Makine İhracatçıları Birliği; imalatçıların sürdürülebilir değer zincirine sahip olabilmeleri ve İkiz Dönüşüm’e hızla uyum sağlayabilmeleri için Türkiye Makine Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporu’nu yayımladı. Birleşmiş Milletler bünyesinde belirlenen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’nın, 169 alt başlığın ve 241 göstergenin incelenmesi sonucunda oluşturulan strateji raporu, sürdürülebilirliği ekonomik, sosyal ve çevresel sorumluluğa dair uluslararası norm ve standartlar boyutuyla ele alıyor.
İhracatçı sektörlerin yeşil dönüşüm planlamaları için yaptıkları strateji çalışmalarını desteklediklerini ve bundan sonra da yenilikçi proje tasarımlarıyla bu süreçleri geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe şunları söyledi:
“Ülkemizin 2053 yılı net sıfır karbon hedefi doğrultusunda, ihracat ailesi olarak sürdürülebilir kalkınma amaç ve göstergelerini büyük bir titizlikle takip ediyoruz. Sektörlerimiz kendi dinamiklerini gözeterek hazırladıkları sürdürülebilirlik stratejileriyle, ihracatçı firmalarımızı uluslararası rekabette güçlü kılacak unsurları belirlemeye çalışıyor. Hazırlık aşamalarına katkı sağlamak üzere çalıştığımız bu stratejilerin her birinin özgün yanları var. Türkiye Makine Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporunun, izlediği yöntemle diğer sektörlerimiz için de ilham kaynağı olacağına inanıyorum. Karbon salınımını asgariye indirecek makine ve üretim yöntemlerine ihtiyaç hızla artıyor. Temiz teknolojileri çeşitlendirip geliştirmekte ilgili sektörlerimize büyük sorumluluk düşüyor. Makine imalatçılarımızdan beklentimiz, çevreci inovatif girişimleri destekleyerek bütün sektörlerimizin rekabetçiliğini artıracak yeni çözümler ortaya çıkarması. 27 ihracat sektörümüzün tamamında başlayan dönüşüm sürecinin yerli teknolojilerimizle ilerlemesi cari dengemiz adına da büyük önem arz ediyor.”
“Makineler, sürdürülebilir teknoloji ve sistemlerin merkezinde”
Makine sanayiinin endüstriyel gelişmeleri yakından izleyen ve imalatçılarının dünyayla entegrasyonuna liderlik eden örnek pozisyonuna dikkat çeken Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu şunları söyledi:
“Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı tüm alt başlık ve göstergeleriyle analiz ederek oluşturduğumuz Türkiye Makine Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporu, sektörel bazda yapılmış çalışmalar arasında yöntem ve yaklaşım tarzıyla bir ilktir. Bizi hazırlığı aylar süren bu çalışmayı yapmaya iten temel motivasyon, cari üretim teknolojilerini geliştiren sektör olmak sıfatıyla, sürdürülebilir yöntemler geliştirme konusunda da kendimizi sorumlu hissetmemizdir. Daha az hammadde ve enerji sarf ederek daha çok iş ve üretim yapan yöntemler geliştirmek, emisyonu, firesi, atığı düşük makine ve tesisler tasarlamak, yeşil enerji üretimiyle ilgili yeni teknoloji ve sistemler ortaya çıkarmak hedefi, sektörümüzü ve ürünlerini büyük dönüşümde merkezi bir konuma yerleştirmektedir.”
