Rüzgar enerjisinin geleceği şekillendirmesinde mobil ve dijital dönüşümler büyük rol oynarken rüzgar enerjisindeki teknolojik ilerlemelerle enerji verimliliğinde yaklaşık %20 – %25 artış sağlandığına vurgu yapılıyor.
Endüstri 4.0’ın rüzgar enerjisi sektöründe yerini alması, verimlilik ve üretim kapasitesinde artış elde edilmesine olanak sağlıyor. Enerjide verimliliğin artması ve yüksek kapasitede üretim
Rüzgar Enerjisinde Mobilizasyon
Rüzgar enerjisinde ana hedefler, yüksek verimlilik elde etme üzerine kuruluyor. Fosil yakıtlarda yaşanan hem ekonomik hem de çevresel sorunların yol açtığı gelişmelerle sık sık gündeme gelen rüzgar enerjisi, dijital ve mobil iş süreçlerini sonuna kadar kullanarak geleceğin enerjisi olduğunu kanıtlıyor. Teknolojik ilerlemelerle enerji verimliliğinde yaklaşık %20 – %25 artışın gerçekleştiğini aktaran Ali Aydın, türbinlerin üretimden devreye alma sürecine ve devamlılığına kadar her süreçte dijital unsurları barındırdığını belirtiliyor.
Türbinlere Anında Müdahale
Enerji üretimi göz önünde bulundurulduğunda, inceleme, servis ve bakım hizmetinin hızlı ve zamanında verilebilmesi günümüzde giderek daha önemli hale geliyor. Kısıtlı bir süre söz konusu olduğunda birden fazla teknik ekip ile sahada çalışabilmenin, anında ve hızlı bir şekilde müdahale etmenin çok önemli olduğunu belirten Ali Aydın, mobil bakım atölyeleri ile rüzgar çiftliklerine tam donanımlı bir çalışma ortamı sağladıklarını aktarıyor. Problemin yaşandığı türbinin yeniden çalışması ve duruş süresinin kısa tutulmasının öncelikli görev olduğunu ve en uygun işlemlerin uzman teknik kadro ile global standartlardaki çalışma metotlarıyla kısa sürede gerçekleşmesi gerektiğinin altını çizen Aydın, mobil bakım atölyeleri ile önemli operasyonel süreçlerin bu denli titiz ve hızlı gerçekleştirebildiklerini dile getiriyor.
Enerji Üretimi Yaklaşık %20 – %25 Seviyesinde Artıyor
Rüzgar enerjisinde durum tabanlı bakım ve daha fazla öngörülebilirlik sağlayan dijitalleşme, enerji verimliliğini artırmaya ve servis bakım maliyetlerini düşürmeye yardımcı oluyor. Bu kapsamda operasyon ve bakım verimliliğini iyileştiren bir planlama yazılımının varlığı, santral genelinde toplanan veri setleriyle birlikte bakım planlarını organize etmek, önceliklendirilme ve maliyetlerin azaltılmasına yardım ediyor. Enerji bağımsızlığına olan ihtiyacın bu kadar arttığı dönemde, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının maksimum verimle kullanılması gerektiğine inanan Ali Aydın, dijitalleşen süreçler sayesinde elde edilen enerji üretiminin yaklaşık %20 – %25 seviyesinde arttığına ve rüzgar enerjisi santrallerinin ekonomik ömrü boyunca da pozitif sonuçlar oluşturduğuna dikkat çekiyor.