Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı, ‘Fırtınalı Havada Dümende Olmak’ başlığı altında gerçekleştirildi. Türkiye İMSAD 2013-2015 Dönemi Yönetim Kurulu Başkanı 2017-2020 Dönemi Yönetim Kurulu Başkan Vekili A. Dündar Yetişener, “Bugüne kadar yaşadığımız deneyimlerle, fırtınalardan her seferinde daha da güçlenerek çıktık. Yurt içi pazardaki daralmayı, yurt dışı pazarlarda artırdığımız performansımızla telafi etmeye çalışıyoruz” dedi.
‘Gündem Buluşmaları’nın konuğu Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu ise şöyle konuştu: “Hava sertleşince, dalga boyu yükseldiğinde kaçınılmaz olarak kısa vadeli konulara odaklanmak gerekse de, fırtınanın sürekli olmayacağı bilinciyle, uzun vadeli hedefleri gözden kaçırmadan yol almak önemlidir. Neticede esas önceliğimiz ve sorumluluğumuz uzun vadeli, sürdürülebilir değer yaratmaktır.”
Türkiye İMSAD’ın geleneksel hale getirdiği, 2019 yılının Eylül ayı ‘Gündem Buluşmaları’
“Katma değerli üretimden vazgeçmiyoruz”
İnşaat malzemesi sanayicileri ve iş dünyasından isimlerin büyük ilgi gösterdiği Gündem Buluşmaları’nda, sektördeki son gelişmeleri aktaran Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili A. Dündar Yetişener, “Eylül başında açıklanan 2019 ilk yarıyıl büyüme rakamlarına göre, fırtınalı bir havanın etkisi altında olduğumuz ortada. Ancak bugüne kadar yaşadığımız deneyimlerle, fırtınalardan her seferinde daha da güçlenerek çıktık. Yurt içi pazardaki daralmayı, yurt dışı pazarlarda artırdığımız performansımızla telafi etmeye çalışıyoruz. Kaliteli üretim yapma kapasitesine sahip tesislerimiz ve her alanda yetkin insan kaynağımız var. Teknolojik devrimin gereklerini yapıyoruz ve katma değerli üretimden de vazgeçmiyoruz” dedi.
“Dünyada ilk 5 ‘teyiz”
Türkiye’nin inşaat malzemesi üretiminde dünyanın en büyük 5 ülkesinden biri olduğunu vurgulayan A. Dündar Yetişener, “Küresel Rekabet Endeksi’nde yer alan 140 ülkenin 115’ine ihracat gerçekleştiriyoruz. Ama 140 ülkenin tamamına da ihracat yapabilecek kapasitemiz var. Almanya, İngiltere, ABD’nin yanı sıra Orta Doğu’da; İsrail ve Irak en önemli pazarlarımız. Bu ülkeler ile birlikte Çin, Romanya, Fransa, Yemen ve İtalya; 2018 yılında en çok ihracat yaptığımız ilk 10 ülkeyi oluşturuyor. Dış pazarda ‘Türk Malı’ inşaat malzemelerine çok güveniliyor. Türkiye inşaat malzemeleri sanayicileri olarak Batı’nın standartlarıyla üretip Doğu’nun fiyatlarıyla rekabet ediyoruz. 2018 yılında Türkiye’nin toplam ihracatı içinde inşaat malzemeleri sektörünün payı % 12,7’ye ulaştı ve ihracatımız 21 milyar dolar seviyesini aştı” diye konuştu.
Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi 5 Kasım’da
Türkiye İMSAD’ın 5 Kasım’da 9. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’ni düzenleyeceğini belirten A. Dündar Yetişener, “Amacımız, sektör olarak Türkiye’nin ilk 3 sektörü içinde yer aldığımız ihracat hacmindeki ivmeyi sürekli kılmak. İnşaat malzemesi sanayicileri olarak Türkiye markasıyla öne çıkıp, çok daha güçlü ve talep edilir konuma gelmek en büyük hedefimiz” dedi.
‘Fırtınalı Havada Dümende Olmak’ başlığıyla düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’nın konuğu Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu sözlerine, “Fırtınalı havada güvenle yol alabilmek için, öncelikle her hava şartına göre gerekli hazırlıkların zamanında yapılması gerektiğine inanıyorum. Hava bozduktan sonra hazırlık yapmak zor olur, bazen sonuç vermez” diyerek başladı.
