Hazar Denizi’nden elde edilen doğal gaz Avrupa’ya TAP aracılığıyla ulaşacak. Ancak çözülmesi gereken sorunlar var. Özellikle Yunanistan’da halkın tutumu belirleyici olacak.
Hazar Denizi’nden elde edilen doğal gaz, Trans-Adriyatik Doğal Gaz Boru Hattı ile Avrupa’ya taşınacak. Kısaca TAP adı verilen Trans-Adriyatik Boru Hattı, doğal gaz sevkiyatında Avrupa’nın Rusya’ya olan bağımlılığını büyük ölçüde ortadan kaldıracağı için önemli. TAP ile Hazar Denizi’nden çıkarılan doğalgaz Yunanistan’ın kuzeyi ve Arnavutluk üzeninden geçerek, İtalya’daki mevcut bağlantı noktalarına ulaştırılacak. Bur
Enerji uzmanları, Trans-Adria-Pipeline, yani TAP aracılığıyla Hazar Denizi’nden çıkarılan doğal gazın Avrupa’ya sevkiyatına 2020 yılında başlanabileceğini belirtiyorlar. Söz konusu hattın Avrupa’nın toplam doğal gaz ihtiyacının yüzde 20’sini karşılayacağı belirtiliyor.
TAP’ın yaşama geçirilmesinde Yunanistan’ın rolü büyük. Çünkü yaklaşık 880 kilometrelik boru hattının 540 kilometresi bu ülkeden geçecek. Yunanistan, Arnavutluk ve İtalya 2013’te projeye onay vererek politik destekte bulunmuştu. Ancak Yunanistan’da boru hattının geçeceği yerlerle ilgili sıkıntılar ortaya çıktı. Birçok kentte halk, hattın kendi bölgelerinden geçirilmemesi için imza toplayarak, itirazda bulundu. Şimdi TAP idaresi, tüm itirazları değerlendirerek, engelleri aşmaya çalışıyor.
Yunan bakan iyimser
Ayrıca çevre koruma önlemleri kapsamındaki yasal izinler de vakit alıyor. Ancak Yunanistan Enerji Bakanı Yannis Maniatis bu konudaki sıkıntıların giderildiğini belirterek, “Bundan yaklaşık 20 gün önce projenin çevre politikalarına uygunluğuna onay verdiğimi sizlere sevinerek bildirmek isterim. Artık projenin uygulamaya geçilmesi için gereken ortam hazırlanmıştır. Gecikme yok, süreç planladığımız şekilde ilerliyor” diye konuştu.
Yunan Bakan iyimser, ancak muhalefetten tepkiler var. Radikal sol koalisyon Syriza, iktidara gelmeleri halinde projeyi yeniden masaya yatıracaklarını ilan etti. Bu da yatırımcıları düşündüren bir durum.
Yunan Bakan Maniatis sol muhalefetin tutumunu anlamsız bulduğunu belirterek, “Aklı başında birinin, Avrupa için son derece önemli bir projenin, daha somut söylemek gerekirse TAP Projesinin yeniden müzakere edilmesini isteyeceğine ihtimal vermiyorum. Bu projede rekabet ve şeffaflık ilkeleri ile ilgili tüm kurallar yerine getirilmiştir. O yüzden partnerlerimizle vardığımız anlaşmadaki temel noktaların değiştirilmesi gibi bir tehlike görmüyorum” diyerek tepkisini dile getirdi.
Bölge için önemli
TAP hattının sağlayacağı avantaj sadece ekonomik değil. Arnavutluk, İtalya ve Yunanstan’ın doğal gaz sevkiyatında önemli ülkeler haline gelmesine de yol açacak. Özellikle Arnavutluk’un önemi artacak. Çünkü proje Arnavutluk’un Avrupa enerji sektörüne girebilmesinin önünü açacak. Ayrıca Arnavutluk komşu ülkelere de kendi topraklarından geçen hattan nakil yapabilecek.
Arnavutluk Enerji ve Sanayi Bakan Yardımcısı Dorian Ducka projenin ülkesi için ne anlama geldiğini şu sözlerle açıklıyor:
“TAP projesi Arnavutluk topraklarından geçerek Arnavutluk’u güney doğal gaz koridorunun bir parçası haline getiriyor. Arnavutluk’u enerji, özellikle de doğal gaz ağının bir parçasına dönüştürüyor. Diğer taraftan da ekonomik avantajlar sağlıyor. Hat, Arnavutluk’a doğrudan bir milyar euroluk bir yatırım çekecek. Vergi geliri artacak, binlerce istihdam alanı oluşacak.”
TAP’ın, 2018’de faaliyete geçmesi planlanan, Rus gazının Ukrayna’ya uğramadan, Karadeniz ve Bulgaristan üzerinden Avrupa’ya sevk edileceği Güney Doğal Gaz Hattı’na rakip olacağına dair iddialar ise uzmanlarca doğrulanmıyor. Enerji uzmanları, Avrupa’nın doğal gaz gereksinimi gözönüne alındığında tüm olası nakil hatlarının kabul göreceğini belirtiyorlar.
Kaynak: Deutsche Welle