Almanya, 1990 yılında çevresel faydayı esas alan “değer bazlı” yaklaşımla yenilenebilir enerjiye sabit fiyat garantisi getiren ilk AB ülkesi olmuştur. Ancak sonrasında özellikle güneş enerjisi santral maliyetlerinin karşılanamayacağının ortaya konmasıyla birlikte, 2000 yılında üreticilere yatırım maliyetlerini temel alan sabit fiyat garantisi getiren Yenilenebilir Enerji Kanunu (Erneuerbare Energien Gesetz-EEG) kabul edilmiştir.
20 yıl boyunca alım garantisinin verildiği EEG sayesinde Almanya’da yenilenebilir enerji kapasitesi sürekli olarak artış göstermiş ve kanun birçok ülkede benzerleri için örnek olmuştur. 2016 yılı sonu itibariyle yenilenebilir enerjinin üretimdeki payı %29’a ulaşmış ve yenilenebilir kaynaklar üretim portföyü içinde ilk sırada yer almıştır. Bu denli bir başarının gerçekleşmesinde teknoloji çeşitlendirmesi
2011 yılında toplumsal proje olarak nitelendirdiği enerji dönüşümünü (Energiewende) başlatan Almanya, dönüşümün merkezinde yer alan EEG’yi de toplumun ihtiyaçları doğrultusunda güncellemeye devam etmiştir. EEG, 2014 ve 2017’de yapılan düzenlemeler ile maliyet değişimlerini dikkate alan; şebeke genişlemesine, paydaş çeşitliliğine ve rekabete önem veren, piyasa odaklı bir hal almıştır. Sabit fiyat garantisinden, ihale sistemine geçilerek, ekonomik ve teknolojik gelişmeler ile paralel hareket eden bir destek mekanizması tasarlanmış ve kontrol edilebilir kapasite artışının hedeflendiği yeni bir dönem başlamıştır.
EEG’nin gelişimine baktığımızda üç temel hedef görüyoruz: yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi; fosil yakıt kullanımının sınırlandırılması; yenilenebilir enerji teknolojilerine sürekli ar-ge desteğinin sağlanması. Kapasite miktarı ve kaynak kullanımındaki ilerlemeye ek olarak, 2050 yıllı itibariyle dekarbonize ekonomi olma hedefine sahip ülkede, yenilenebilir enerjinin toplum tarafından içselleştirilmesine olanak sağlayan enerji kooperatiflerinin yaygınlaşması ve halkın yenilenebilir enerji yatırımlarında büyük pay sahibi olması önemli bir sosyo-ekonomik başarı sayılabilir.
Bununla birlikte, yenilenebilir enerjinin gelişimine yönelik adımlar atılırken, sistemin de sürdürülebilir bir yapı üzerine kurulması amacıyla yapılan manevralar ders niteliğindedir. Almanya’nın yaşadığı tecrübeler, yenilenebilir enerji kaynaklarının penetrasyonunda benzer seviyelere ulaşıldığında elektrik sistemleri ile düzenleyici kuralların nasıl uyumlaştırılması gerektiğini göstermesi açısından fırsat olarak değerlendirilmelidir.[**]
Yazının Devamı İçin TIKLAYINIZ >>>
Kaynak
- BMWi (Federal Ministry for Economic Affairs and Energy)
- BNetzA (Germany’s Federal Network Agency)
- 2014 Revision of the Renewable Energy Sources Act, Federal Network Agency
- 2016 Revision of the Renewable Energy Sources Act, Federal Network Agency
- Dr Marike Endell, Jürgen Quentin, (2017) RES Act 2017: New auction system with specific reference to onshore wind
- Christina Gerhardt, (2017), Germany’s Renewable Energy Shift: Addressing Climate Change, Journal Capitalism Nature Socialism
- https://www.cleanenergywire.org/
- Feed-In Tariffs: A Brief History (http://www.buildingefficiencyinitiative.org/)
[*] “Comparing old and new: Changes to Germany’s Renewable Energy Act” Clean Energy Wire
[†] BMWi (Federal Ministry for Economic Affairs and Energy)
[‡] BNetzA (Germany’s Federal Network Agency)
[§] Jochen Homann, President of the Federal Network Agency (CleanTechnica)
[**] The Brattle Group 2014, The Brattle Group, (2014), Solar Energy Support in Germany: A Closer Look, Solar Energy Industries Association