak için yılda 260 milyar € yatırım ihtiyacı olduğunu hesaplıyor. Şimdi %50-55 oranında bir azalma hedefliyor.
Avrupa, iklim değişikliğinin azaltılmasında dünyaya öncülük ediyor. Ancak burada bile geçişin gerçekte ne anlama geldiğine dair bir inkâr var. Düşük karbonlu teknolojilere geçiş bir büyüme ve istihdam kaynağı olmakla birlikte, aynı zamanda bozulmaya da neden olacaktır. Yakın tarihli bir raporda, sadece Almanya’da 400.000 otomobil sektörü işinin elektrifikasyon nedeniyle risk altında olduğu uyarısı yapıldı.
Sanayileşmiş olan dünyamızda politika yapıcıların düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş konusunda ciddileşmeleri gerekiyor. Uzmanlar bu değişikliğin maliyetlerini çözmüş olabilirler, ancak şimdi siyasi liderlerin vatandaşlarıyla gelecek seçimler ve adapte olmalarına nasıl yardımcı olabilecekleri ile ilgilenme zamanı.
Kaynak: “The Energy Transition Will Not Come Cheaply”, Financial Times
Yayına Hazırlayan: Dünya Enerji Komitesi / Türk Milli Komitesi