‘Sürdürülebilir’ tarım, enerji, turizm gibi birçok alanda karşımıza çıkan bir tanım. Son 10 yılda gündelik hayata kadar indi, artık gardırobumuzun veya tatilimizin bile sürdürülebilir olmasını konuşuyoruz… Pek çok işkolunda da sürdürülebilirlik uzmanları görev yapıyor. Peki bu uzmanların tam olarak işleri ne, ne yapıyorlar?
Restoranlarda şefler sürdürülebilir mutfaklarıyla, ‘fast fashion’ (hızlı tüketim tekstil) markaları doğaya zarar vermeyen pamuk üretimiyle rakipleri arasından sıyrılmaya çalışıyor. Dünyanın alarm seviyesini sürekli yükselttiği ‘kaynaklarımız tükeniyor’ uyarıları artık tüm işkollarında ciddiye alınıyor. Peki, bu talebin ortaya çıkardığı ‘sürdürülebilirlik uzmanları’ nerede yetişiyor ve nasıl çalışıyor?
‘Hayatın her alanında…’
Son dönemde insan kaynakları (İK) sitelerinde sıkça önüme düşen, depo sorumlusundan SPA çalışanına birçok ilanda altı çizilen ‘sürdürülebilirlik’ talebindeki artışı uluslararası insan kaynakları şirketi Odgers Berndtson’ın Türkiye kurucu ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar’a sordum. Öztuna Bozoklar, çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik ilkelerine dayalı stratejiler geliştirilmesinin son yıllarda daha kritik hale geldiğini ve bu alanda giderek artan bir uzman ihtiyacı olduğunu söylüyor. Enerji verimliliği, karbon ayak izinin azaltılması, atık yönetimi, yeşil bina tasarımı, tedarik zinciri yönetimi gibi birçok farklı konuya uzandığı için de multidisipliner bir alan olduğunun altını çiziyor.
Yine bir uluslararası insan kaynakları şirketi Egon Zehn-der’in kıdemli ortağı Murat Yeşildere’ye de dünyada neler olduğunu soruyorum, “Daha önce sürdürülebilirlik (sustainability) başlığı altında ele alınıp özellikle ABD ve Avrupa merkezli şirketlerde ‘sürdürülebilirlik başkanı’ (Chief Sustainability Officer/CSO) altında yapılandırılıyordu. Son birkaç yıl içinde ‘çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim’ (Environmental, Social and Governance/ESG) başlığı altında yönetim kurulu ajandasına da taşınmaya başladı” diyor. Yani sürdürülebilirlik konusu artık sadece çevre ve iklimi içermiyor. İş hayatının her alanına sızıyor.
Markalar dünyaya ayak uydurmak için hızla bu konuda politikalar belirlerken bu işi teslim edecek uzman bulmak kolay mı peki? Yeşildere kavram karmaşasının hızla çözülmesiyle mesleğin önünün açılacağını düşünüyor, ancak “Türkiye’de holistik (bütüncül) bakabilen kurumların sayısı sınırlı” diyor.
Ayşe Öztuna Bozoklar ise kurum içindeki mevcut yetenekleri bu konuya kanalize ederek potansiyelleri değerlendirme yoluna gittiklerini anlatıyor. Bu da sürdürülebilirlik bir anlamda…
‘Eğitimi işte alabilirsiniz’
İki insan kaynakları uzmanı da bu meslekte kazanç aralığı belirtmek istemedi. Öztuna Bozoklar’a göre bu alanda uzmanlık kazananlar yakın gelecekte daha değerli olacak. Kariyer değişikliği yapmak isteyenlere önerisi de şu: “Sürdürülebilirliği organizasyonlarında doğru tanımlayan uluslararası şirketleri ya da grupları araştırın, doğru mesleki eğitimi işte alabilirsiniz.” Öztuna Bozoklar bu mesleğe yönelmek isteyenlereyse “Kurs-Eğitim gibi sertifikasyonları takip edin” diyor. Ayrıca İTÜ, Sabancı, Boğaziçi, ODTÜ, Koç, Ege gibi üniversitelerde sürdürülebilir enerji sistemleri mühendisliği bölümleri ya da sürdürülebilir kalkınma yüksek lisans programları mevcut.
Yeşildere ESG konusunun birkaç yıl içinde Türkiye’nin dış ticaret ve işbirliği imkânlarını etkileme potansiyeline sahip olacağından sürdürülebilirlik uzmanı bulundurma konusunda belirli zorunlulukların getirileceği görüşünde: “Konunun mesleki eğitimden ziyade, bütüncül bir müfredat değişikliğiyle çözülebileceğine inanıyorum.”
‘Çevresel, ekonomik ve sosyal boyutları var’ Dr. Murtaza Ata, Kalyon Enerji Yönetim Kurulu üyesi ve CEO’su
Sürdürülebilirlik büyük açıdan baktığımızda, temiz teknoloji ve enerji kaynaklarıyla üretilen ürünlerin, yaşam döngüsündeki değerini yitirdikten sonra başka bir sektörde değerlendirilebilirken; çevreye, insan sağlığına olumsuz etki bırakmadan, ekonomik değer oluşturması ve sosyal kalkınma için tetikleyici olmasıdır.
Ülkemiz yıllık enerji ihtiyacının ortalama neredeyse yüzde 40’ını yenilenebilir enerji kaynaklarından temin ediyor, bu oran dünya genelinde yüzde 15 düzeyinde. Güneş ve rüzgâr, net sıfır bağlamında yüzde 100 sürdürülebilir enerji kaynakları.
‘Hiçbir sektör yok ki atık üretmesin, su tüketmesin!’ Ferdi Akarsu, sürdürülebilirlik uzmanı
Uzman biyolog olarak biyolojik çeşitlilik, alan koruma ve planlama gibi konularda çalışıyordum.
2000-2010 arası ekoturizme ilginin artması sebebiyle, sürdürülebilirlik kariyerim sürdürülebilir turizmle başlamış oldu. Sonrasında sektörlere ekolojik çözümler sunan bir şirketin kurucularından oldum.
Son 10 yılda Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat’ın etkisi ve özel sektörün sürece girmesiyle sürdürülebilirlik uzmanlığı arttı. Zira hiçbir sektör yok ki atık üretmesin, su tüketmesin, doğal kaynak kullanmasın, enerji sarfiyatı olmasın.
Türkiye’de sürdürülebilirlik uzmanlığına yönelik meslek standartları 24.01.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı. Ancak bu alan önümüzdeki zamanlarda daha çok düzenleme ve değişikliğe gebe.
Kaynak: Hürriyet