Bu yazımızda bu günlerde en çok konuşulan nükleer enerji hakkında bilmemiz gerekenleri ele alacağız.
Nükleer Enerji Nedir ve Nükleer Enerji Santrallerinin Çalışma Prensipleri Nasıldır?
– Kısaca nükleer enerji büyük atomların (uranyum gibi) parçalanması sonucu açığa çıkan yüksek enerjiye denir.
– Öncelikle zenginleştirilmiş uranyum (235) ortama nötronlar yayar. Bu nötronlar da diğer uranyum (235) çekirdeğine çarpar ve uranyum (235) ‘u kararsız hale getirir ve bölünür.
– Bölünme sonrası çok yüksek bir fisyon enerjisi açığa çıkar. Tepkime zinciri burada başlamış olur ve ortamda ki bütün uranyumlar çekirdeklere çarparak tepkimeye devam ederler.
– Ortaya çıkan bu yüksek enerji suyu buharlaştırabilecek güce sahiptir. Buhar üretecinde oluşan su buharı türbine gönderilir ve türbin pervanelerini döndürür ardından da jeneratörde hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirerek elektrik üretmeyi sağlar.
– Üretilen enerji iletim hatları sayesinde trafolara oradan da evlerimize yönlendirilmiş olur.
– Bu esnada da türbinlerde kullanılmış basıncı ve sıcaklığı düşmüş su buharı yoğunlaştırıcı sayesinde yoğunlaştırılıp tekrar kullanılır. Bu yüzden de nükleer güç santralleri göl, nehir, deniz vb. yerlere yakın bölgelere kurulur.
– Nükleer güç santrallerinde en önemli ilkenin başında gelen güvenlik önemleri dikkate alınarak inşa edilir örneğin açığa çıkan radyasyonun ve radyoaktif maddelerin kaza durumunda dışarı çıkmasını önlemek amacıyla yalıtılarak korumak için Derinliğine Savunma ilkesine dayalı bir yol izlenir.
Nükleer Enerji Santrallerinin Çevreye ve İnsanlığa Etkileri Nelerdir?
– Nükleer enerji santralleri iklim koşullarından etkilenmeyen bir enerji çeşiti olmasından dolayı baz yük yani sürekli olarak enerji üreten santrallerdir.
– Peki ya sürekli olarak enerji üreten bu santrallerin havaya canlılara kısacası insanlığa zararı nedir nasıl etkiler ?
– Nükleer enerji sera gazı salınımı konusunda en temiz enerji olarak bilinir bunun sebebi ise karbondioksit, karbon monoksit, azot dioksit, sülfür dioksit, ozon, metan ve kül oluşumuna neden olmamaktadır. Yanı sera gazı salınımına sebep olan gazlar havaya karışmamaktadır.
– Nükleer enerji sayesinde yıllık sera gazı oranını yaklaşık olarak %17 azaltabilmektedir.
– Nükleer enerji santralleri küresel ısınmaya karşı en etkili ve en önemli çözüm olarak gösterilmektedir.
– Enerji kaynaklarının kWh başına düşen karbondioksit emisyonu miktarına bakarsak;
– Kömürün karbondioksit emisyonu 900-1200 gr iken nükleerin 30-120 kat arası,
– Doğalgazın karbondioksit emisyonu 350-900 gr iken de nükleerin 12-90 katı arasındadır.
– Yenilenebilir enerji kaynaklarına da bakacak olursak rüzgar enerjisi karbondioksit emisyonu 10-75 gr iken nükleer 1-7 kat arası, güneş enerjisinin karbondioksit emisyonu 100-200 gr iken de nükleer 3-20 kat arasındadır.
– Elektriğinin yaklaşık %75’ ini nükleer enerjiden karşılayan gelişmiş olan ülkelerden Fransa’da Loire nehri üzerinde bulunan 14 tane nükleer reaktör bulunmaktadır. Bu nehir de balık tutulmakta geziler düzenlenmekte şara üretimi için bağlar bulunmakta ve yüzülmektedir.
– Nükleer enerji çevreye zarar vermiş olsaydı bunların hiçbiri yapılamazdı.
– Bunun yanında Fransa’da Paris’ e yaklaşık 200 km alanda 4 adet nükleer santral bulunmaktadır.
Balakovo Nükleer Güç Santrali Rusya Federasyonu
Sonuç olarak nükleer enerji santrallerinde sera gazı salınımı olmadığı için küresel ısınmaya engel olarak okyanuslarda ki buzulların erimemesi, deniz sularının yükselip tarım alanlarının sular altında kalmaması, kaliteli sebze meyve üretip tüketebilmek için, göçmen kuşların hayvanların ve bitkilerin nesillerinin tükenmemesine yardımcı temiz bir enerjidir.
Geçtiğimiz günlerde ülkemizde temeli atılan Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santrali 4 üniteden oluşacaktır her bir ünite de 1200 MWe gücüne sahip olacaktir. 2023 yılında 1 ünitenin devreye girmesi planlanmaktadır. Şimdiden temiz enerji olan nükleer enerjinin ülkemize hayırlı olmasını dileriz.
Hazırlayan: AZRA GÜLSES / azra.glss2424@hotmail.com
Peki suyu kullanarak soğutma işlemi yaptığı için suyu sıcaklığına etki ediyor buda suda yaşayanlar canlılara etki etmiyor mu? üstelik nükleer santrallerden az da olsa radyasyon yayılmaktadır bununda çevredeki yaşayan canlı ve bitkilere etkisi olacağı göz ardı edilmemelidir.
bende abdulsamet bey gibi düşünüyorum,dünyada çalışan 455 nükleer santralın deniz suyunu emip santralı soğutmak için kullandığı su kaç dereceye yükseliyor?455 santralın 365 gün 24 saat ısıttığı deniz suyunun kutupların erimesinde hiç mi etkisi yok?Nedense bu konu hiç tartışılmıyor,hep nükleerin sızıntısı tartışılıyor.(yıllar önce amerikada çevre davalarında bu konunun çok tartışıldığını okumuştum,nedense örtbas ediliyormuş gibi bir durum var)