“Zorlu ve zorunlu yaptırımlarla dolu bir yol bizi bekliyor”
Sürecin sürdürülebilir yaşamla doğrudan ilgisi yanında ekonomik boyutunun da olduğuna ve Avrupa Birliği’nin 2030’a kadar emisyonlarının yüzde 55 azaltılması planı kapsamında her sanayi kolunun yapması gereken ödevlerin varlığına dikkat çeken Karavelioğlu şunları söyledi:
“Malum, 2050’de karbon nötr bir dünya hedefinin tutturulabilir olduğu konusunda geniş bir mutabakat var ve bahsi geçen hedeflerin tutturulabilmesi için önümüzde zorlu ve zorunlu yaptırımlarla dolu bir yol olduğu çok açık. AB Yeşil Mutabakatı 9 ana bölümde çok değişik mevzuatları kısa süre içinde önümüze getirecek ve biz bunlara uyum politikalarımızı oluşturmakla mükellef olacağız. Her bir başlık kendi içinde devasa bir yönetmelikler silsilesi içerecek olsa da rekabet gücümüzü koruyabilmek için bunların üstesinden gelmek zorundayız.”
“Dünyaya Sözümüz Var”
İkiz Dönüşüm de dahil sürdürülebilirlik bahsindeki bütün çalışmalarını, “Dünyaya Sözümüz Var” mottosuyla Mundus+ çatı markası altında toplayacaklarını belirten Karavelioğlu şunları söyledi:
“Sürdürülebilirlik Eylem Planı hazırlıklarımızda makine imalatçılarımıza yön gösterecek bir model geliştirmeyi amaçladık. Hammadde girdisi ve tedarikçilerden, geri kazanım ve ürün yaşam süresine kadar sektörümüzün katma değer zincirini oluşturan eylem alanlarını tanımladık. Strateji raporumuz; bu eylem alanlarıyla ilişkili 7’si öncelikli ve doğrudan, 4’ü bağlantılı toplam 11 Küresel Amacı dikkate alarak son halini verdiğimiz çok kapsamlı bir Sürdürülebilirlik Uyum Haritası içeriyor. Bunun yanında, en yetkin mercilerin reyting metotlarını irdeleyerek, alt sektörler veya işletmeler ölçeğinde de öz değerlendirme yapılabilme imkânı veriyor. Raporda hem kritik performans ölçütlerini net biçimde tanımlıyoruz hem de hangi uluslararası rapor ve metotlara uyum sağlanırsa ileride işimizin kolaylaşacağını kapsamlı şekilde açıklıyoruz. Raporumuzda yer alan eylemler bütünü, sektörel farklılıkların yansıtılması halinde makine imalatı dışındaki tüm üretim alanlarına da kolayca adapte edilebilecek bir yapıda tasarlanmıştır. Amacımız sürdürülebilirlik konusunda ülkemizde birikecek deneyim ve uzmanlığın daha iyi bir dünya hayalimizi simgeleştiren Mundus+ markası altında bir araya gelmesi, sürdürülebilirlik neferlerinin bu adreste buluşmasıdır.”
“Dijital Terimler Kılavuzu ve Yeşil Terimler Kılavuzu yayında”
Bütünsel bir dönüşüm projesi olarak Mundus+ markasını yeniliklere ve iş birliklerine açık, ortak bir düşünme noktası olarak geliştirmeyi sürdüreceklerini ifade eden Karavelioğlu, İkiz Dönüşüm başlığında başvuru kaynağı olarak bir kılavuz daha yayımladıklarının müjdesini verdi:
“Güçlü bir eylem birliği oluşturmanın yolunun ülke, sektör ve kurumlar olarak ortak dil ve kültür oluşturmamızdan geçtiğine inanıyoruz. Kavramları doğru anlamlandırmanın da bunların ortaya çıktığı yabancı zihniyet ve kültür dünyasını anlamaktan geçtiğini düşünüyoruz. Bugüne kadar binlerce kişinin online erişim sağladığı Dijital Terimler Kılavuzu bir yıldır hizmet veriyordu, Yeşil Terimler Kılavuzu’nu da kendi adını taşıyan web sitesinde ve mobil cihaz uygulamalarında yayına almış bulunuyoruz. Kılavuzlarımızda, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik bahsinde karşımıza çıkan 1000’i aşkın kavramın nasıl anlaşılması gerektiğini Almanca ve İngilizce karşılıkları ile açıklamakla kalmıyor, bunların ortaya çıkışından itibaren geçirdikleri evrimi de kaynakları ile ortaya koyuyoruz.”