Socar CEO’su Kenan Yavuz’a göre petrol fiyatının düşmesine bel bağlamak büyük bir hata olur, çünkü Rusya geri adım attığında petrol tekrar 100 $’ı aşabilir.
Türkiye ekonomisi, bir dönüşüm planı ile yeni yıla giriyor. Planın önceliği ithalata bağımlılığın azaltılarak sanayinin ve yerli üretimin canlandırılması. Socar
Türkiye CEO’su ve Petkim Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz, “İthalata dayalı büyüme ile geleceğimizi tüketiyoruz. Devlet sübvansiyonları ile üretm yaparak Türkiye’ye sıfır gümrük ile mal satan düşük maliyetli yapı, ülkede yerli üretime darbe indiriyor. Yüzde 5’in altındaki büyümeyi Türkiye’nin kabullenmemesi lazım” diyor ve planın hayata geçirilebilmesi gerekliliğinin altını çiziyor:”Şimdi ithalata bağımlılığı nasıl azaltacağız, bunun mekanizmalarını kurmamız gerekiyor. Başbakan Yardımcımız Ali Babacan’ın da dediği gibi kaliteli büyümek durumundayız.”
ABD’den Artık 100 Yıl Kötü Veri Gelmez
Kenan Yavuz, petrolün önümüzdeki yıl da 80-90 dolar bandında gezineceğini, burada bir çıkışın Rusya’nın emperyal tavrından geri adı
Son dönemde petrol fiyatlarındaki düşüşün nedeni bana göre Rusya’ya karşı bir blokaj, siyasi ambargodur. ABD canı istediğinde enerji ithalatçısı, canı istediğinde enerji ihracatçısı olabiliyor. Petrol 110 dolardan 117 dolara çıktığında Irak’ta bomba patladı, yok Cezayir’de şu oldu deniliyordu. E bunların hepsi oluyor bugün, niye petrol fiyatları aşağı gidiyor? Bütün bunların ötesinde Türkiye için petrolün fiyatından ziyade geleceğini nasıl inşa edeceği önemli. 80 dolar az mı, daha önce 20 dolardı petrol. Biz 80 dolar da olsa 120 dolar da olsa ithal edeceğiz, bu ithalatı nasıl finanse edeceğimizi çözmemiz gerekiyor. Türkiye yeniden üreten bir ülke olmalıdır.”
TTIP Sonrası İçin B Planı Yapmayanı Anlayamam
“TTIP tek taraflı olarak bizi bağlarsa ürünlerimizi gözden geçireceğiz. A, B ve C planlarımızı hazırladık. Türkiye bu işin içinde olmazsa hangi ürünleri üretmeye devam edeceğiz hangi üretimlerden çıkacağız bunu belirledik. Bunu yapmayan varsa, anlamakta zorluk çekerim. Herkesin kendini pozisyonlandırması lazım. Ürünlerini Çin’de ürettirenler bunu önemsemiyor olabilir ama bu ülkenin sınırları içinde üretim yapıp da bu anlaşmadan rahatsız olmamak mümkün değil. ABD ile sonrasında STA imzalamak da denize düşünce yılana sarılmanın ötesine geçmez. Ekonomimizin ABD ile eşit koşullarda rekabet edebileceğini söyleyebilen var mı?… Ben bunu söyleyemem.”
Rafinerinin Hayata Geçmesi İçin Geri Sayım Başladı
“2014 yatırımcı bir şirket olarak projelerimizin hayata geçirilmesi açısından olumlu geçti. Projelerimizi daha fazla rayına oturttuğumuz, sonunu daha iyi görebildiğimiz bir yıl oldu. Liman projemizde çok önemli gelişmeler var, gelecek eylül ayında limanımızı hizmete açacağız. Petkim’de planladığımız kapasite artırım yatırımımızı tamamladık. 2010’da kararını aldığımız ve 4 yıldır sürdürdüğümüz bir projeydi. Enerji ve operasyonel verimliliğimizi de artırdık bu 200 milyon dolarlık yatırımla kapasitemizi 3.2 milyon tondan,3.6 milyon tona yükselttik. Rafineride 1 Haziran’da tüm projenin ön ödemesini yaparak makine ekipman satın alma prosedürleri, siparişleri başladı. 46 aylık süre başladı. Önümüzde 40 aylık süre kaldı rafinerinin operasyona başlaması açısından.
Enerjide ÇED’lerimizi aldık, bir projede ihale sürecimiz devam ediyor. Petkim açısından iç pazardaki daralma olumsuz oldu ama TL’nin değer kaybetmesi, petrolün düşmesi hem Türkiye hem de bizim açımızdan olumlu gelişmeler oldu. Biliyorsunuz ya doğalgaz ya da petrolle petrokimya üretimi yaparsınız. Petrol çok pahalı olduğunda doğalgazdan petrol üreten İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin rekabet avantajı çok artıyor, petrol fiyatlarının düşmesine paralel olarak doğalgaz fiyatlarının gevşeyecek olması, petrokimyada petrole dayalı proseslerin rekabet gücünü artıracak bir gelişmedir. 2015’i yeni kapasitemizle ve bu iki olumlu gelişme ile çok daha pozitif olarak görüyorum.
Petkim için çok daha iyi bir yıl olacak 2015… Türkiye’nin de enerjide önemli atılımlar yaptığı bir yıl oldu 2014. Şahdeniz’de Total’in hissesini 1.5 milyar dolara TPAO’nun alması çok önemli bir varlık satın alımıdır. TANAP’ta BOTAŞ’ın hissesi yüzde 20’den 30’a çıkarıldı. TANAP’ta boru ihaleleri tamamlandı ve yüzde 80’ini Türk şirketler aldı. Türkiye’nin enerji oyununda daha aktif rol almak istemesi ve bir enerji merkezi olma yolunda ilerlemesi son derece isabetli bir politikadır. Türkiye ve Azerbaycan’ın stratejik ortaklığı ve kardeşlik bilinci ile ortaya çıkan projeler ülkelerimizin geleceği adına çok önemlidir. Güney Gaz Koridoru ve Türkiye ayağı olan TANAP, bölgemizde diğer tüm enerji projelerini teşvik eden öncü bir proje oldu.”
Kaynak: Enerji Enstitüsü