“Varış noktanızı, bir başka deyişle vizyonunuzu belirledikten sonra, rotanızı yani ana stratejilerinizi oluşturmak gerekir. Rotanın üzerinde ana duraklar vardır, şartlara göre değişiklik yapmak gerekse de, bu referans noktalarını yani stratejik önceliklerinizi disiplinle takip etmek önemlidir” diye devam eden Çakıroğlu, “Hava sertleşince, dalga boyu yükseldiğinde kaçınılmaz olarak kısa vadeli konulara odaklanmak gerekse de, fırtınanın sürekli olmayacağı bilinciyle, uzun vadeli hedefleri gözden kaçırmadan yol almak önemlidir. Neticede esas önceliğimiz ve sorumluluğumuz uzun vadeli, sürdürülebilir değer yaratmaktır” dedi.
Koç Topluluğu’nu küresel büyüme vizyonuyla yönettiklerine dikkat çeken Çakıroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ana stratejimiz sürdürülebilir ve kârlı büyüme. Stratejimizi destekleyen ana taşıyıcıları; teknoloji sahipliği, güçlü markalar, inovasyon ve girişimcilik becerisi ve değişime öncülük edecek kültürün geliştirilmesi olarak ifade ediyorum. Küresel vizyon deyince, elbette uluslararası pazarlarda büyümeyi ve pazarları çeşitlendirmeyi hedefliyoruz. Ancak bu Türkiye’de büyümeyeceğiz anlamına gelmiyor. Türkiye’nin çok önemli potansiyeli olduğuna inanıyor ve büyümeye devam ediyoruz. Son beş yılda toplam 37 milyar TL yatırım gerçekleştirdik. Küresel vizyonun bir boyutu da küresel seviyede rekabetçi güce sahip olmamız. Zira en büyük pazarımız olan ülkemizde de hemen hemen her sektörde küresel oyuncularla rekabet ediyoruz. Rekabetçi gücümüzü sürekli geliştirmek için stratejilerimizin taşıyıcıları olarak ifade ettiğim teknoloji, inovasyon, marka konularında biraz önce ifade ettiğim uzun vadeli perspektifi ve uygulamadaki disiplini kaybetmeden yatırım yapmaya devam ediyoruz. Son beş yılda Ar-Ge’ye 2 milyar doların üzerinde yatırım yaptık. 27 Ar-Ge merkezimizde yaklaşık 4 bin 500 Ar-Ge personelimiz var. Bugünün dünyasında sadece değişimi yönetmek yeterli değil, mevcut rekabetçi gücümüzü daha da yukarı taşımak için değişime öncülük etmek durumundayız. Zira önümüzdeki dönemde bugünden bilmediğimiz başka dinamiklerin yol açacağı değişimler söz konusu olacak. Bu sebeple, uzun vadeli değer yaratma ve Topluluğumuzu geleceğe hazırlama sorumluluğumuzla, kültürel dönüşüm programı yürütüyoruz.”
Brexit’e bir erteleme daha söz konusu
İngiliz yetkililerle bazı önemli görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten TİM Genel Sekreteri Prof. Dr. Kerem Alkin, “Brexit çok enteresan bir noktaya gidiyor. Hem İngiliz yetkililer hem AB tarafından gelen sinyaller şuna işaret ediyor; % 50’nin üzerinde bir olasılıkla Brexit’in 6 ay daha ertelenmesi ihtimaline doğru bir senaryoya gidiyoruz. Mart ayı sonuna kadar bir erteleme daha gelecek gibi” dedi. Türkiye’nin güçlü bir ekonomiye sahip olduğunu vurgulayan Kerem Alkin, “ Son 7 yıl içerisinde Türkiye aslında özel sektör bazlı çok enteresan bir dayanıklılık ve beceri kazandı. Tarihte hiç görmediğimiz bir reel sektör krizi yaşıyoruz. Türk özel sektörümüz bu krizin içerisinden de yine kendine özgü çözümleriyle çıkacaktır” diye konuştu.
“Dünya ekonomisinde bir yavaşlama var”
İnşaat malzemesi sektörünün son dönemini grafiklerle anlatan Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel de, dünya ve Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelerini aktardığı konuşmasında, “Ticaret savaşları, Brexit, jeopolitik riskler gibi konular dünya ekonomisinde bir yavaşlama, dünya ticaretinde bir küçülme olarak karşımıza çıktı. Muhtemelen bu önümüzdeki yıla da sirayet edecek. Fakat burada yine çok da öngörülmeyen dünya ekonomisinde genişletici bir para politikası uygulanması yeniden gündeme geldi. Küresel finansal sistemin de yumuşadığını, Türkiye açısından da pozitif bir yumuşama olduğunu söylemek mümkün” dedi.