Yaz aylarında yüksek sıcaklıklar ve güneşin etkisiyle binaların iç mekânları da ısınmaya başlar. Bu durum, klima ve diğer soğutma sistemlerinin daha fazla kullanılmasına ve dolayısıyla enerji tüketiminin önemli bir şekilde artarak hem elektrik faturalarının yükselmesine hem de çevre için negatif bir etkiye sebep olur. Ancak, doğru bir ısı yalıtımıyla enerji verimliliği sağlanarak hem maliyetleri düşürmek hem de çevre dostu olmak mümkün.
Isı yalıtımı, yaz aylarında binaların dışından gelen sıcak havanın, kış aylarında ise soğuk havanın içeri girmesini engeller. Böylece, iç mekân sıcaklığı belli bir seviyede tutulur; klima veya vantilatör gibi soğutma sistemlerinin daha az enerji harcaması sağlanır. Bu da doğrudan enerji maliyetlerinde tasarruf sağlar ve ekonomik açıdan büyük avantajlar sunar.
Bunun yanı sıra iyi bir ısı yalıtımı sadece enerji tasarrufu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda konfor seviyesini de artırır. İyi yalıtılmış bir bina, dış sıcaklıklardan daha az etkilenir ve yazın iç mekânın daha serin, kışın ise daha sıcak kalmasını sağlar. Bu durum, çalışma verimliliğini artırır; ev veya işyeri sahiplerinin yazın sıcak, kışın ise soğuk günlerinde daha rahat bir ortamda zaman geçirmelerini sağlar.
Isı yalıtımının uzun vadeli faydaları da göz ardı edilmemelidir. Binaların yaz aylarında sürekli olarak klima veya diğer soğutma sistemlerine yüksek talep göstermesi, bu sistemlerin daha sık bakım gerektirmesine ve daha kısa ömürlü olmalarına yol açabilir. İyi bir ısı yalıtımı, bu tür bakım maliyetlerini ve ekipman değişimlerini azaltarak uzun vadeli maliyetleri minimize eder.
Klima ve vantilatör gibi soğutma sistemlerinin aşırı kullanımı, yalnızca enerji maliyetlerini artırmakla kalmaz, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da olumsuz etkilere yol açar. Ayrıca insan sağlığını da olumsuz etkileyerek grip ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına; cilt ve göz gibi hassas bölgelerin kurumasına yol açabilir. Bu cihazların sürekli çalışması, enerji tüketimini önemli ölçüde artırarak enerji kaynaklarının daha fazla kullanılmasına neden olur ve bu da sera gazı emisyonlarını artırır. Oysa, iyi bir ısı yalıtımı ile enerji tüketimini azaltmak hem maliyetlerinizi düşürür hem de çevre dostu bir çözüm sunar. Bu nedenle, sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak için ısı yalıtımına yatırım yapmak büyük önem taşır.
22 Milyon Hanenin Yalnızca Yüzde 20’sinde Uygun Bir Isı Yalıtımı Bulunuyor
ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, ısı yalıtımının sadece kış aylarında değil, yaz aylarında da önem taşıdığını belirterek, binaların maksimum konfor ve enerji verimliliği sağlamak için her mevsimde bilinçli adımların atılması gerektiğini vurguladı. Turan, “Araştırmalar, ısı yalıtımının yaz aylarında da dışarıdaki aşırı sıcaklardan korunmayı ve iç mekânda istenmeyen ısı girişini engellemeyi sağladığını gösteriyor. Bu sayede, iç mekânın serin kalması için enerji tüketimi azalıyor ve klima gibi soğutma sistemlerinin kullanımı da düşüyor. Isı yalıtımı yapılan evler, yapılmayanlara göre enerjiden yüzde 70’e varan oranda tasarruf sağlıyor. Türkiye’deki toplam 22 milyon hanenin yüzde 80’inde yeterli yalıtım olmaması veya yalıtımın zayıf olması, ciddi bir enerji kaybına ve cari açığa sebep olmaktadır. Bu durumu önlemek için toplumu bilinçlendirmeli ve ısı yalıtımının enerji tasarrufuna olan etkilerini anlatmalıyız” dedi.