Tasarruf Yoksa Kazanç Bekleme

Kazanmak önemli de tasarruf önemsiz mi? O da önemli. Bu iki ayak olmadan ayakta durmanın imkânı yok. Aileler içinde böyle bu, devletler için de. Türkiye bunun en canlı örneği. Enerji için yılda 60 milyar dolar ödüyor ama gerektiği kadar tasarruf edemediği için milyarlarca lira havaya gidiyor!

Halbuki bu para ödenmese ne cari açık problemi kalır, ne de büyüme iştahını gemleme derdi olur ama olmuyor işte. Türkiye cari açık veriyor ve bunu önlemek için ayağını hep fren pedalında tutmaya mecbur kalıyor!

Türkiye bu enerjiyi satın almaya mecbur. Sanayinin çarkları onunla işliyor çünkü. Onunla aydınlanıyor, onunla ısınıyoruz. Elimiz mahkûm. Da… tasarruf öyle değil; yapabiliriz. Bilinçli olursak, daha az öderiz. Bu imkânı değerlendirmemiz lazım.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı el ele verip “Enerji Hanım” adını verdikleri eğitim programı ile bir seferberlik başlattılar. Çok da iyi yaptılar. Kayseri, Denizli ve Konya’da gerçekleştirilen eğitimlere katıldım. Öyle yoğun ilgi vardı ki, anlatamam. Bilhassa ev kadınları. Tiyatro oyuncusu Süeda Çil’in başarıyla canlandırdığı “Enerji Hanım” tiplemesine çok ilgi gösterdiler. Elektrikli ev aletlerini nasıl kullanacaklarını öğrendiler ondan.

Enerji tasarrufu hareketi sadece ev kadınlarıyla sınırlı değil tabii. Bu programın diğer bir aktörü daha var: Enerji Verimliliği Derneği (ENVER). ENVER Genel Başkanı İbrahim Çağlar, “Enerji Hanım”ın ilk adım olduğunu ve bu projenin “Enerji Türkiye” olması için bunun arkasından yeni projelerinin geleceğini söyledi. Fuar ve hastaneler mesela. İbrahim Çağlar, devlet hastanelerinin ameliyathaneden polikliniğine, hasta odasından koridorlarına kadar çevreye duyarlı hale getireceklerini söyledi. Çağlar ayrıca mevcut ve yeni yapılacak olan fuar alanlarının da enerji verimliliğine uygun bir şekilde yeniden dizayn edileceğinin altını çizdi.

Enerji tasarrufu deyip geçmeyin. Türkiye satın aldığı enerjinin yüzde 25’ini tasarruf edebilir aslında. Yeter ki sistem iyi işlesin. Bunun için de bilgilendirme ve eğitim şart. İbrahim Çağlar onu yaptıklarını söyledi. Bu hedefe ulaşmak için sanayi alanında da çalışmaları var. Geri dönüşüm projeleriyle ürün atıklarını değerlendirmeyi düşünüyorlar.

Bunlar iyi şeyler tabii. İbrahim Çağlar KOBİ’lere yönelik projelerinin de olduğunu bildirdi ki, bu Ar-Ge desteği. Çağlar kesin konuştu: “KOBİ’lerin Ar-Ge yatırımı yapmaları için gerekli finansmanı onlara temin edeceğiz ve 3-5 senede amorti etmelerini sağlayacağız.”

Türkiye’nin tepeden tırnağa yenilenmesi ve tasarruf sağlayıcı sistemler kurması lazım. Bunun yolu da güneş ışığından daha fazla istifade etmekten geçiyor. İbrahim Çağlar, “yeşil çevre” derken bunu kastediyor işte. Gün ışığından daha fazla istifade eden konut, hastane, iş yeri ve okul. Böyle bir yapı içinde yaşayan insanların morali yüksek olmaz mı? Haliyle verimliliği de.

Son söz: Türkiye genelinde enerji verimliliği sağlanırsa senede 15 milyar lira tasarruf mümkün. Bu kampanyaya katılma hususunda hepimizin sorumluluğu var ve hem de menfaati.

Ekopolitik / Metiner Sezer

Kaynak: Türkiye Gazetesi

enerjienerji gündemienerji hanımEnerji Tasarrufuenerji verimliliğienveribrahim çağlarverimli enerji kullanımıyeşil çevre
Yorumlar (0)
Yorum Ekle